Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 21 Şubat 2017

Halı saha ayakkabısı ile okula giden nesil

Ronaldınho, çöldeki bir vaha gibi..
Yıldız özlemi ile yanıp tutuşan futbolun tüm coğrafyadaki en büyük oyuncusu olduğu zamanlardan bahsediyoruz.
Okulda kızlara hava atmak adına anten gibi dikilmiş, jöleli saçlar ile halı saha kramponla okula gitmek bir zamanların vazgeçilmez trendi idi.
Tenefüs aralarında yapılan maçlarda atılan bütün goller, o kız için atılmıştır..
Bu nesil ya yandan bağlamalı gri Letoon ya da Nike Total 90 giymiştir.
Gri okul pantolonu altına kombinlenmiş rengarek tonlardaki total 90 ve çakma muadilleri ile modaya yeni bir soluk katmıştır.
Ayrıca bu ayakkabılarla okula gitmenin bir diğer amacı da okulda her an cereyan etmesi muhtemel bir futbol maçına hazırlıklı olmak içindir.
Bu nesilin yetişmesine ön ayak olanlardan birisi de şüphesiz Jay-Jay Okocha ve meşhur kırmızı kramponlarıdır.
Sırf hava atmak uğruna ve muhtemel bir maça hazırlık açısından giyilen ayakkabılarından ötürü okul müdürü ya da yardımcılarından bolca azar işitmişlerdir.
Baharın gelmesi ile kıvrılan gömlek kolları, gömleğin iki düğmesini açıp içine geçirilen kravat ve içinde de her ihtimale karşı futbol maçları için tişört ya da forma bulunurdu.
Diadora, Sportaç, Lescon, Nike Total 90, Letoon, Puma esito bu akımın unutulmaz öncü markalarındadır.
Bütün bunların yanında "Ağır abi" kimliğinden ödün vermeden maç için topa vurulan ayağa arkadaş dan o an için ödünç alınmış halı saha ayakkabısı giyilirdi.
Daha sonra liseli çağlarda ise bu akım kendinisini güreş ayakkabılarına devretmiştir.

RÜYA GİBİ KOCA
Kadının biri "armudun sapı üzümün çekirdeği" deyip yıllarca evlenmemiş.
Bu konudaki tüm teklifleri geriye çevirmiş. Neden sonra birine razı olmuş ve evlenmeyi kabul etmiş. Güzel bir düğün yapılmış ve yeni evlerine taşınmışlar.
Tabii henüz kocasını tam olarak tanıma fırsatı bile bulamamışken ilk sabah kocası erkenden kalkmış ve karısına mükemmel bir kahvaltı hazırlamış.Yumurta rafadan, tam istediği gibi. Ekmekler kızarmış, taze portakal suyu vs... Bir kuş sütü eksikmiş.
Kahvaltıyı yatağa kadar getirmiş ve nazikçe hanımını uyandırmış. Tabii kadın bunu görünce çok sevinmiş ve:
"Yahu durduk durduk ama turnayı gözünden vurduk "diye içinden geçirmiş.
Kadın bunları düşünürken kocası sormuş:
-Nasıl karıcığım, beğendin mi? Kadın cevap vermiş:
-Evet evet çok teşekkür ederim, harikasın kocacığım.
Bunun üzerine kocası ilave etmiş:
-Bundan sonra hep böyle isterim!

AlkışlıYorum
Hastanede annemle sıramızı bekliyoruz. Kuyrukta beklerken ilk on dakika içinde canciğer kuzu sarması olan yurdum insanı lafı havaların durumuna getirmiş. İçlerinden oldukça yaşlı tonton nine, bilge bilge başını sallayarak "Birinci cemre havaya düştü." diyor. Annem bana dönüp "Bak gördün mü, eskiler bilir." diyor. Merakımı yenemeyip soruyorum teyzeye, "Nereden biliyorsunuz bu vaktin geldiğini?" Tonton nine, en sevimli ve saf gülümsemesiyle annemin tezini boşa çıkaran bendeyse boynuna sarılma isteği uyandıran cevabı veriyor. "Televizyondaaan."