Tarihi 30 Temmuz 2014

Van’dan Çıkabilmek!

Arife akşamı 'Bayram Müjdesi'

beklentisi içinde, Mehmet Acet'in

Başbakanla TV söyleşisini izlemeye

hazırlanıyordu ki…

Nasıl oldu bilinmez, Erdoğan'ın geçen

gün attığı üç gol geliverdi aklına!

Bir aday soyadını bile unutuyor…

Diğeri, hiç ağzına almadığı konuları

dahi 'mülayim' görünmek adına

melekmişçesine sallayıp duruyor…

Bizimki ise, memleket için gecesini

gündüzüne katmış olmakla birlikte,

'enerji fazlalığından-ustalıktan olsa

gerek, peşpeşe üç gol sıralıyabiliyor'

diye düşünüp güldü…

Zaten Başbakanıyla hep övünürdü!

İkisi sağdan iç-dış, diğeri sol ayakla

aşırtma tam üç gol, boru değil yani…

Çalımlar-kafa şutları, plaseler de gani!

Cumhurbaşkanı adaylığı şartları

arasında keşke, 'siyaset bilen, becerisi

kanıtlı ve gol atabilen' de yer alsa

imiş diye mırıldandı kendi kendine…

Zaten kendisi gibi askerliğini hayatî

sorunlarını bir yana bırakıp bir türlü

yapamamış 803 bin vatan evlâdından

yüzde 70'in üzerinde büyük dilimin

'bu golleri alkışladığı'nın anket

sonucuyla da ortaya çıkmış olmasının

gönül rahatlığı içerisinde koltuğunda

kaykıldı, çayından bir fırt daha aldı…

Müjde beklentisinin heyecanı, iftar

sonrası rehavetini çoktan silip atmıştı!

Acet'in sorularına Başbakanın verdiği

her yanıt sonrası, her ne kadar;

'Bravo, hainleri temizle!'…

'Helâl sana, işte olay bu!'…

'Dik dur eğilme! benzeri, oturduğu

yerden sloganlar atıyor olsa da, aklı

fikri 'Bedelli Askerlik' konusunda bir

soru gelecek mi? Gelirse, Başbakan'ın

bunu ne şekilde yanıtlayacağındaydı!

Anarşist, teröristmiş gibi GBT (Genel

Bilgi Tarama) ile arandığını…

Çocuğunu muayene için hastaneye

dahi götüremediğini…

Bayram namazı için caminin yolunu

biraz da çekinerek tutacağını…

Bu yüzden, komşu ildeki babasının

kabrini bile ziyerete gidemeyeceğini

aklına getirmemeye çalışarak, ekrana

pür dikkat gözlerini dikmiş müjdeyi

bekliyor, sabırsızlanıyordu!

'Başbakan, herhalde benim Van'dan

GBT yüzünden çıkamadığı bilir' diye

düşünüp bir parça rahatladı, bu sırada

eşinin getirdiği 'Van kaşık tatlısı'ndan

bir lokma aldı, parmaklarını yukarıda

büzerek 'eline sağlık' demeye getirdi!

Ses edip, Başbakanın tek sözünü bile

kaçırmayı göze alamazdı doğrusu…

Nihayet, başarılı televizyoncu Acet,

beklediği soruyu sordu;

'Ya, Bedelli?'…

Başbakan Erdoğan, bekleyen sayısının

800 bin olduğunu, sorundan haberdar

bulunduğunu belirtince öylesi havaya

zıpladı ki, ev ahalisinin neredeyse ödü

kopuyordu!

Van'lı kardeşimiz 'Ahmet ...' bu

açıklamayı bir 'müjde' olarak aldı!

Her seçimde aileleriyle birlikte destek

veren üç milyonun üzerinde kişi gibi,

bizim Ahmet'gillerin hanesi de bu söz

üzerine sevinç çığlığıyla doldu taştı!

Başbakan çünkü;

'Çalışma yapılabilir' demişti!

Başbakan Erdoğan gelen ortaya

yükselmiş, topa kafasıyla yön verip

yeni bir gol atmak üzereydi…

Toplumun Yıldızı'na bunca tezahürat,

bunca alkış, elbette boşuna değildi!