Tarihi 14 Mart 2018

Deprem

Amerika'da beklenen deprem dün yaşandı. Trump Dışişleri Bakanı Tillerson'u görevden aldı. Yerine ise CIA başkanı Mike Pompeo'yu aday gösterdi.
CIA'nın başına da Pompeo'nun yardımcısı ve Arap Baharı'nın mimarlarından fitneciistihbaratçı Gina Haspel getirildi. Rex Tillerson, Trump'ın tersine İran'la nükleer anlaşmanın işe yaradığını, Kuzey Kore ile diplomatik çözümü savunuyor, Körfez krizinde Riyad'a karşı Katar'ı koruyan tavır alıyordu. Dahası özel sohbette Trump'tan "Moron" diye söz ettiği iddiası medyaya yansıyordu. NewYork Times tüm bu gelişmeler ışığında Kasım 2017'de "Tillerson gidecek, Mike Pompeo gelecek" diye yazıyordu. Ancak bu Tillerson-Pompeo değişikliğini NewYork Times'dan da önce ilk gündeme getiren kişi Genel Yayın Yönetmenimiz Ergün Diler'di. İran ile savaştan yana olan Pompeo'nun Dışişleri Bakanı olması, yerine Gina'nın gelmesi Ortadoğu'da yeni gerilimlerin tezgahlanacağının bir göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Mike Pompeo, FETÖCÜ'lerin de kamp kurduğu West Point Askeri Akademesi'nden mezun oldu. Ordu'da süvari birliğinde görev yaptı. Berlin duvarı yıkılmadan önce Demir Perde'de devriye görevinde yer alan isimlerden biriydi. Trump, Mike Pompeo'yu CIA başkanlığına önerirken "Kendisi, Amerika ve müttefiklerinin güvenliğini sağlayan istihbarat toplumunun yılmaz lideri olacaktır." Diyerek göklere çıkarıyordu. Pompeo İsrail'in Ortadoğu politikalarına destek veren ve İran'la Obama yönetiminin yaptığı nükleer anlaşmaya şiddetle karşı çıkan bir isimdi. 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ertesi günü attığı tweet hafızalara kazınmıştı. Pompeo o tweetinde "Türkiye totaliter diktatörlük" tanımlaması yaparak darbeye destek vermişti. Halbuki darbe başarılı olsa Türkiye'yi FETÖ diktatörlüğü ile yöneten bir Amerika'nın Dışişleri Bakanı olarak karşımıza çıkacaktı. Türkiye'de darbe başarılı olamadığı için ülkemizi İran ile aynı kefeye koyacak kadar haddini aşan tweetlere de imza attı Pompeo. Ancak daha sonra apar topar bu tweetleri sildi. En büyük hayallerinden biri "Ele geçirilmiş Amerikan mandası bir Türkiye ile Ortadoğu'yu yönetmek"ti.
Bu hayali sürekli darbe yedi. Türkiye'yi terör örgütleri ile ilişki içinde göstermek amacıyla kendini yırtan bir isimdi. CIA Başkanlığı'na getirildiğinde ilk ziyaret ettiği ülke de bizdik. Şubat 2017'de CIA Başkanı olarak Ankara'daydı.
Pompeo, Ortadoğu'da ABD'ye göbekten bağlanmış bir Türkiye olmadan hareket edilemeyeceğini bilen ender isimlerden biriydi. İslam coğrafyasında sürekli operasyonlara ve fitneye imza atan bir isimdi. Müslüman din adamlarını terörle ortak hareket etmekle suçlayacak kadar ileri gidince kendi ülkesinde de büyük tepki almıştı. İnsanları konuşturmak için işkenceden yana olduğunu açıklayacak kadar da insafsız ve vicdansızdı.
Guantanamo hapishanesini mahkumlar açlık grevi yaparken ziyaret etmiş ve "Ben onları kilo almış olarak gördüm" diyerek alay etmişti. "Kadınları elle taciz ettiğine dair görüntüler ortaya çıktığında bu korkunç ve savunulamaz bir durum olur" diyerek Başkan Trump'ı bile eleştirebilen isimdi.
Ancak CIA Başkanlığı'na seçildiğinde her gün Beyazsaray'a koştu, oradan çıkmadı.
Başkan Trump'a günlük brifingleri bizzat o verdi. Bir yıldır Beyazsaray'ın müdavimi olduğu için Başkan Trump'ı etkilemeyi başardı. Nisan 2017'de bir düşünce kuruluşunun toplantısına katıldı ve "Türkiye'de anayasa değişikliği ile ilgili referandum yapılacak. Endişeli misiniz" sorusuna "Evet" diye cevap veren bir isim oldu. Türkiye'ye yaptığı ziyarette her istediğini alamamaktan yakınan sözler sarf etti. "Türkiye ile teşekküllü ortak olmalıyız" diye bir kavram ortaya attı. "Bizim verimli müttefikimiz olmadıkları yerler var" diye yakındı. Onun "Verimli müttefik" anlayışında getirmek istediği nokta "Her alanda PEKİ " diyen bir Türkiye idi.
Ancak karşısında öyle bir ülke yoktu artık. Karşılıksız verim alacakları günler geçmişti. Amerika'nın yeni Dışişleri Bakanı artık gardı düşmüş, boynu bükük bir isim olarak Türkiye'ye gelecek. Geçmişte söylediklerinden dolayı yüzü kızaracak mı? Asla... Çünkü daha önce yazmıştım.
Onların yüzünde manda derisi var.