Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 22 Nisan 2018

Baharın yüzünü göstermesiyle birlikte içimizi kıpır kıpır yapan tatlı detaylar

Bütün kış mutsuzluktan öldük. Belki kar yağar da, kar topu oynar, kardan adam yapar, neşeleniriz dedik, o da olmadı. Mutlu olmak için elimizde hiç sebebimiz yoktu ama artık yeter. Garibanların da sebepsiz yere mutlu olabildiği, yüzünün güleceği mevsim geliyor!
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı: Kaç yaşında olursak olalım, 23 Nisan hepimizin içinde neşe ve coşku uyandırıyor.
Okullarda yapılan kutlamalar, ellerinde balonlarla sokaklarda koşuşturan çocuklar, her yeri süsleyen bayraklar, yüzümüzü güldürmeye yetiyor.
Çimenlere kavuşma: Kışın paranız yoksa evden çıkamazsınız ama yaz öyle mi?
Doldur çayını termosa, al kilimini, koş en yakın çimenlere at kendini. Temiz havanın verdiği huzur, rüzgar estikçe gelen çimen kokusu, her şeye değer.
Doğalgaz faturalarının düşmesi:
Aylardır belimiz büküldü artık. Baksan çok fazla ısınamıyoruz da, nedir kardeşim bu faturaların hali?
Kat kat giyinmekten kurtulmak:
Gencecik yaşımızda bize yün içlik giydiren bu havalardan intikamımızı alma zamanı geldi. Üst üste giydiğimiz kıyafetler yüzünden kolumuzu bacağımızı oynatamamaktan, zombi gibi yürümekten bıktık artık. Efil efil elbiselerin, şortların devri geldi!
Yeni aşklara yelken açma ihtimali:
Baharın gelmesiyle, her iki cinsin de içi kıpır kıpır olmaya başlıyor ve yeni aşklar, flörtler bizi heyecanlandırıyor. İdeal sevgiliyi bu mevsimde buldunuz buldunuz, kışa kalırsanız yandınız.
Deniz sezonunun açılması: Evet belki çok paramız yok. Evet belki ünlüler gibi yazın üç ay boyunca Bodrum'da kalamıyoruz ama olsun. Bizim de hakkımız ayaklarımızı denize sokmak. Bizim de hakkımız kızgın kumlardan serin sulara atlamak.
Karanlık sabahlara uyanmanın sona ermesi: Kış boyunca devlet büyüklerine yalvardık. Gelin şu saat uygulamasından vazgeçin, böyle baykuş gibi karanlıkta işe, okula gidiyoruz. Ülkenin mutsuzluk oranı tavan yaptı dedik ama dinletemedik. Bütün kış bu eziyeti çektik ama artık bitti. Güneşli sabahlara, aydınlık yarınlara uyanma zamanı geldi.
Sokak hayvanlarının artık üşümeyecek olması: Hadi bizim başımızı soktuğumuz bir evimiz var, peki onlar ne yapsın? Onlar da kış boyunca sokaklarda dondu, yemek bulmakta zorlandı. Neyse ki havaların ısınmasıyla rahat bir nefes alacaklar.
Bu sefer de havaların aşırı ısınmasıyla susuzluk sorunu yaşayacaklar. O yüzden kapımızın önüne bir kap su koymayı unutmayalım.
Dövmelerin rahatlıkta sergilenecek olması: Bütün kış canımız çıktı, o dövmeleri insanlara göstereceğiz diye. Nihayet yaz geldi, artık uğraşmamıza gerek yok. Kimse kusura bakmasın o kadar para verildi bu dövmelere, tabii ki göstermek için elimizden geleni yapacağız!
Yaz meyvelerinin tezgahlarda yerini alması: Ah yeşil erik. Önce rekor fiyatınla ana haber bültenlerine düşersin. Sonra fiyatının ucuzlamasıyla evlerimize gelirsin. Öyle çok bekledik ki seni. Seni ısırınca çıkan o sesi, tuzla buluşunca aldığın harika tadı, öyle çok özledik ki...
Rengarenk çiçeklerin açması:
Belediyelerin her yere ektiği laleler, her yeri kokusuyla dolduran leylaklar. Siz de hoşgeldiniz!
Kışın üstümüze çöken buhranın uçup gitmesi: Kış genel olarak insanın içinde buhranlar oluşturan bir mevsim. Hava çok soğuk olduğu için sürekli eve mahkumsun.
Dışarı çıkıyorsun, insanlar mutsuz ve üşümüş bir halde yüzüne bakıyor. Mutlu olmak için elle tutulur hiçbir sebebin yok. Yaz öyle mi peki?
Doğan güneş bile insana neşe veriyor.
Mangallı piknikler: O mangal yel-le-necek!
En sevdiğimiz geleneğimiz, babalarımızın mirası... Gökyüzünde güneşi gördüğün an, mangal, kış boyunca saklandığı yerden çıkar ve bizi mutlu etmek için görevinin başına geçer.
Bizi asla bırakma mangal, tavuk kanatlarının, anne köftelerinin sana ihtiyacı var. onedio.com

AlkışlıYorum
Düğününde çıkış şarkısı ve pasta kesilirken çalınan şarkı seçimini, Fenerbahçe Marşı olarak seçip çaldıran şahıs bizzat abim, davetlilere söyletmeye çalışan da çok sevgili babam olur.