Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 22 Ağustos 2017

Mangal adam

O bir süper kahramandır. En azından kendini öyle hisseder. O kadar kişiye bişmiş et virmek kimin harcına.
Kostümü altta kısa pantolon üstte ise beyaz atlet ayakta terlik. Hele o beyaz atletiyle bu toprakların modasında avangard bir stil yaratmasını hayranlıkla izlememek elde değil. İşin teknik detaylarına vakıf yaptığı her hamlenin farkında kendinden emindir. Kriz yönetimi, ızgaradan damlayan yağın ateşi alevlendirmesi sırasında tezahür ederken kendisini derin bir saygıyla gözlememek elde değil.
İfadesi kendinden emin. Etlerle arası iyi. Hele mangalı soğanla ovalarken ki seksiliği. Çıraları yakışı. O ne çıralar yaktı kimbilir. Elindeki yel ile yellerken ki tavrı.
Tam bir kahraman.
Ne zaman piknik kebap mangal filan yapalım dense hemen gözler ona çevirilir.
O kadar zordur ki yaptığı kahramanlık.
Tutuşturması ayrı dert, yakması yarı dert, gelen şişleri dizmesi, çevirmesi, yakmadan kurutmadan ama çiğ de bırakmadan pişirmesi ayrı dert! Gözüne giren dumanı mı dersin, kapkara olan elleri mi dersin, ateşi yellemekten su toplayan parmakları mı dersin, üstüne millet löpür löpür götürürken dürümü "Acaba iyi pişirmiş miyim? Beğendiler mi? Sanki son 2 şişi çok pişirdim ya tüh" gibi kendi kendini soktuğu stresi mi dersin bütün bunlara rağmen mangal yürekli adamdır.
Gerçi çok tasvip etmesem de gene de ağızda duran sigarayla eş orantılı mangalı yapmak kolay mı? Bir de o sigara hiç ağızdan alınmadan yapmak. Sigarasını mangaldan maşayla aldığı kor ile yakması tam bi Kadirizm etkisi.
Mangal kömürünü elleyip kömürün kalorisini bilir. Soğanla kurumuş ızgarayı temizlemek, terlemeden yellemek gibi bir sürü küçük ayrıntıyı hatmetmiştir.
Koca müngal yürekli adam. Hemde bunu üstü açık mangalda yapar. Öyle jan janlı barbekü yapmaz.
Gururlu ve huzurludur. Çünkü birazdan mangal başında işi bitince eşine, çocuklarına ve dostlarına ziyafet çektirecektir. Üzerine bir bardak çay içince yorgunluğu da kalmaz. Koca mangal yürekli adam iyi ki varsın. Bu toraklar seninle gurur duyuyor.

AKRABA
Eski İngiliz asillerinden biri Kuzey İrlanda'da bir köşk satın alır. Bir gün köpeğini gezdirirken, kasabanın yerlisi sorar: Günaydın, ne kadar güzel bir köpeğiniz var.
Acaba cinsini söyler misiniz?
İngiliz alaylı bir şekilde "Bir maymunla bir İrlandalı karışımı" diye cevap verir.
- Sahi mi söylüyorsunuz! İngilizler'in İrlandalılarla akraba olduğunu bilmiyordum.

VESİKALIK
Temel, fotoğrafını çektirmek istemiş.
Fotoğrafçıya "Ben fotoğraf çektirmek istiyorum.
Lakin vesikalık olmayacak" demiş.
Fotoğrafçı: Olur efendim. 24x32'ye ne dersiniz?
Temel: 768 eder de. Bunun konumuzla ne alakası vardır?

TUVALET KAĞIDI
F​adime ile Temel Büyükada'da dolaşıyorlarmış.
Bir martı Temel'in kafasına pislemiş.
Fadime: Temel git şu tuvaletten tuvalet kağıdı al Temel: Gerek yoktir kuş çoktan uçup gittu.

KAPLUMBAĞA
Bir kaplumbağa topluluğu başka diyarlara göçmeye karar vermiş. Bunun için çook büyük bir çölden geçmeleri gerekiyormuş. Çölün ortasına geldiklerinde içlerinden biri bağırmış;
"Arkadaşlar, yanımıza çok az su aldık.
Napıcaz bu koca çölde?" Herkes düşünmüş ve içlerinden iki kaplumbağayı ormana göndermeye karar vermişler. İki kaplumbağa ormana gidip su getirecekmiş. Kaplumbağalar giderken sıkı sıkı tembihlermişler:
"Bakın, biz gelene kadar bu sudan bir damla içmeyeceksiniz. Anladınız mı?" Herkes kabul etmiş ve bu iki kaplumbağa yola çıkmış.
Aradan üç yıl geçmiş, kaplumbağalardan bir haber yok. Beş yıl geçmiş, on yıl geçmiş... Sonunda küçük bir kaplumbağa dayanamamış ve suyu içmiş.
Tam o suyu içerken kum yığınının arkasından o iki kaplumbağa çıkmış ve bağırmışlar: "Öyle ha, nah getiririz suyu!"

AlkışlıYorum
Kendini fazlasıyla beğenen arkadaşım ''Ne olacak böyle, bıktım vallahi. İşyerinde peşimden koşmayan erkek yok neredeyse'' diyerek bana dert (!) yanıyor ve onu teselli (!) edecek cümleyi kendisine yöneltiyorum; ''Ah tatlım, erkekler topun da peşinden koşuyor ama tekme atmak için.''