Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 24 Mayıs 2017

Kimliksiz İlişkiler

"Nerede o eski aşklar" nidasından bağımsız, kafa karışıklıklarımız adına düşününce, azcık üzülmedim değil. Amerikalı dostlarımızın "Friends with benefits" şeklinde bir kimliğe büründürdükleri bu arkadaşlık türü bizde yeni yeni kendine yer buldu. Pek de işimize geldi.
Sorumluluk kaygısı olmadan, özgür(!), tam çevirisiyle faydalı arkadaşlıklar. Faydalanma kısmı karışık tabi... İşin içine duygular karışmadıkça sıkıntı yok aslında ama... İşte o 'ama'lar adına, kimliksiz ilişkilerin sonucu girdiğimiz sıkıntılar;

Kadrolu ertesi gün sorusu: Şimdi biz neyiz? Şimdi biz neyiz?
Üzgünüm, bir "biz" değilsiniz. Arkadaş desen, değil artık. Sevgili zaten olamamış bir hal... İki yalnız insansınız fakat bu eğlenceli. Kısmen.
Durum belirginlik kazandıktan sonraki tedirginlik hali.
Hele bir de arkadaş grubundan insanlarsanız, sosyal çevrelerde fark edilmeme telaşı, bir mahalle baskısından kaçınma durumu.
Artık her şey çizgisine oturdu, aranızdaki durum yalnız tensel uyumdan ibaret ve bu konuda birbirinizi anlıyorsunuz.
Bu uyum, aşık olma tehlikesi yaratır ve duygular her zaman her şeyi karıştırır.
Farklı insanlar hayatınıza girdiğinde yaşadığınız kıskançlık hissi.
Hangi sıfatla kimi kimden kıskanacaksın ki...
En yakın arkadaşınıza dönüşüyor, eyvah! Birlikte uyuyup uyanıyor, sohbet ediyor, paylaşıyorsunuz...
Ve haliyle o soru bir kez daha gün yüzüne çıkıyor; cidden biz neyiz? Çünkü bir ilişkinin temel prensibi paylaşmaktır ve her şeyini paylaştığın insan yanında olsun istersin, adıyla sanıyla. Doğa gereği, kavganın lüzumu yok.
Güven problemi...
Yaşadığınız şey en temelinde, suç ortaklığı.
Bunu bilerek paylaştığınız bir süreç güven vermeyecektir.
Kanıksama...
Bir yerden sonrası ne arkadaş kalabildiğiniz ne sevgili olabildiğiniz, ikinizin de hayatına kimseyi reel olarak sokmadığı ortak bir yalnızlığa dönüşebiliyor. Ve bu durumu kanıksıyorsunuz.
Kötü alışkanlıklar hep daha kolay kazanılıyor neticede.
Yine de kendi içinde bu hali kabullenememe...
Yine o soru; 'Evet, neden ona sevgilim diyemiyorum?'
Hayatıma yeni biri girsin adımı...
Bir başkasıyla tanışıyor, ilişkiye başlıyor, seviliyor ve hatta seviyorsunuz da. Fakat diğeri hayatınızdan çıkmamış. Neticede başlamamış bir ilişki nasıl bitecek... Saçma. Üstelik acayip medeniyiz. Tabi. Birbirinizin ilişkilerini baltalamaya başlıyorsunuz fark etmeden bile.
Olan hep üçüncü kişilere... Çünkü aslında diğer herkesi birbirinizle aldatıyorsunuz.
Farkındalık...
Bu işin acı tarafı... Kalp kırıyor. "Ne seninle ne sensiz" sorgusu alıp yürüyor. Karşınızdaki kişi artık ömrünüzün en samimi tanığı.
Tüm karanlığınızı biliyor, tüm karanlığını biliyorsunuz. İnsan bilmediğinden korkar ama siz bildiklerinizden korkuyorsunuz. thegeyik.com

HELP
Yüzme bilmeyen bir turist denize düşmüştü. Suda çırpınırken can havliyle bağırıyordu.
- Help! Help!
Yoldan geçen Temel onu gördü. Kızgın bir şekilde bağırdı:
- Ula İngilizce öğreneceğine, yüzme öğrenseydin ya!...

PATLAK LASTİK
Çok güzel bir sarışının otomobilinin lastiği patlamıştı.
Arabayı yolun kenarına çekti ve beklemeye başladı. Birkaç dakika geçmeden, yoldan geçen başka bir araba durdu. İçindeki adam indi, büyük bir nezaketle sarışına, "Yardıma ihtiyacınız var mı?" diye sordu.
Sarışın: - Bilmem ki, arabamın lastiği patladı...
Adam hemen aletlerini toparladı, arabanın tekerleğini çıkardı, kan ter içinde lastiği tamir etti ve yeniden yerine taktı.
Sarışınla konuşa konuşa iyice ahbaplığı ilerletmiş, sıra randevu istemeye gelmişti:
- Acaba sizinle bir daha nerede görüşebiliriz?
Kadın, çapkın bir ifade ile cevap verdi:
- Valla bilmem ki... Arabamın lastiği bir daha ne zaman patlar.

BİKARBONAT
Askerin biri mide rahatsızlığı için revire gelmiş. Doktor hazımsızlık teşhisi koymuş ve reçete yazmış;
- "Bikarbonat dök süte, her yemekten sonra içersin" demiş..
Asker iki gün sonra berbat bir halde tekrar gelmiş;
- Komutanım, verdiğiniz ilacı kullandım ama ölüyorum galiba..
- Sen ne içtin oğlum?
- Dediğiniz gibi her yemekten sonra bir karavana süt içtim...

AlkışlıYorum
Bir iş merkezinde 13. kattan beri asansörü paylaştığım ve hayatımda ilk defa gördüğüm bir adam zemin katta, tam kapı açıldığı anda, asansör bekleyen insanlar karşısında, açık olan fermuarını fark edip kapattı. Oradaki insanlara sesleniyorum: O adamla aramızda hiçbir şey olmadı!