Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 20 Temmuz 2018

40 fırın ekmek bile yetmez!..

CHP'deki kargaşa durulacağına artarak devam ediyor ve belli ki epey de sürecek.

Cumhurbaşkanlığına aday göstererek tasfiye etmeyi hesapladığı Muharrem İnce, partiden daha fazla oy aldığı için kendisi ile uğraşmaya mecbur kalan Kılıçdaroğlu, şimdi parti içinden yükselen yeni değişim talepleri ile de karşı karşıya.

Başını İlhan Cihaner ve Selin Sayek Böke'nin çektiği bir grup da, Muharrem İnce ile beraber hareket edenler gibi 'değişim' talep ederek kurultay talebinde bulunuyorlar.

Genel merkezden yapılan açıklamada 100 rakamı telaffuz edilse de, olağanüstü kurultay için toplandığı rivayet edilen imza sayısının 500'ü geçtiği haberleri, değişim taleplerinin ciddi olduğunun göstergesi.

Değişim isteyenlerin tam olarak neyi kast ettikleri bilinmese de, şimdiye kadar bir şekilde idare eden CHP'nin gerçek bir siyasi parti haline gelebilmesi için hakikaten değişmesi gerektiği, açık.

Halkın teveccühünü kazanamıyor olsa da, CHP'nin iktidarda imiş gibi davranabilmesini sağlayabilecek mekanizmalarla doluydu Eski Türkiye. Ancak vesayet mekanizmalarına vurulan her darbe, CHP'nin hak etmediği iktidarında ciddi gedikler açtı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişle, CHP'nin bu gölge ama gerektiğinde ciddi şekilde etkin iktidar paylaşımı da tamamen sona erdi...

Başta genel başkanları olmak üzere CHP'lilerin geçmişin vesayet mekanizmaları ile ilgili son açıklamalarına bakmak, yaşananları anlamaya kafi... İstediklerini yaptığı zamanlar iltifatlar yağdırdıkları AYM, artık boy hedefi CHP'nin. Sık sık göreve çağırmaya alıştıkları TSK, keza…

Yeni Türkiye'de iktidara talip olanların milletimizin yüzde 50'den fazlasının teveccühünü kazanması şart. Bunun yolunun da, insanları cahil kabul edip güya aydınlatmaya çalışmaktan geçmediğini CHP de tecrübe ile anlamış olmalı…

Değişim mi, katılaşma mı!..

Olup biteni anlamak ve zamanın ruhuna uygun davranmak yerine, CHP çelik çekirdeğinin hoşuna gidecek hırçın ve karşılıksız politika dilini sürdüren Kılıçdaroğlu'nun değişimden ürkmesinin temel sebebi, koltuğunu koruma kaygısı.

Ancak 'değişim' sloganları atanların da, gerçek bir değişim yerine sadece CHP'de yönetim değişikliği istiyor olmaları, ümit kırıcı. 'Değişim' diyenler de, CHP'nin mevcut yapısını katılaştırmaktan bahsediyorlar aslında.

Kuruluşundan beri halkımızı yönlendirme zihniyeti ile hareket eden ve imkan bulduğunda bunu baskıyla yapan CHP'de gerçekten bir değişim isteniyorsa, öncelikle milletimizin değerleri ile barışmaları gerekir.

Bunu sağlamanın şartlarından birisi, şimdilerde inançlara saygılı olduğunu söyleyenlerin vaktiyle yapılanlar konusunda gerçekten pişman olduklarını gösterebilmeleri. Ancak, başörtüsünü yasaklatmak için akla hayale gelmedik atraksiyonlar yapan ve imkan bulurlarsa tekrar yapacakları düşünülenlerin, 'isteyen takar' ve benzeri sözlerinin alıcısı olmaz, mesela…

İslam'ın hayata dair tezahürlerini hafiye gibi takip edip, baskı altına alabilmek için her yolu deneyen bir zihniyete mensup olanların, 'her gün cuma namazı kılıyorum' ve benzeri beyanlarının karşılığı da acı bir gülümsemedir sadece.

Hala eski saçmalamalarını tekrarlayıp duran Kılıçdaroğlu'nu değiştirmek, CHP açısından gerçek bir 'değişim' manasına gelmez… Sadece astronomik tazminatlardan kurtulabilirler belki..

CHP'de 'değişim' gerektiği, açık. Köklü olması gereken bu değişimi gerçekleştirebilmeleri için çok ama çok çalışmaları gerektiği de…

Diğer bir deyişle, CHP'yi gerçekten değiştirmek isteyenlerin, bu da yetmez ama, en az 40'ar fırın ekmek yemeleri lazım…