Tarihi 29 Haziran 2017

Yuh artık!

Garip bir hukukumuz var, yaşlı insanların üzerine çullanan.
Babası 70 yıl önce ölen yaşlı bir kadına Malatya'da görülen davadan icra kağıdı geliyor.
Saymakla bitmez 70 yıl.
İcra mektubunu gönderen avukat, kadının ölen babasının vekili gözüküyor!
Avukat; yaşlı kadını hiçbir şekilde ilgilendirmesi mümkün olmayan bir davanın avukat ücretini istiyor.
Neyin davası, neyin parası?
Filmlerde bile böyle komik adalet hikayeleri olmuyor ama gerçekte var.
Ölen babasından ömrü boyunca bir karış toprak parçası ve bir kuruş miras görmeyen yaşlı kadına icra mektubu!
***
Yaşlı kadınlar yasalardan korkar.
Hayatlarında icra nedir bilmemiştir de, böyle mektupları etrafındakilere okuturlar.
Canına okunacak bir hukukun varlığını hissettiği için.
***
Avukatın 160 liralık avukatlık ücretinin derdine düşmesiyle, yaşlı kadının 70 yıl önce ölmüş babasının "bilmem ne davasından sorumlu olması arasında neler var neler!
O kadın şimdi haklı olduğunu ve kimseye borcu olmadığını ispat etmekle yükümlü.
Kapısına gelecek olan icra memurlarıyla karşılaşacak.
Belki evindeki televizyonu alacaklar, yasalar var ya!!!
Bu yaşında bunlarla uğraşacak!
Bu topraklar o kadının ömrünü çalmış da, şimdi aldığı ömrün faizini de istiyor öyle mi?
Ne acıdır ki, hukuksuzluğun at oynattığı bir ülkede bunlar olağan şeyler.
O yüzden o kadının nezdinde ben soruyorum.
Adalet Bakanlığı böyle gerçeklerle ilgilenir mi acaba?
Yoksa her vatandaşın haksızlığa isyan etme hakkı, sadece tasarrufunda mı saklı kalacak?
85 yaşındayken bile!
***
Eskiler alıyorum.
Korkusundan resimlerin içine saklanmış eski güzellikleri.
İnsanların yüzlerinde gezdirdiği iyimserliği. Elle yazılmış mektupları.
Bekçi düdüklerini.
Mahalle delikanlılarını.
Camların önündeki sardunya kokusunu.
Güneşin kum saatini.
Yoksulluğun teneke kapılarını.
Telgrafın tellerini.
Sokak çeşmelerini.
İnsanların kullandığı namuslu sözcükleri.
Ve her mesleğin asaletini!
Kaldıysa eğer!
***
O yüzden hayattan alacağı olan insanlara bile icra mektubu dağıtan hukuka bakıp haykırıyorum.
"Artık hiçbir şeyden umudum yok!"

Dizi etkisi

Amerika'da internet kanalında yayınlanan ve gençlerin intiharını konu alan "Ölmek İçin 13 Sebep" adlı diziye büyük tepki var. İki aile 15 yaşındaki kızlarının bu dizi yüzünden intihar ettiği gerekçesiyle dizinin yasaklanmasını istedi.
Dizilerin çocuklar üzerindeki etkilerini araştırmaya gerek yok.
Bizdeki harcanan gençlik de, soysuz dizilerin ve eğlence programlarının eseridir desek gülüp geçerler.
Analar ağlarken!

Mutluluk Takvimi

Yakınlarını ziyaret et.
Bir ağacın gölgesine uzan.
70'li yılların şarkılarını dinle.
Bisiklete bin.

Sensiz gecelerin
Sabahı uzak
Gözlerim yolunda
Ben acındayım
Çoğalan hasretim
Azalan umut
Kaybolan bir ömrün
Yamacındayım
Kalbim söz dinlemiyor
Unutmaktan acizse
Alışamam bu hasrete
Yangınımsın tabir-i caizse
Aldığım nefes yarım
Kesildi can damarım
Söyle bana bir tanem
Sensiz nasıl yaşarım

Hakkı YALÇIN