Tarihi 18 Mayıs 2018

Zulme lanet Kudüs’e destek

Bazılarının öfke ve nefreti, vatan-millet de dahil her tür değerin de üzerine çıkabiliyor maalesef.
Hafta başında bütün dünyanın gözleri önünde Filistin halkına yapılan insanlık dışı zulüm, hepimizin içini lime lime etti. 8 aylık bebeklerin bile bu kötülüğe kurban verildiği ABD-İsrail ikilisinin vahşetine bütün dünya susarken, bir tek Türkiye haykırdı, bir tek Türkiye yaraları sarmak üzere harekete geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Londra'da olmasına rağmen Ankara-Londra hattında kurulan diplomasi trafiği, ilk olarak gerekli açıklamaların yapılması, ardından da bütün dünya liderlerinin tek tek telefonla bizzat arayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bu konuda uluslararası bütün yolların harekete geçirilmesi çağrısıyla devam etti. 3 günlük yas ilanı ile birlikte bugün Yenikapı'da bu zulmü lanetlemek üzere milyonların buluşması ve tek yürek-tek ses halinde Kudüs'e destek çağrısı yapıldı. Fakat gelin görün ki; bunu da siyasete alet edenler hele ki; SP Lideri Temel Karamollaoğlu'nun;
"İktidar miting yapacağına iş yapsın" sözü, inanın herkesin gönül telini titretmekle kalmadı, kanını dondurdu. Filistin ve Filistinliler'in yıllardır karşı karşıya kaldığı zulüm, SP'nin temelini oluşturan milli görüş için en hassas konuların başında gelir. Ama; bugün merhum Erbakan Hoca'nın koltuğunda oturan Karamollaoğlu, bu sözüyle birlikte hem geldiği yere ihanet etmiş hem de Erbakan Hoca'nın kemiklerini sızlatmış oldu. Neyse, biz bunlarla uğraşmayıp yapmamız gerekeni yapalım. Bugün Yenikapı'da milyonlar olarak İsrail'in Filistinli Müslümanlar'a yaptığı zulme lanet, Kudüs'e destek olalım..


YORUMA GEREK VAR MI?


BAHÇELİ ASLINDA NE DEDİ...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, uzun süredir hiçbir gazeteye röportaj vermiyordu. Dün gazetemizde okuduğunuz ve siyaset çevrelerinde çok ses getiren röportajımızda, Devlet Bey'in en fazla altı çizilmesi gereken birkaç açıklaması oldu. Öncelikle; Türk siyasi hayatında ilk kez bir parti, kendi kurultayında Cumhurbaşkanı adaylarının bir başka partinin Genel Başkanı olduğunu açıkça söyledi ve on binlerce partilinin de bunu onaylaması çok ama çok önemliydi. MHP Lideri, bu sürecin gerçek adının "siyasi aydınlanma" olduğunu söyleyerek duruma bir başka açılım daha getirdi.
Gizli ittifakları tercih edenlerin, abidik-gubidik diye siyaset yapanların karşısında; hiçbir şekilde seçmenini ve tabanını kandırmayan ve tek ses-tek yürek açık siyaset yapmayı tercih eden bir lider olarak Bahçeli'nin bu hareketi gerçekten çok kıymetli. Benim, Devlet Bey ile sohbetimizde en merak ettiğim açıklaması, kader mahkumları için önerdiği af talebinin gerekçesi idi. Son derece net konuştu; PKK ve FETÖ terör örgütlerinin, kader mahkumu olarak adlandırılan tutukluların koğuşlarına ajan yerleştirmesi ve provokasyon için türlü tuzaklar kurması olasılığını bertaraf etmenin en doğru yolunun, kader mahkumu olarak adlandırılan 60 bin civarındaki tutuklunun bu tuzaktan uzaklaştırılması olduğunu savundu Devlet Bey. Ve; bir başka önemli mesajı elbette; HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın salıverilmesini isteyenlere yönelik sözleri idi. Muharrem İnce bizzat cezaevinde ziyaret ederek, Temel Karamollaoğlu da sıraya girip ziyarete hazırlanırken, Meral Akşener de Demirtaş'a özgürlük çağrıları yaparken;
Demirtaş'ın terör suçu iddiasıyla tutuklu olduğunu unutturarak, adeta bir siyasi suçlu muamelesi yapanları Allah'a havale eden Bahçeli; siyaseten çok büyük felaket olarak yorumladı bu durumu. 24 Haziran seçim startını bu söyleşi ile veren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan'ın da ilk turda rahatlıkla seçileceğine dair inancını da tekrarladı.

​KADEM'DEN KADIN VEKİL RAPORU

Pazartesi günü bütün partiler, 24 Haziran'da milletvekili adayı gösterecekleri isimleri YSK'ya teslim edecekler.
11 partinin aday adayı 15 bine yakın isim nefeslerini tuttu, Pazartesi gününü bekliyor.
17.30 itibarıyla kimin aday olduğu kimin olmadığı belli olacak ama bu seçimlerin belki de en belirleyici olan kesimi kadınlar için de farklı bir anlamı var. Hem siyasete ilgi duyan kadın sayısı arttı (Yapılan adaylık başvurularındaki artıştan bunu çok rahat görüyorsunuz) hem de kadınların belirleyiciliği de arttı. İşte tüm bu unsurlara paralel olarak, bütün partilerin de bundan önceki dönemlerle kıyaslandığında daha fazla kadın aday göstereceğine dair beklenti de arttı. Bu konuda Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) bir araştırma yaptı ve kadın seçmenlerin, hemcinslerine daha fazla yer veren partiye karşı oy verme eğiliminitercihini de değiştireceği sonucuna ulaştı. KADEM'in araştırmasına göre her 3 kadından 2'si Meclis'e kadın vekil oranının yüzde 40'dan daha fazla olması gerektiğini ve 600 vekilin en az 240'ının kadın olmasını bekliyor.

DERİN SÖZ
Şefkat
öyle bir dildir ki; sağır da işitebilir, kör de okuyabilir. MARK TWAIN