Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 21 Nisan 2018

İlkokulda Sahip Olunduğunda Statü Farkı Yaratan Nesneler

Şimdiki maddi statü farklılıklarıyla alakasız olan; bir kalemtıraşın, bir silginin bile zenginlik belirtisi olabildiği o dönemlerden en çok akılda kalanlar.
36'lı monami pastel boya kalemi seti: Benim hep 8'li idi. Ezildim.
"Turuncuyu ödünç verir misin? Hemen getiricem" dedim hep.
Kutu kola: Son yudumu tenefüsün bitmesine denk getirilecek ki sınıfın içindeki çöpe atılabilsin. Böylelikle herkes görürdü kutu kola içildiğini.
Lc waikiki poşeti: Evet sadece poşet. Beden eğitimi derslerinde eşofmanlar o poşete koyulup okula getirilirdi. Kıymetliydi yani.
nike total: Bu kramponu etekle giyip okula gelen kız gördü bu gözler.
Önlüklere takılan yakalık:
Zamanında dantelli, fistolu olanları çoğunlukla sosyo-ekonomik seviyesi nispeten yüksek olan ailelerin çocukları takardı.
Diğerleri ise genelde düz ve sürekli yıkanmak suretiyle tek bir yakalıkla haftayı bitirirlerdi.
Bir de nedenini tam olarak anlamasam da diş teli. Diş teli olan çocuklar da genelde zengin olurdu.
Capri sun: Pipeti o enteresan yerine bir çırpıda takarak, içerek ya da boş paketi üstüne basarak patlatarak statü farkı yaratılırdı. Özellikle ananaslısı çok şekilliydi ilk çıktığında.
Faber Castell markalı herhangi bir ürün: Abi renkli kalemi olsun, kurşun kalemi olsun... Hep böyle içimden "Zengin bunlar" diye iç geçirmişimdir.
Düğmeli kalem kutuları:
Basınca kapağı açılırdı, kalemtıraş çıkardı, silgi fırlardı, termometresi filan vardı bunların.
Birisinde bunlardan olunca hemen vaay denir kurcalanırdı. Durmadan aynı tuşa basılır aynı şekilde açılan aynı kapak hemen kapatılırdı. Ayrıca şöyle kullanım imkanları sunarlardı bize, fırlayan kapağın ucuna silgi parçası, ufak tükürüklü kağıt topları konurdu ve kapak açılarak bu cephane hedefe yönlendirilirdi. Bozuluyorlardı bir süre sonra ama olsun bozulabilirdi artık neden olsa yapmıştı o üzerine düşen görevi. Evet.
Arı maya desenli kokulu silgi: Bunların bir çok renkten çeşidi vardı. Kızların genelde kalemkutuları envai çeşit araç gereç ve aynı zamanda bu silgilerden oluşurdu. Silgileri sırasıyla ona buna koklatarak "Aaa, bu güzelmiş, aa bunun kokusu daha güzelmiş" tepkilerini almak gerçekten bir statü simgesiydi. Yeşil olanın kokusunu ben de severdim.
Ruh kanseri : Ortasındaki delikten ip geçirilerek boyna asılabilen daktilo yazıları için kullanılan silgiye sahip olmak.
Ağzımızdan gökkuşagı aka aka istediğimiz nesnelerdi bunlar zamanında. eksiseyler.com

FIKRA
Yaşlı kadın, aşırı hız yaptığından polis tarafından durdurulur.
Kadın: Bir sorun mu var polis bey?
Polis: Aşırı hız yapmışsınız.
Kadın: Anladım.
Polis: Ehliyetinizi görebilir miyim?
Kadın: Verirdim ama yanımda değil.
Polis: Yanınızda değil mi?
Kadın: 4 yıl önce alkollüyken araç kullanırken elimden alındı.
Polis: Anlıyorum. Ruhsatınızı görebilir miyim?
Kadın: Veremem.
Polis: Neden?
Kadın: Çaldım.
Polis: Çaldınız mı?
Kadın: Evet. Sahibini de öldürdüm.
Polis: Ne yaptım dediniz?
Kadın: Vücudunu parçalayıp bagajdaki plastik poşete koydum. İsterseniz bakabilirsiniz.
Polis, gözü kadının üstünde bir şekilde geriye çekilir ve yardım çağırır. Dakikalar sonra kadının aracının etrafını polis araçları çevreler.
Polis: Lütfen aracınızdan çıkar mısınız?
Kadın aracının kapısını açar ve dışarıya çıkar.
Kadın: Bir sorun mu var?
2.Polis: Arkadaşım aracı çaldığınızı sahibini de öldürdüğünüzü söyledi.
Kadın: Sahibini mi öldürmüşüm?
2.Polis: Lütfen bagajı açar mısınız?
Kadın bagajı yavaşça açar.
2. Polis: Bu sizin aracınız mı hanımefendi?
Kadın: Evet. Ehliyet ve ruhsatım.
Polis şaşırıp kalır.
2. Polis: Teşekkürler hanımefendi.
Arkadaşım aracı çaldığınızı, ehliyet ve ruhsatınız olmadığını söylemişti.
Kadın: Bak sen yalancıya! Kesin aşırı hız yaptığımı da söylemiştir.
İşte bu yüzden zeki bir kadına asla bulaşmamalısınız!


NE KADAR OLDU



ALKIŞLIYORUM
160 km hızla gidilir ve yeni yılın ilk radarına yakalanılır. Yurdumun esprili polisi, ''Mutlu yıllar, radara yakalandınız! Bu ceza, bizden yeni yıl hediyesi olsun!'' der ve paşa paşa yolunuza devam edersiniz.