Tarihi 26 Şubat 2017

Benim rahatım bir kaçarsa

Hürriyet gazetesinin dünkü nüshasında 'Karargah Rahatsız' başlığı ile tam sayfa bir haber yayınlandı. Habere göre son zamanlarda kamuoyunda yer alan bazı tartışmalardan Türk Silahlı Kuvvetleri rahatsız olmuş.
Haberin başlığına ve rahatsızlık noktalarına bakınca TSK'nın subaylara başörtüsü serbestiyeti getirilmesinden, Hulusi Akar'ın Hasan Karakaya'nın vefatı üzerine Akit gazetesine taziye telefonu açmasından, Hulusi Akar'ın Cumhurbaşkanı'nın yurtdışı gezilerine katılmasından rahatsız olduğunu zannediliyor.
Yani habere göre aşağı yukarı bir 'genç subaylar rahatsız' vakası ile karşı karşıyayız; Genelkurmay başkanı siyasi irade ile el birliği yapıyor, orduda başörtüsü yasağını kaldırıyor, 'irticacı Akit'e taziye telefonu açıyor ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yurtdışı ziyaretlere çıkmakla kalmayıp beraber saf tutup namaz kılıyor... Bunlar da Genelkurmay karargahını rahatsız ediyor... Eli kulağında, ha darbe yaptılar ha yapacaklar.
Doğru, bu konuda büyük bir rahatsızlık var. Ama rahatsız olan Genelkurmay karargahı değil başkaları.
Kim mesela?
Eski Türkiye artığı gazeteciler; sözde 'sivil' toplum örgütleri; mesleklerinden başka her şeyle ilgilenen meslek odaları;
Kemalist, mezhepçi, radikal solcu akademisyenler; referandum öncesi oy kaybettirir diye dile getiremese de bazı siyasetçiler; kendileri darbe yapmayı deneyip beceremeyen FETÖ'cüler...
Hepsi rahatsız ama karargah rahatsız değil.
Karargah, rahatsız olanlardan rahatsız.
Karargah, Milli Savunma Bakanlığı yani sivil irade karar alıp subaylara başörtüsü serbestiyeti getirdi diye karargahın eski günlerdeki gibi itiraz etmesini bekleyenlerden rahatsız. Yani TSK kendisinin sivil iradeye tabi olmasından rahatsız olanlardan rahatsız. Genelkurmay Başkanı'nın Başkomutan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'la yurtdışı seyahatlerine çıkmasından rahatsız olanlardan rahatsız. Kamuoyuna mal olmuş diğer isimler için olduğu gibi Hasan Karakaya'nın vefatı üzerine Akit'e taziyede bulunmasından rahatsız.
Bunları nerden mi biliyoruz?
Hürriyet'in haberinden. Her ne kadar başlık ve maddeler 'genç subaylar rahatsız' algısı oluşturmaya çalışsa da haberin detayı Karagah'ın asıl rahatsızlığının kendisini siyasete bulaşmadığı için eleştirenler hakkında olduğunu gösteriyor bize. Tabii haber hepten düzmece değilse!
Benim kanaatim haber gerçeği yansıtmıyor. Uslanmayan, darbecilikten vazgeçmeyen, postal sevdası içine işlediği için kolay kolay kurtulamayan Hürriyet'in masa başı işlerinden birisi.
Karargah'un rahatsızlığını ters düz edip eski darbeci günlerini anıyor, kalbi pır pır atıyor, heyecandan içi içine sığmıyor...
Gerçek ya da değil, manipüle edildi veya edilmedi, ne olursa olsun ben bu haberden çok rahatsız oldum.
Hürriyet sakın beni yabana atmasın, rahatsızlığımı hafife almasın.
Çünkü ben 15 Temmuz gecesi Erdoğan'ın çağrısı ile sokaklara çıkan milyonlarca insandan sıradan bir tanesiyim. O gece benim gibiler Hürriyet'in rahatsız olduğunu iddia ettiği karargahı darbecilerden kurtardı... Ve tabii o gece darbeciler tarafından işgal edilmeye çalışılan Hürriyet'i de...
Bunu en iyi bilenlerden birisi de 'Karargah Rahatsız' haberini yapan, Hürriyet'in Ankara temsilcisi Hande Fırat. Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 Temmuz gecesi Hande Fırat'ın telefonundan Türk milletini sokağa çağırmıştı.
Hande Hanım sizden ricam rahatımızı kaçırmayın. 15 Temmuz'da kafamız bozulup rahatımız kaçtığında neler yaptığımızı hem siz hatırlayın hem de gazetenize hatırlatın.