Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 10 Ağustos 2017

Kör satıcının kör alıcıları

Her malın bir alıcısı olabileceğini izah etme sadedinde kullanılan 'Her kör satıcının bir kör alıcısı vardır' sözü, ticaretin önemli kurallarından olsa gerek. Ancak aynı sözün siyasette te geçerli olduğunu zannedenler olması, en azından üzücü.
Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere bazı CHP'liler 15 Temmuz'la ilgili hazımsızlıklarını saçmalamak suretiyle gidermek peşinde oldukları için olsa gerek saçmalamayı tercih ediyorlar.
Bu saçmalıkların normalde CHP kitlesi nezdinde de bir karşılığı olmaması gerek. Ama söyleyenler öyle düşünmüyor olmalılar ki, saçmalamayı sürdürüyorlar.
CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın'ın sözleri de bu cümleden.
Tiyatro, senaryo, teatral, kontrollü darbe gibi şeyleri birbiri ardına tekrarlayan bu kişi, belli ki 15 Temmuz darbe girişiminin başarıya ulaşamamış olmasından dolayı oldukça üzgün.
Kıyısından köşesinden iktidardan bir pay bekliyordu ihtimal.
CHP içinden bu tür zevzeklikler konusunda bazı makul sesler de çıkmıyor değil tabii.
Ancak onlar da, mesela milletvekilleri Mustafa Akaydın konusunda 'söyledikleri kendisini bağlar' diyebilseler de, aslında aynı şeyleri söyleyen genel başkanları konusunda susmayı tercih ediyorlar...
15 Temmuz için senaryo, tiyatro ya da kontrollü demenin normal şartlar altında insanımız nezdinde bir karşılığı olmasa gerek. 249 insanımızın şehit, 2 binden fazlasının gazi olduğu ve birçok devlet kuruluşunun bombalandığı vahim bir olaydan bahsediyoruz çünkü.
15 Temmuz'a tiyatro demek aklı peynir ekmekle yemekle mümkündür ancak. Tiyatro oyunlarında öldüren ve ölen olsa da, onlara katil ya da maktul denilmesi söz konusu değildir. Zaten hangi oyuncu gerçekten öleceği, öldüreceği veya yaralanacağı bir tiyatro oyununda rol almak ister ki?..

DÖNÜŞTÜREMİYORSANIZ DÖNÜŞÜN BARİ...
Diğer saçmalama konusu yani kontrollü darbe iddiası da akıl ve mantık dışı. Uçuşan ve sağı solu bombalayan F-16'lar, halkın üzerine ateş açan ağır silahlı helikopterler, araç ve insanları ezen tanklar söz konusu ise nasıl bir kontrolden bahsedebilirsiniz ki?..
Marmaris'te bulunduğu otelden Dalaman'a, oradan da Yeşilköy'e hayati tehlike riski altında seyahat eden bir Cumhurbaşkanı...
İstanbul Ankara arasındaki yolculuğunda bir tüneli sığınak olarak kullanmak zorunda kalan bir Başbakan...
Karargahında hainler tarafından derdest edilen bir Genelkurmay Başkanı...
Ve kontrollü darbe iddiası... Çocuklar bile güler buna.
CHP'de sıkıntı büyük aslında.
15 Temmuz gecesi Yeşilköy Havaalanında hakiki bir lider olma şansını tepmiş ve 7 Ağustos - Yenikapı Ruhunu içine sindiremeyen bir genel başkanları var.
Daha da vahimi kesinlikle normal yollardan iktidara gelemeyeceklerini bildikleri için feveran içindeki bir kadro söz konusu.
Bu yapı içeresinde makul ve mantıklı sözler üretenlerin istisna olması normal.
Diğerleri, 'nasıl olsa söylediğimiz her şeyi kabul etmeye hazır bir kitle var' anlayışı ile saçma sapan iddialarla vakit geçirmeli sürdürüyorlar ne yazık ki...
Söylemek bize düşmez belki ama CHP'nin gidişatı gidişat değil. Hakikaten bir siyasi parti olarak geleceklerinin olmasını istiyorlarsa milletimizle aralarındaki kan uyuşmazlığı meselesini halletmeleri gerek.
Milletimizi istedikleri hale getirebilmek için çok uğraştılar ama beceremediler.
Beceremeyecekleri de açık. Şimdi milletimiz gibi olmayı denemeleri gerek.
Başka çareleri de yok zaten...