Geceleri sokaklarımızı arşınladıkları ve arada bir çaldıkları düdüklerle 'asayiş berkemal' mesajı verdikleri yıllarda bekçi baba, bekçi dayı, bekçi amca olarak anıyorduk onları. Ancak şimdi hepsi de gencecik insanlar arasından seçildikleri için, kendilerine nasıl hitap edileceği hakkında düşünmek gerekecek galiba.
Şimdilik İstanbul'da 386 kişi ile başlayıp, işlemleri sürenlerle beraber sayıları yakında 700'e ulaşacak olsa da, zaman içerisinde il ve ilçelerimizin sokaklarında görev yapmaya başlayacaklar, anlaşılan.
Bu gelişmeyi nostaljik bir değere yeniden kavuşma şeklinde değerlendirenlerin de hakkı var muhakkak. Ancak bekçilerimizin yeniden sokaklara dönmelerinin asayiş, özellikle de hırsızlık vakalarının azalması konusunda ciddi bir faydası olacağı da aşikar.
1980'lerin ortalarına kadar ülkemizin hemen her yerinde il ve ilçelerde hizmet gören bekçiler, bu yıllarda yapılan değişiklikle kaldırılmış, artık yeni bekçi alınmazken mevcut olanlar da emniyette yardımcı hizmetlerde görevlendirilmişti.
HIRSIZLIK SİGORTASI
Son istatistikleri bilmiyorum. Ama 2000'lerin başında, emniyet güçlerimiz akla gelebilecek bütün suç çeşitlerini çözmekte büyük başarı gösterseler de, çeşitli sebeplerle hırsızlık konusunda aynı başarıyı gösteremiyorlardı. O yıllarda bir sohbet sırasında, dönemin İstanbul valisi ve emniyet müdürü, 'neden sokaklarda bekçi babalar yok' soruma, kısaca 'mevzuat' cevabı vermişlerdi.
Bekçi amcaların tekrar sokaklarda olmalarının özellikle hırsızlık vakaları açısından ciddi azalmalar sağlayabileceğini söylediğimde aldığım cevap düşündürücüydü. 'Bu zamanda artık hırsızlık karşısında yapılacak en akıllıca şey sigorta yaptırmaktır' demişlerdi.
Hırsızlıklara karşı sigorta yaptırmak maddi bazı kayıpları karşılasa bile, 'gecenin bir vakti kan uykusundan uyanıp, yatak odalarına girmiş bir hırsızla karşılaşan insanların yaşayacakları travmalar ne olacak' şeklindeki soru ise cevapsız kalmıştı.
Başlangıçta bir polisle beraber, sonrasında ikili ekip olarak görev yapacak bekçilerin gece 22.00 ile sabah saat 06.00 arasında sokaklarda olacakları belirtiliyor. Yine düdük çalarak haberleşecek olan bekçilerin tek düdük çalmaları eskiden olduğu gibi 'işler yolunda', birbiri ardına düdük çalmaları ise müdahale edilmesi gereken bir durum var anlamına gelecek.
Özellikle hırsızlık olaylarına karşı mücadele etmeleri beklenen bekçilerin sayısı arttıkça, bu tür vakalarda ciddi azalmalar olması bekleniyor. Geçmiş tecrübeler, geceleri sokaklarda dolaşan bekçilerin etrafta oturanları rahatlattığını, kötü niyetli insanlar açısından da ciddi bir engel teşkil ettiğini ortaya koyuyor çünkü.
Tabii ki bekçiler sadece düdükleriyle değil, silah ve coplarıyla görevlere çıkacaklar. Özel harekat polislerinin de katıldığı derslerde araç durdurma ve silah kullanma teknikleri üzerine eğitimler alan bekçilerin asgari lise mezunu olmaları da, önemli bir özellik.
Dünya ve Türkiye çok değişmiş olsa da, bekçilerin tekrar sokaklarımızda dolaşmaya başlamalarının birçok fayda getireceği kesin. Yeni bekçilerin de eskileri gibi görev yaptıkları mahallelerle hemhal olmalarının sağlayacağı birçok başka fayda da vardır muhakkak.
Hoş geldin Bekçi Baba!..
