Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 24 Kasım 2017

Netanyahu da farkında...

İsrail'in yolsuzluk iddiaları sebebiyle başı dertte olan Başbakanı Binyamen Netanyahu, 'liderler değil Arap halkları barışa engel' demiş.
Demokratik bir bakış açısıyla, karşı karşıya bulundukları durumun ne kadar tuhaf olduğunu gösteren bir açıklama bu. Her nasılsa ikna edilmiş Arap ülkelerinin liderleri ile bir problemleri olmasa da, o liderlerin yönettikleri toplumlar neler olup bittiğinin farkındalar demek ki...
Birçok yayın organında yer alan, kısacık ancak anlamlı açıklama şöyle:
"Barışın genişletilmesinin önündeki en büyük engel bugün çevremizdeki ülkelerin liderleri değil. Bu engel Arap sokağındaki kamuoyundan kaynaklanıyor. " Bu durumun esas sebebi de, Arap kamuoyundaki İsrail algısının "çarpıtılmış ve yanıltıcı bir şekilde oluşturulması" imiş, Netanyahu'ya göre... Bu, Dünya ve özelde Batı ülkeleri kamuoyları üzerinde sağlayabildikleri gerçekleri ters yüz etme konusundaki başarıyı Araplar üzerinde gösteremedikleri manasına geliyor aslında.
Çünkü bizzat İsrail vatandaşı birçok aydının da teslim ettiği üzere, İsrail'le ilgili dünya üzerindeki genel algıda korkunç çarpıklıklar vardır. Objektif olarak değerlendirildiğinde, İsrail'in varlığı başta olmak üzere, yapıp ettiği hemen her şey, insanlara tam tersi bir şekilde aktarılmaktadır...
Dağdan gelip bağdakileri kovmaları neticesinde bir halkın büyük bir kesimini vatansız bırakmaları yetmiyormuş gibi, işgal ve abluka altında tuttukları Filistinlilere hayatı zindan etmelerinin bu işte herhangi bir katkısı olmadığını düşünüyor gibi Netanyahu.
İşgal altındaki bölgelerde yaşayan Filistinlilere hayatı zindan edebilmek için devlet gücünün acımasız bir şekilde kullanılmasını da makul karşılıyor, belli ki.
Dünyanın en büyük Açıkhava hapishanesi olarak bilinen Gazze'de, akıl almaz derecede zor şartlar altında yaşamaya mecbur bıraktıkları iki milyara yakın insanın açlık ve sefalet içerisinde olmalarını da, problem saymıyor belli ki.

İSRAİL VE BARIŞ!..
Bunlar ve benzeri zulümler sebebiyle İsrail yönetimine karşı ciddi bir nefret besleyen Arap halkları barışa engelmiş Netanyahu'ya göre.
Oysa tam da bunlar ve benzeri başka sebepler dolayısıyla, sadece Müslümanlar değil, İsrail'in zulümlerinin farkında olan her insan, İsrail'in bir şekilde durdurulması gerektiğine inanıyor.
Açıklamanın acı tarafı, Arap dünyasında, hasbelkader ülkelerinin başında bulunsalar da, aslında vatandaşları ile ortak yönleri olmayan liderler olduğuna işaret etmesi. Gönül isterdi ki, Netanyahu'nun bu tespitleri de yalan ve sadece algı inşasına yönelik olsun.
Ama hepimiz biliyoruz ki, oturdukları koltukları koruma niyetiyle, İsrail ve destekçilerinin arzu ettikleri şekilde davranan birçok lider var...
Diğer yönden ise, ne yapılırsa yapılsın ve ne kadar gayret edilirse edilsin, Müslümanların tümünde olduğu gibi Araplarda da Filistin'le ilgili beklentilerin silinemeyeceğinin ve birilerinin ısrarla oluşturmaya çalıştıkları algıların herhangi bir neticeye ulaşmayacağının da itirafı...
İsrail Başbakanı Netanyahu'nun 'barış' derken neyi kast ettiği, malum:
Tıpkı kendisinden öncekilerde olduğu ve büyük ihtimalle sonrakilerde de olacağı gibi, İsrail'in şimdiye kadar yaptığı, yapmakta olduğu ve bundan sonra yapacağı her şeyi doğru kabul etmek...
Barış, İsrail'in varlığını ve devamını garanti ettiği sürece vardır onlara göre ve bu uğurda başkalarına verilen zararın da herhangi bir önemi yoktur...
Netanyahu'nun unutmaması gereken şu: Bazı Arap liderlerle al takke ver külah olsalar da, sadece Müslümanlar değil, neler olup bittiğinin farkında olan insanlar da İsrail'in anlattığı 'barış' masalına inanmıyor artık...