Beyin şekersiz kaldı asabiye tarttı!

Ramazan’ın son haftasına girilirken, beynin artan şeker açlığı herkesi asabi yaptı... Prof. Dr. Bağrıaçık, ‘Sakinleşmek için makarna, kek gibi gıdalardan uzak durun’ dedi

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 17 Haziran 2017 Güncelleme 17 Haziran 2017, 01:00
Beyin şekersiz kaldı asabiye tarttı!

İÇİNDEKİLER

Bedenin yenilendiği Ramazan'da uzun oruç süresi kan şekeri dengesini bozuyor. Kan şekerinden beslenen beyin, ihtiyaç duyduğu glikozu alamadığında pek çok ciddi sıkıntı yaşanıyor. Bunların başında da asabiyet, ani öfke patlamaları, baş ağrısı ve halsizlik geliyor. Türk Diyabet ve Obezite Vakfı Başkanı ve Nazif Bağrıaçık Kadıköy Hastanesi Diyabetologlarından Prof. Dr. Nazif Bağrıaçık, "Beynin iyi çalışması, işlevlerini ve yaratıcılığını sürdürmesi için ona doğru besinlerle yardımcı olmak gerekir" diyor. Özellikle günü çalışarak geçirenlerin dikkat kaybı, odaklanma güçlüğü, yeni bir bilgiyi öğrenmede zorlanma, baş ağrısı, açlık hissi, sinirlilik, huysuzluk, ani ve anlamsız hiddet, alınganlık gösterileri, görme bozukluğu ile halsizlikten şikayetçi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Bağrıaçık, "Bu şikayetler en çok glikoz kullanan organımız olan beyin dokusunun ihtiyacı kadar şekeri alamadığını gösterir. Oruçluyken kan şekeri düzeyini ayarlamak ve hipoglisemi ataklarından korunmak önemlidir" şeklinde konuşuyor. Prof. Dr. Bağrıaçık, şu önerilerde bulunuyor:
İftarda ve sahurda kan şekerini hızla yükselten ve aniden düşüren yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Fasulye, nohut gibi bakliyatlar tüketilebilir.
sahura kalkmadan oruç tutmak ya da sahuru sadece su veya basit atıştırmalıklarla geçiştirmek son derece hatalıdır.
sahur öğününün mümkün olduğu ölçüde geç yapılması, bu öğünde yumurta, yoğurt, peynir ve et ürünleri gibi protein zengini besinlerin aşırıya kaçılmadan, yeterli miktarda tüketilmesi kan şekeri dengesini sağlamada faydalı olacaktır.
iftara kadar vakit geçirmek amacıyla yapılan uzun süreli sportif faaliyetlerden uzak durmak gerekir.
iftardan sonra kısa yürüyüşler yapmak yüksek kan şekerini dengede tutacaktır.

ARADIĞINI BULAMAYINCA TEPKİ VERİYOR
Oruç tutmanın sindirim sisteminin dinlendirilmesi, kemik iliğinin uyarılarak kan yapımının arttırılması gibi birçok faydası bulunuyor. Ancak yapılan beslenme hataları oruçluları sarsıyor. Prof. Dr. Nazif Bağrıaçık, "Kan şekerindeki dengesiz beynimizi etkiliyor. Öyle ki, en çok glikoz kullanan organımız olan beyin, ihtiyacı kadar şekeri alamadığında tepki gösteriyor. Başta sinirlilik ve halsizlik olmak üzere birçok şikayetin sebebi beynin şekere olan açlığından kaynaklanıyor" diyor.

KALP ÇARPINTISINA NEDEN OLUYOR
Ramazan'ın son haftasını rahat geçirmek isteyenlerin mutlaka kan şekeri dengesini, dolayısıyla beyin sağlığını korumaları gerekiyor. Prof. Dr. Nazif Bağrıaçık, beyin-şeker ilişkisini şöyle açıklıyor: "Olağan koşullarda, pankreastan salgılanan insülin, gıdalarla aldığımız şekeri hücre içine sokar ve fazlasını da depolayarak düzeni sağlamaya çalışır. Kan şekeri normal düzeyin altına düşünce, enerji üreten hücreler yeterli glikoz bulamayınca yeni glikoz üretimi ve depolardan faydalanır. Orucun ilk 1-2 haftasında insülinin etkisi yoğunken, kan şekeri düşmeleri daha sık yaşanır. Baş ağrısı, yorgunluk, uyku hali olur. Daha ileri tablolarda terleme, kalp çarpıntıları, el titremeleri görülür. Bu sorunları yaşayan oruçluların doğru beslenmeye dikkat etmesi gerekir."