Hasan Basri Yalçın

HASAN BASRİ YALÇIN

Tarihi 19 Haziran 2018

Anketlerin sorunu

ANKETLER veri üretmek ve öngörü sağlamak için yapılır.
Mesela 60 milyonluk bir nüfusa sahip ülkede seçim sonuçlarının nasıl çıkacağını öngörmek istiyorsanız belli sayıda örneklemle anket yaparsınız.
60 milyona sormadan az sayıda kişi üzerinden genelleme yapar ve yakın sonucu tahmin edersiniz. Böylece seçim sonuçlarına dair öngörü üretirsiniz. Bu iş önü arkası belli sağlam yöntemlere oturmuş ve oldukça ciddi bir iştir.
Siyasi partiler bile kampanyalarına bu anketlerden çıkan sonuçlara göre yön verir.
Ama son dönemlerde piyasada anket firmalarına yönelik ciddi bir güvensizlik var.
Hem dünyada hem Türkiye'de. Özellikle ülkemizde anket firmaları her seçimde ciddi hatalara düşüyor. Bir seçim tutturan bir sonraki seçimde inanılmaz sonuçlar alıyor. Böyle olunca da hangisinin daha güvenilir olduğuna dair belirsizlikten kurtulamıyoruz.
Normalde anketlerin bizi aydınlatması beklenir. Ama anketler hepimizin kafasını daha da karıştırıyor. Anketçilere rakam soruyoruz. Ama yorum alıyoruz. "Şu kesin olur ama bunda sıkıntı var" diyor.
Bir anketçiden böyle bir yanıt aldığımda canım çok fena sıkılıyor. Yahu biz sana rakam soruyoruz sen rakam hariç her şeyi söylüyorsun.
Peki neden böyle? Anketler neden doğru düzgün cevap vermiyor. Neden bir tutturan bir daha tutturamıyor?
Kısaca söyleyelim. Çoğunlukla anketçiler de cevabı bilmedikleri için bu tür laf cambazlıklarına giriyor. Ayrıntıya girecek olursak anket firmalarında şu üç soruna dikkat çekmek lazım.
Birincisi manipülasyon sorunu.
Her anket firması için tabii ki söyleyemeyiz ama ülkemizde maalesef bazı firmalar sadece manipülasyon yapmak için kurulmuş. Bu zamana kadar tutturduğu tek bir seçim olmayan anketçi her gün tv ekranlarında boy gösterip kendi siyasal eğilimi lehine rakamlara dayanmadan abuk sabuk yorumlar yapıyor. Bu tür firmaların gerçekten araştırma yaptıklarına dahi inanmıyorum. Muhtemelen piyasadaki birkaç anketi alıp onlar üzerinden konuşuyorlar. İstedikleri yerini alıp istemediklerini göz ardı ediyorlar. Bu tür kötü firmalar diğer firmaların güvenilirliğini de sarsıyor.
İkinci sorun ise yöntem sorunu.
Maalesef bu sorun neredeyse tüm anket firmalarında var. Gördüğüm kadarıyla firmalar Türkiye için uygun olmayan, geçmişte kalmış varsayımlara dayalı örneklem tespiti yapıyor. Rastgele örneklem tespit etmenin maliyetli olduğunu anlayabilirim ama sosyoekonomik statüye dayalı bir örneklem kurgulanmasını ve bu sosyo-ekonomik yapının mahalle ve sokaklar üzerinden tespit edilmesini doğru bulmuyorum.
Ülkemizde mahalle ve sokak bazında sosyo-ekonomik statü tespiti yapmak neredeyse imkânsız. Türkiye'de yaşanan dinamik toplumsal dönüşüm ve inşa süreci nedeniyle karmakarışık bir hal var. Zenginler ve fakirler gibi kategoriler sokak bazında bile ciddi geçişkenlilikler barındırıyor. Bu tür varsayımlara dayalı anketlerin doğru çıkma ihtimali yok.
Doğru çıksa da tesadüfen doğru çıkmış olur. Yanlış saatin günde iki kez doğruyu göstermesinde olduğu gibi.
Bir üçüncü sorun ise daha operasyonel bir sorun. Bildiğim kadarıyla anket firmalarının hiçbiri sahaya kendisi çıkmıyor. Yerelde ilişki kurdukları fason ekiplerle iş görüyor. Ama asıl sorun şu. Tüm firmalar aynı fason ekipler tarafından besleniyor. Onların da güvenilirlikleri ciddi soru işaretleri barındırıyor. Muhtemelen bu anketlerin birçoğu masa başında dolduruluyor.
Böyle olunca da anket firmaları kendi sonuçlarından emin değil. Bu iş ciddiyetle yapılacaksa, fasondan uzak durmak ve rastgele örneklem belirlemek şart. TC kimlik numarası bazında bilgisayar kurası üzerinden yapılan bir örneklem havuzu hariç Türkiye'deki tüm varsayımlar ciddi önyargılar üretecek ve anketleri başarısız kılacaktır.
Rastgele örneklem çok pahalı diyenlere de şunu söylemek isterim. Kusura bakmayın. Eğer yaptığınız işe saygı duyuyorsanız ve bu işten bu kadar kazanç elde ediyorsanız maliyetine de katlanmak zorundasınız. Verdiğiniz hizmetler için yüzbinlerce dolar talep ederken, o işe on binlerce dolarlık yatırım yapmazsanız, tabii ki hatalı sonuç üretirsiniz.