Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 19 Haziran 2018

Durum bundan ibaret…

Cumhurbaşkanlığı ya da milletvekilliği için kampanya yürüten adayların normal olarak mevcut durumla alakalı bir değerlendirme yapmaları ve eksik buldukları hususlarda kendilerinin neler yapacaklarına dair vaatlerde bulunmaları beklenir…

Ama mevcut durumun rakipleri açısından bir avantaj olarak değerlendirip, 'ülke için bir çivi bile çakmış olana saygı duyma' esasına da aldırmıyorlarsa, işler değişir.

Bu durumda, işin gerçeği ne olursa olsun mevcut durumu olabildiğince kötü göstermeye çalışmaları beklenir.

Mevcut durumu kötü, hatta 'çok kötü' olarak değerlendiren adayların yapmaları gereken ise, kötü olduğunu iddia ettikleri durumdan çıkmak için neler yapabileceklerine odaklanmak olmalıdır, tabii olarak.

Mevcut durumun iyi olduğunu bildikleri için onu kötü göstermeye çalışanların, yapacaklarını söyleyebilecekleri iyi şeyler de zaten mevcut ise önlerinde iki tercih vardır: Ya zaten var olanları yapacaklarını söyleyip komik duruma düşmek ya da insanları herhangi bir şeye gerek olmadığına inandırmaya çalışmak…

24 Haziran Seçimleri sath-ı mailine girdiğimizden beri yaşadıklarımızın özeti bu.

Erdoğan karşıtı İttifakın ekonomide, eğitimde, sağlıkta, bayındırlıkta, savunma sanayiinde ve birçok alanda 'yapacağız' diyebilecekleri herhangi bir şey yok... Çoğu yapılmış ya da yapılmakta olduğu gibi, onların böyle bir dertleri de yok zaten...

Ülkeyi her şeyi ile 4 kat geliştiren, büyüten AK Parti, yaptıklarına yenilerini ilave etme vaadinde bulunurken, diğerleri yapılanların bazılarına karşı olduklarını söylemekten başka bir şey yapamıyorlar… Yıkmaktan bahsedebiliyorlar sadece...

Türkiye'nin geneli yanında tek tek bütün iller söz konusu olduğunda, AK Parti 16 senede yapılan hizmetlerin sadece önemli olanların özetini çıkardığında bile, çok ama çok uzun bir liste çıkıyor karşımıza. Birilerinin 'tabii ki yapacaklardı' şeklindeki sözleri ise, 'iyi de, daha öncekiler neden yapmadı ya da yapamadı' sorusu karşısında anlamsızlaşıyor.

Yapım aşamasında olanların sürdürülüp bitirilmesi ve bunlara yenilerinin de ilave edilmesi, Türkiye'nin gelişme yolculuğunu sürdürmesi açısından olmazsa olmaz denilebilecek bir şey.

Kaybedebileceklerimiz çok!..

AK Parti ve Cumhur İttifakı gelişmeyi ve ilerlemeyi sürdürmeye odaklanmışken, yapılanları zaten gereksiz görüp, devam edenleri sürdürmenin pek akıl karı olmadığını düşünen Erdoğan Karşıtı cephenin duraklama, hatta yıkıma odaklanmış olması, kampanya sürecinin en dikkat çekici yani.

Genel çerçeveyi bir kenara bırakıp uygulama üzerinden yaşananlara odaklanmak gerekirse, sorulması gereken sorular hayli fazla.

Erdoğan Karşıtı İttifak'ın gazına gelebilecek olanların, bırakın yeni bir şeyler kazanabilmeyi, var olanı kaybetme riskinin farkında olup olmadıkları, en önemli soru…

Türkiye'nin mevcut durumunu okumamakta ısrar ettikleri için, çoğu zaman zaten yapılanları vaat etmeleri yanında, tutmak zorunda kalmayacaklarından ne manaya geldiğini bile bilmedikleri sözler veren birilerine kanmış olacaklar çünkü…

CHP zihniyetinin hep bereketsizlik getirdiğini ve bu partinin yönetimde olduğu yılların mahrumiyetlerle geçtiğini iyi bilen bir milletimiz var. Erdoğan Karşıtı İttifakın esas olarak CHP'nin değirmenine su taşımak için kurulduğunun da farkındalar, şükür...

16 senedir icraat yapan ve böylelikle Türkiye'yi 4 kat büyüten Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip/ Erdoğan ve AK Parti'nin karşısına çıkanların, Türkiye'yi durdurmak ve sonrasında geriye götürmekten başka niyetleri olmadığını anlamak için de, fazla düşünmeye gerek yok…

Durum bu, tercih bizim…