Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 27 Nisan 2024

Büyük kavga

TAKİP edenler bilir!
KÜRESEL MÜCADELEYİ aktarmaya gayret ediyorum.
Bu anlaşılmadan içeride ne olup bittiğinin farkına varılması mümkün değildir. Medya bu konuları bilmez. Bazılarının da işine gelmez. Herkesin yaslandığı bir nokta vardır.
O kapaklar açılmaz... İçeride yaşananlara isimler, partiler, olaylar merceğinden değil de BUNLARIN GERÇEK NEDENİ üzerinden bakmak gerekiyordu. Gelin bugün yine öyle yapalım. Fransız Devlet Başkanı Macron'dan girelim MHP lideri Devlet Bahçeli'ye uzanalım.
Kılıçdaroğlu'ndan devam edip Özgür Özel'e oradan da Beştepe'ye yürüyelim...
Sonra ASIL GERÇEK olan EKONOMİYE de Mehmet Şimşek'in ayak izlerini takip edip ulaşalım... Finalde de bölgedeki çalkantının nedenini ve varılmak istenen yeri aktaralım...
Hadi bakalım...
Binlerce kez ne yazdım!
KÜRESEL MÜCADELE AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ ile AVRUPA arasında... Bu gerçeği yüzlerce değişik örnek üzerinden aktardım.
Ezberler ve şablonlar bunun anlaşılmasının önüne geçiyordu.
Medya daha anlamadı. Vatandaş nasıl fark etsin!
Macron, gerçekten gençliğinin de verdiği cesaretle en açık konuşan liderler arasında bence ilk sırada... Paris'teki Sorbonne Üniversitesi'nde konuşan Macron, küresel sahnede daha iddialı bir Avrupa Birliği vizyonunu açıkladı.
Kıtanın ABD'nin kölesi haline gelmemesi gerektiğini belirtti.
Fransız lider kabaca şunları söyledi:
"Savunma sanayii olmadan savunma olmaz. Onlarca yıldır yetersiz yatırım yaptık.
Daha fazla üretmeliyiz, daha hızlı üretmeliyiz ve Avrupalılar olarak üretmeliyiz. Avrupa asla ABD'nin kölesi değildir. Kimle nasıl konuşacağımızı bilmeliyiz.
Avrupa Birliği savunma alanında reform yapmalı. Yüksek rütbeli askeri personel yetiştirmek üzere bir Avrupa akademisi kurulmalı...
Avrupa daha güçlü ve daha entegre bir savunmaya sahip olmalı... Askeri, ekonomik ve diğer baskılar 27 üyeli Avrupa Birliği'ni zayıflatıp parçalayabilir.
Avrupa'mızın ölme riski var.
Risklerle yüzleşecek donanıma sahip değiliz..." AB'nin karşı karşıya kaldığı tehlikeyi uzun zamandır söyleyen Macron, yapay zeka, kuantum, uzay, biyoteknoloji ve yenilenebilir enerjide küresel bir lider olmayı hedeflemeleri gerektiğini söyledi...
Macron'un söylediklerini tekrar okuyun! Kim AVRUPA gibi bir gücü askeri ekonomik ve diğer baskılarla parçalamak isteyebilirdi?
Madagaskar mı? Endonezya mı?
Mali mi? Şili mi? Meksika mı?
Angola mı? Irak mı? İran mı?
Kenya mı? İrlanda mı? Macaristan mı? Kim? Elbette Amerika Birleşik Devletleri...
İlk düğmeyi yanlış iliklemezseniz gidecek yolunuz uzundur...
Bu virajdan içeri dönelim şimdi...
Günlerdir yazdığım gibi gelişmeler karşısında burada bakılacak ilk isim MHP lideri Devlet Bahçeli'ydi. Devlet Bey'in sözleri, çıkışı, ironisi sadece kendisini ilgilendirmez.
Görünmeyen bir güce de işaret eder... Yakın tarihe bakın, Devlet Bey'in gücünü görürsünüz!
Abdullah Bey'in Cumhurbaşkanı seçilmesinden BAŞKANLIK sisteminin gelmesine kadar en kritik virajlarda komuta kendisindeydi... Pek bilinmez ancak Kılıçdaroğlu da bu ekole yakın olan fakat renk vermeyen bir siyasi figürdü. Kemal Bey'in, Özgür Özel'in BEŞTEPE'den randevu almasına itirazı da BAHÇELİ'nin tavırlarından uzak düşünülmemeliydi. Devlet Bey'in, Mehmet Şimşek üzerinden getirdiği "LOCALS" eleştiri de "Osman Kavala'nın hapiste tutulmasının, Gezicilerin yıllarca hapis yatacak olmasının Türkiye'ye ne yararı var?" diye yazan gazetecinin hedefe konulması da YEREL olduğu kadar KÜRESEL mercekle değerlendirilmesi gereken çıkışlardı. Buna YARGIDAKİ türbülansları da eklerseniz hiç fena olmaz.
Dün buradaki yazımda Başkan Erdoğan'ın ABD gezisinin çok önemli olduğunu, sonrasında önemli kırılmalar yaşanabileceğini aktardım.
İlerleyen saatlerde ABD GEZİSİ
OLMAYACAK bilgisi geldi. ABD'nin "BÖYLE BİR PLANLAMA YAPILMADI" açıklaması ajanslara düştü. Gece müdürü arkadaşım Özcan aradı, bilgi verdi. Yazımı değiştirip değiştirmeyeceğimi sordu. "GEREK YOK" dedim.
Yazdıklarımın isimlerle olaylarla bir ilgisi yoktu. BÜYÜK PLANI buraya taşıyordum. Trump "Askerlerimizi çekiyorum" dediği sırada sanırım dünyada sadece ben "ZOR ÇEKERSİN" diye not düşüyordum. Çekti mi?
Mümkün değil! Ne zamana kadar?
Türkiye bölgenin kontrolünü alana kadar... Bu gerçek, medyada yer almasa da bilinmese de bir şekilde konuşulacaktı. KESİN VE NET! Bu nedenle bugün olmazsa yarın Biden ile Erdoğan ya da Trump ile Erdoğan bu konuyu karara bağlayacaktı. OLUMLU ya da OLUMSUZ! Konu buydu!
Bu mesele BÖLGESEL gibi görünse de KÜRESEL sonuçlar doğuracak olan HAMLELER bütünüydü! Ortadoğu'da atılacak majör adımların sesleri Londra- Berlin-Paris-Pekin'den duyulacaktı.
NET... ABD'nin rakipleri bunlardı.
Bu yazılı olmayan gerçeği adım gibi bildiğim için Washington istese de istemese de BAŞKAN ERDOĞAN ile görüşecekti.
9 Mayıs mı olur 19 Mayıs mı olur bilmem! Bildiğim görüşme kaçınılmazdır. 7 Ekim HAMAS saldırısı çok kişi anlamasa da bölgedeki tarihi değişikliklere gebeydi.
Etrafımızdaki dengeyi MACRON'un sözleri arasında da bulun! "YIKILMAK ÜZERE OLAN AVRUPA" tanımı az bir çıkış değildi! İşte içeride AVRUPA'ya yakın pek çok siyasi uzantı vardı. Doğaldı. Aynı şekilde AVRUPA'yı ve AVRUPA'nın buradaki politikalarını biçmek isteyen kazanana oynayan karşı akım da mevcuttu. Bu da doğaldı!
Dolar EURO'ya saldırıyordu!
KÜRESEL arenada ABD başka bir oyuncu istemiyordu. Kontrol altında tutulan ÇİN hariç! Konu bu kadar devasa boyutlarda iken bizi yakından ilgilendiren gelişmeleri bu dengeden uzağa oturtmak mümkün değildi! Ortalama bir akıl bunu görürdü. Mehmet Şimşek'in hedef olması da finansal çözümlerde ABD kaynaklarına yönelmesiydi.
Başka da seçenek yoktu... Bu da haliyle Türkiye'nin politikalarını Washington'la uyumla hale getirirdi. Kaçınılmaz olarak...
Hem Devlet Bey'in hem Kemal Bey'in şikayetlerinin altında yatan gerçek Türkiye'nin konumu meselesiydi. Kiminle nasıl yürüyeceğiydi. Ferdi Tayfurlu şarkılar da mesajlar da bunu ifade ediyordu.
AYRICA CHP lideri Özgür Özel'in, Başkan Erdoğan'a doğru hamle yapıp mesafeyi daraltması, İmamoğlu ve arkasındaki ekibe karşı atılan bir adımdı. Parti içinde gücü ele geçirme hamlesiydi!
Kemal Bey de bunu gördüğü için feryat ediyordu!
AVRUPA gibi bir devin bu oyunda "ÖLMESİ" konuşuluyorsa Türkiye'de olan bitene sadece içeriden bakmak en iyi tanımla saflık olacaktır... Büyük kavgayı bilerek iyi analiz ederek doğru hamle ile hatırı sayılır PAY alınmalıydı. Ancak siyaset yelpazesinde AYRI düşülüyor ve iki farklı ses çatışıyordu ve çatışacaktı... Küresel çekişme can yaktıkça burada sürpriz gelişmeler artacaktı...
Olan bitene böyle bakın...
Gerisi detay...