Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 23 Eylül 2017

Büyük takas

Önceki gün New York'tan Pastör'ü yazdım. Trump- Erdoğan görüşmesinden saatler önce... Türkiye saatiyle gece yarısına doğru iki lider bir araya geldi. Masada birkaç gündem olsa da Trump'ın üzerinde durduğu konu tıpkı Mayıs ayında Beyaz Saray'da yapılan görüşmede olduğu gibi PASTÖR'dü... ABD BAŞKANI, Pastör Andrew Brunson'ı ısrarla istiyordu. İki liderin görüşmesinden önce yazdıklarımda PASTÖR'ün İngilizler'e yakın olduğu, onlara çalıştığı öne sürülüyordu...
Beyaz Saray PASTÖR'ü alarak en büyük rakiplerinin gizli ağını çökertecekti.
Tabii alabilirlerse...
Neyse... Pastör'den devam edelim.
Farklı bilgilerle...
Neler konuşuluyor neler...
Eric S. Edelman... Gittiği her ülkede darbe veya ayaklanmaları organize eden bir büyükelçi olarak bilinirdi. Edelman'ın en başarısız olduğu ülke Türkiye'ydi. 2003-2005 yıllarında Türkiye'de görev yapan Edelman'ın sık görüştüğü isimlerden biri de Pastör Andrew Brunson'dı.
Brunson'ı en etkili operasyonlarda kullanacağına inanan isimlerin başında da Edelman geliyordu.
Edelman, Washington Post'ta Brunson'ın takas edilebileceğini yazdı. Çünkü Edelman da biliyor ki, Brunson çok önemli biri. Etkili bir silahın düşman olarak gördükleri Türkiye'nin elinde olması hoş bir durum değil. Pastör Brunson, sadece Edelman'la yakın değildi.
Türkiye'de görev yapan W.
Robert Pearson, Ross Wilson, James Jeffrey, Francis Ricciardone ve John R. Bass da Pastör Brunson'la yakın ilişkiler içinde olan isimlerdi.
Kim gelirse gelsin PASTÖRSÜZ yapamıyordu anlayacağınız...
Türkiye'de hiçbir Amerikalı ya da hiçbir Türk son 6 Amerikan büyükelçisi ile yakın ilişki içinde olmamıştır. ABD'yi derinden etkileyen konu şu. Türkiye, geçmişte herhangi bir ülkenin taleplerine olumsuz yanıt veremezdi. Bugün ABD, Almanya, Fransa gibi ülkeler, Türkiye'den herhangi birini almakta zorlanıyorlar. Hatta alamıyorlar.
Kafalarını karıştıran ANKARA'nın bu kararlılığı...
Pastör Andrew Brunson, bugün için Washington'da Edelman, W.
Robert Pearson, Ross Wilson, James Jeffrey, Francis Ricciardone ve John R. Bass'tan bile daha değerli.
Brunson'ın ve ailesinin, Türkiye'de kurduğu ağ belki Amerika Birleşik Devletleri için en büyük network.
Bu sistemin çökmesi, Amerika'nın Türkiye'deki kulağının sağır olması anlamına geliyor. Korkuları bu! Ya da İngilizler'deyse sistemi geri almak istiyorlar!
ABD, Pastör Brunson'ı almak için her yolu deneyecek. Hem de her yolu. Trump Erdoğan'ı nerede görse ilk gündeminin bu olduğunu saklamıyor...
Beyaz Saray'daki birçok odada yapılan toplantılarda Pastör Brunson'ın adı geçiyor. Amerika için sıradan görünümlü özel yetiştirilmiş kişiler çok önemlidir. Brunson da bu posta en iyi uyan isimdir.
20 yılı aşkın süredir Türkiye Cumhuriyeti'nin zor durumda kalması için yüzlerce olay organize eden biri, tesadüf eseri yakalandı!
Şapkanın içinden çıkan tavşandı Pastör.
Şimdi bu tavşan için savaş başlıyor. Türkiye elindeki kozun değerini ne kadar iyi anlarsa, gelecekteki anlaşmalarda da masanın en önemli oyuncularından olur. Konu bu kadar önemli...
FETÖ konusunda bu kadar kör ve sağır olan Washington şimdi zorda... TAKAS kendi toplantılarının ana gündem maddesi! Ama kiminle yapacaklar? Buna karar vermedikleri için Ankara karşısında çaresizler... Rıza Sarraf olayını tırmandırmalarının temel nedeni bu!
Tırmandıracaklar da...
Devam...
"Pastör Brunson" diyoruz ama kendisi hiç bir zaman kilise işleriyle uğraşmadı. ABD'de 40'ın üzerinde sivil toplum kuruluşu, aralarında 5 dünya devi markanın olduğu 50 şirket, işadamları, senatörler Brunson'un ABD'ye getirilmesi için lobi yapıyor. ABD Başkanı, yardımcısı, dışişleri ve adalet bakanının da çabalarını düşünürsek, Pastör'ün bildikleri çok ama çok özel.
Bu ortada. ABD çok uzun zamandır kimse için bu kadar uğraş vermedi!
Brunson'ın ailesine dün kısaca değindim. Yazmaya kalksak roman olur. Hepsi istihbaratçı. Hepsi özel insanlar... Brunson'ın kızı Jacqueline... Brunson, 18 yaşındaki kızının Türkiye'de yetişmesini sağladı. Çok iyi derecede Türkçe konuşması elbette çok önemliydi. Ancak Brunson'ın Türkiye'deki ağı genişledikçe, ailesi için risk arttı. O nedenle Jacqueline, ABD'ye çekildi. Eğer Jacqueline, birkaç yıl daha Türkiye'de kalabilseydi babası kadar önemli işlere imza atacaktı.
Ron ve Pam Brunson...
Yani Andrew Brunson'ın baba ve annesi. Başta Meksika olmak üzere, birçok ülkede görev yaptılar.
Ron Brunson, Pam'le evlenmeden önce de çok önemli ajandı.
Karı-koca birçok ülkede, misyoner faaliyetlerinde bulunan sıcak insanlar gibi görev yaptılar.
Çocuklarını da geleceğin Pastör'ü olarak yetiştirirken, kendileri Latin ve Orta Amerika ülkelerinde çok özel faaliyetlerde bulundu.
Bugün Amerika Birleşik Devletleri'nin istihbarat faaliyetlerinin merkezinde hep Ron ve Pam Brunson'ın adı vardır.
Çok değerli ve önemlidir...
Ron ve Pam Brunson, oğlu Andrew'in geleceğinden endişeli değiller. Çünkü istihbaratçı yakalanırsa ya takas edilir ya da yok olur. Hayatları boyunca bu düşünceyle yaşadılar.
Ailenin tüm üyelerinin istihbaratçı olması aslında çok rastlanan bir durum. Fakat bir ailenin genlerinde bu kadar istihbarat yapısının olması, o kurum için büyük avantajdır.
15 TEMMUZ'a karıştığı iddia edilen HENRI BARKEY de PASTÖR'le arası iyi olanlardandı...
O da kurtulması için elinden geleni yapanlar arasında...
Gülen ve örgütü ile bir araya getiren de kendisi...
Türkiye için Brunson'ın tutuklanması ne kadar iyiyse, ABD için onu alamaması kötü. Ancak Türkiye için tehlike bitmiş değil.
Brunson şu anda demir parmaklıklar ardında. Peki Pastör kadar önemli ve onun kadar etkili adımlar atan kaç Amerikalı, İngiliz, Fransız veya Alman Türkiye'de görevlerini yerine getiriyor.
Şimdi Türkiye bu konuda istihbarat yapıyor. Hem de çok güçlü... ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya, kendi kurdukları sistemin yürümesi için Türkiye'deki adamlarını ülkelerine çağırdı. Deşifre olmamaları için...
Yüksek ihtimalle bu isimler Türkiye'ye gönderilmeyecek.
Sistemin merkezinde yer alan yeni isimler görev başı yapacak.
ABD ve İngiltere, geçmişte din adamları üzerinden çok etkili operasyonlar yapardı. Bugün de böyle... Bu sadece Türkiye için geçerli bir durum değil. İstihbarat örgütleri 5 kıtada da dinleri veya mezhepleri kullanarak yürür...
Türkiye artık uyandı... Burada işler eskiden olduğu gibi kolay değil...
Şimdi sıradan papazlık görevini yapan isimler bile ciddi araştırmalarla karşı karşıya kaldı.
Pastör'ün Türkiye'de yakalanması, istihbarat örgütlerinin en büyük kaynağının da kurutulmasına neden olacak gibi. Şu anda Türkiye'deki diğer pastörler veya papazlar birer ajan olarak görülüyor. Hepsi mercek altında... Savaş istihbarat dünyasının içinde sürüyor ve sürecek...
PASTÖR ANDREW BRUNSON bunun en son, en güzel örneği... CIA Pastör için kesinlikle karşı adım atacak. Türk istihbaratı da...
Pastör'ün kime ne kadar çalıştığını belki hiç öğrenemeyeceğiz. Belki ileride filmi olacak.
Bilemiyoruz. Ama Türkiye düne kadar yapmadığı hamlelerle sonuca giden bir ülke artık... Pastör'de olduğ u gibi... Söz dinleyen değil dinleten ülke. Anlamayanlar olsa da durum bu!
Kavga her cephede sürecek.
Biz başlatmasak da kazanan olacağız.