Evet. Kılıçdaroğlu aday olmaktan korkuyor. Çünkü seçilemeyeceğini çok iyi biliyor. Aday olup kaybedince genel başkanlık koltuğunun da elinden gitmemesi için, bu düşüncedeydi. Bu durum biraz daha netleşti. Salı günü basına kapalı Meclis grup toplantısında Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı yönündeki eleştiriye, "Bu açıklamayı yapmamak bilinçli ve stratejik bir tercih.
Açıklamış olsaydık lime lime ederlerdi" dedi. Bu sözden, Kılıçdaroğlu'nun kafasında bir aday ismi olduğu sonucu çıkıyor.
ABD ASKERİ OSMANLI TOKADINI TADACAK
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan kararlı.
Afrin ve ardından Münbiç'e Türk Ordusu girecek.
Erdoğan'ın Kararlı Duruşunu, Papa Franciskus'ta bizzat tanık oldu. Ardından, Trump'ın DERİN GIRTLAKLARI, birer birer Ankara'ya sökün ettiler.
McMaster, Mattis ve Tillerson üzerinde en çok durdukları konu, Türk Ordusu ile ABD askerlerinin Münbiç'te çatışma ihtimali üzerinde yoğunlaşmış. Onun için,'Fırat'ın doğusuna geçelim, orada Türkiye güvenliği için ABD kuşak kursun'tekliflerini seslendirmişler.
Bilindiği gibi, İngiliz, Fransız askerleri Osmanlı tokacını tatmışlardı. Ancak bugüne kadar Amerikan askeri tatmamıştı. Tadacağı günler yakınlaşıyor. Fırat'ın doğusuna çekilseler de, PKKPYD'nin arkasında, yanında, kamuflajında nerede olurlarsa, olsunlar; Kobani'de, Cezire'de, Haseke'de muhakkak bir yerlerde OSMANLI TOKATINI TADACAKLAR.
100 yıl önceki emperyalist satranç tekrarlanıyor "2.Abdulhamîd'i anlamak" isimli programda Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan üzerinde muhteşem bir tarih okuması yaptı: "Birileri inatla bizi köklerimizden, kadîm değerlerimizden koparmaya gayret ediyor. Halbuki, Türkiye Cumhuriyeti,-Osmanlı'nın devamıdır. Elbette sınırlar, yönetim biçimleri, yönetime esas belgeler değişmiştir ama öz aynıdır, ruh aynıdır.Bu bakımdan Sultan Abdulhamîd'i, devletimizin son 150 yılına damgasını vuran en önemli, en vizyoner, en stratejik zihne sahip şahsiyetlerden biri olarak görüyoruz." Bugünlerde 1900 ila 1920 arasındaki olaylara tekrar tekrar bakmamızda büyük yarar var.
Çünkü, 100 YIL ÖNCEKİ EMPERYALİST SATRANÇ TEKRARLANIYOR. 100 yıl önce parçalandık. 100 yıl sonra Büyük Türkiye olamaya kararlıyız.
Afrin'de Zeytin Dalı Harekatı devam ederken yurt içinde de PKK'ya göz açtırılmıyor. Güvenlik güçleri Karadeniz kırsalında eksi 15 dereceye aldırmadan teröristlerin kış yapılanmasının tepesine biniyor.'YERSEN'CİLERE AMAN DİKKAT
Aman dikkat. Derin ABD projelerini bize yedirmek için bazı politikacı, akademisyen, gazeteci, STK lobicileri gibi adamlar var ortalıkta. Kamuflajlı elbiseler, süslü laflar, psikolojik harp teknikli algı operasyonlarıyla aramızda dolaşıyorlar. Bir gözü Washington'da, diğer gözü Londra'da,bir kulağı Berlin'de, diğer kulağı İsrail'de olan bazı politikacı, akademisyen, gazeteci, STK lobicileri, yüzlerce örnek, belge, olay ortaya çıkmasına karşın, karşımıza çıkıyorlar, Derin ABD projelerini bize yedirmenin peşindeler.
Kamuflajlı giysileriyle yazıyorlar: "ABD'nin YPG' ye verdiği destek geçici midir, yoksa daha uzun vadeli bir stratejik hedef midir?" diyerek, 'YERSEN'LİĞİN ŞAHİKASINI sergiliyorlar. Yahu, ABD'nin algı operatörleri, PKK-YPG'nin bir Amerikan-İsrail projesi olduğunu bal gibi biliyorsunuz.
"ABD'nin YPG'ye desteği geçici mi, uzun vadeli mi?" diye emperyalistlere hizmet etmekten utanmıyorlar.
Gerçekler bas bas bağırıyor..
YPG-PKK Derin ABDİsrail projesidir. Uzun vadeli emperyalist planların taşeronudur.
TÜRKİYE ABD'SİZ YAPAR
Brookings Enstitüsü stratejisti Amanda Sloat, Washington'un önündeki Türkiye'ye dair 3 seçeneği yazdı. Türkiye'den uzaklaşma, Al-ver ilişkisi (Transactional) ve daha sık bir diyalog üzerine kurulu Angajman (Engament).
Özellikle ekonomik ve sivil toplum diyalog ile bürokratik temasın artmasını öneriyor.
"Türkiye'nin kopmasına izin vermeyelim" diyor.
McMaster, Mattis. Tillerson göründüğü gibi, ikinci modeli (Al-ver ilişkisi) işletiyor.
Türkiye-Rusya-Çin ilişkileri daha ileri boyuta yaklaştığı sırada, üçüncü modele, daha sık bir diyalog üzerine kurulu Angajman (Engament) geçecekler.
Hatırlatırız: ABD, Ortadoğu'da YPG'ye dayanarak kalamaz. Ama Türkiye, ABD'siz yapar.
DERİN SÖZ
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, yakın tarihi çok iyi okuduğunu, Irak ve Suriye'de 2'nci Sykes-Picot'ları/2.Sevr tezgahlarını paçavraya çevirme mücadelesi vererek gösteriyor:
"Uyuyan dev Türkiye uyandı."
