1960'da Başkan Kennedy'in danışmanıydı. 1975'te Başkan Carter'ın dış politika danışmanlığını yürüttü. 1985'te Başkan Reagan'ın savaş komisyonlarında görev yaptı. Yakın ilişkiler kurduğu Obama onu "En seçkin düşünür" ilan etti.
ABD'de Başkanları perde arkasından yöneten adamdı. Ona "Beyazsaray'ın En Derin Adamı" diyorlardı. ABD politikalarında, CIA'nın dış operasyonlarında uçan kuştan haberi vardı; Adı Zbigniew Brzezinskiy'di. Söyledikleri kanun gibiydi.
15 Temmuz'dan sonra Brzezinsky tweet attı ve dedi ki; "ABD'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı yapılan darbe girişimine verdiği destek, ABD'nin itibarına büyük zarar verecek ciddi bir hataydı." John Bass diye bir Amerikan elçisi var... Basıp gidiyor. "Elçiliğimize çalışan yerel elemanın FETÖ ile ne alakası var." diyor. Giderayak FETÖ'nün darbe teşebbüsüne hala "Delil yok" diye bağırıyor. En Seçkin Düşünür "Darbenin ardında ABD var" diyor... Sen niye itiraz ediyorsun John? Yoksa "En Seçkin Düşüncesiz" misin? Nesin? Kafana Brezinski kadar taş düşsün... Belki o zaman anlarsın söylediğin yalanların bu ülkede artık maya tutmadığını... Ve nasıl komik duruma düştüğünüzü!
SİZİN YARGI; "ÖNYARGI"
Amerika'nın senin gibi komik insanları nasıl elçi yaptığını anlamak da mümkün değil.
Kim bilir hangi Neo-Con vardır arkanda bilemiyorum. Ama bildiğim bir şey var. Elçi adayı gösterildiğinde ABD kongresinde sana ısrarla soruldu. "Erdoğan'ın demokrasi dışında kaydığı yönünde işaretler var mı?" diye... Daha buraya elçi olarak gelmeden kongrede "Evet işaretler var" diyerek önyargılı ve taraflı olarak geldin ülkemize... Tabii ki, darbecilerle irtibatlı yerel elemanın için ağlayacaksın. 17-25 Aralık operasyonları öncesinde senin yerinde oturan elçi Riccardione "Bir imparatorluğun sonunu göreceksiniz" diyerek Erdoğan'a darbe yapılacağına işaret ediyordu. Nereden biliyordu?
Senin o elçilikte 35 yıldır görev yapan ve FETÖCÜLERLE üç haneli rakamları geçen görüşmeler yapan yerel elemanlar mı vermişti bu bilgiyi John? ABD'de haber vermeden Türkiye'ye karşı tutuklamalar yapıyorsunuz. Biz Amerikalıları değil, Türkleri tutuklayınca "Bize neden haber vermediniz" diyorsun. Bu komik değil mi John? Neymiş, bizim yaptığımız tutuklama yargıdayken basına düşüyormuş. Sen sansürcü müsün John? "Bizde yargı var" diyorsun... Türkiye'deki yargılamaya gelince "O başka" diye kıvırıp sıvışıyorsun. ABD'de yaptığınız tutuklamaları gerçekleştiren yargı mensupları Cumhurbaşkanımıza hakaret tweetleri atıyordu. Sizin yargı daha yargılamadan bırakın sanıkları Türkiye'yi infaz ediyordu John. "Bizde yargı var" deme... "Çıkara dayalı Önyargı var" de, dürüst ol.
LAHANA MI TURŞU MU?
Türkiye'ye SAVUNMA sistemleri verme "Aman başkasından da alma" de, sonra git Suriye'de PKK'ya 3 bin SALDIRI silahı ver. Ardından "Müttefiklik"ten bahset... Senin zihniyetin "Bu ne lahana" mevzusundaki turşu mu John?
15 Temmuz'un ertesinde elçilikten darbenin bir numaralı ismi Adil Öksüz'ü neden aradınız? Veda toplantında bu soruya bizim devleti suçlayarak cevap vermişsin.
"Cumhuriyet savcılığı bu soruyu elçiliğe soramaz." diyerek uluslararası teamüllerden bahsetmişsin. "Devletler devletlere sorar.
Neden böyle yapılmadığını gidip Adalet Bakanlığınıza sorun" diyerek bir de ders vermişsin John. MİT Tırlarına operasyon yapan FETÖCÜLERİN o dönemde ABD konsolosluk çalışanları ile girdiği yoğun telefon trafiğini Adalet Bakanlığı'nıza sorduk da ne oldu? Hala SES yok John!
Niye gerildin John? Neden gergin ve sinirlisin? Veda toplantında Türk gazetecilerle niçin eskiden olduğu gibi Türkçe şakalar bile yapmazken gerilim içinde sadece İngilizce konuşuyorsun.? Evet o toplantıda değildim ama uydurmuyorum bunları. Senin "Amerika'nın Sesi" adlı yarı resmi yayın organın yazıyor John... Ne o, neden sesin çıkmıyor?
NOT; Sevgili gergin John... Tayin olduğun Afganistan'a gitmeden önce ABD'ye uçacaksan mutlaka "Darbe bizim işimiz" diyen Brezinsky'nin mezarına ve Pensilvanya papazına uğra. Orada "Günah" çıkar... Bir şey kaybetmezsin... Faydası olur.
