Tarihi 25 Mayıs 2018

İstanbul’u alan Türkiye’yi alır

stanbul'u alan Türkiye'yi alır" sözü öyle gelişigüzel söylenmiş bir söz değil, defalarca ispatlanmış siyasal bir çıkarımdır. Geçen gün bir araya geldiğimiz Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dr. Berat Albayrak ile bakanlık çalışmaları ve siyaset üzerine sohbette, kendisinin de bu hatırlatmayı yapması bu yüzdendi zaten.
Türkiye genelinde seçmen sayısının neredeyse yüzde 20'sinin İstanbul'da bulunduğu gerçeği bir yana, AK Parti'nin İstanbul'daki yerel yönetim dönüşüm başarısıyla Türkiye'ye mal olan ve 16 yılı aşkın süredir kesintisiz ve tek başına hatta rakipsiz var olması da bu yüzden zaten. Başta en güçlü bakanlar olmak üzere iddialı adayların İstanbul'dan aday gösterilmesi, ilk başta tam olarak anlaşılamadı ama Bakan Albayrak'ın bu sözleri bile, siyasi hamlenin ustalığını gösteriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasetteki oyun kuruculuğunu yine rakiplerini ters köşe yatıracak şekilde kurdu. Berat Albayrak başta olmak üzere İstanbul'un 3 bölgesine hem liste başı hem de devamında da aday gösterdiği bakanların hepsi, İstanbul'da sahada hem icraatlarını anlatacak, hem yeni sistemi anlatacak hem de Cumhurbaşkanlığı ile birlikte güçlü Meclis'in önemini anlatarak seçmenden oy isteyecek. Seçildiği günden bu yana "Koşan, terleyen Cumhurbaşkanı olacağım" diyen Erdoğan'a, yine koşan ve terleyen bakanlar ve partinin rütbeli rütbesiz tüm neferleri eşlik ediyor. Listeleri tek tek incelediğinizde aday gösterilen her ismin, İstanbul'un demografik yapısına en uygun isimler olduğu da görülüyor.
Son sözü yine Berat Albayrak'a bırakalım; "Milletvekili listelerinde bakanların İstanbul'dan aday gösterilmesi, AK Parti'nin en az Başkanlık seçimi kadar iddialı olduğunu gösteriyor."



SAKAL UZAR AMA KOL MASADA KALIR!

Bu bölümde de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın söyledikleri üzerinden çok önemli bulduğum bölümleri aktararak devam edeceğim. Siyaset için genç denilebilecek bir yaşta olmasına rağmen hem aldığı eğitim hem de iş deneyimi açısından son derece tecrübeli bir isim Bakan Albayrak. Konusuna hakim ve dünyadaki muhatapları ile hem diplomatik hem de ikili ilişkileri yakın ama çok dengeli kurmayı başarmış bir isim.
Türkiye üzerine oynanan küresel oyunu da en rasyonel analizi yapabilecek durumda. Türkiye ekonomisinin güçlü ve sağlam temeller üzerine oturduğu tespitinden sonra söylediklerine herkesin dikkat kesilmesi gerek:
"Buna rağmen, ekonomimiz üzerinde çok açık ve net bir operasyon söz konusu. Bunu sokaktaki insan bile biliyor.
Türkiye'deki siyasi gündemi, ekonomi üzerinden etkilemeye yönelik yurt dışı kaynaklı şekilde zarar etme pahasına, bunu feda etme pahasına, kol kesme pahasına Türkiye'nin sakalını kesmeye çalışıyorlar. Ben de diyorum ki; 25 Haziran'dan sonra Türkiye'nin sakalları uzar ama o masada birilerinin kolu hep kalır. Acı acı kapitalist sistemde o kola bakarak geçmişi hatırlarlar..." Yani Erdoğan düşmanlığı, Türkiye düşmanlığı bazılarında öyle bir hal almış ki; kendilerine zarar vermeyi de göze alarak Türkiye'ye ekonomi üzerinden zarar vermekten geri durmuyorlar. Ama şunu unutmasınlar, 30 günden az bir süre sonra Türkiye seçimden yine çok güçlü bir Cumhurbaşkanı ve TBMM'de çok güçlü temsil edilen bir yasama ile çıkacak. Türkiye, arkasında çok güçlü bir millet desteği olan kararlı, güçlü, yerli ve milli bir idare yoluna devam edecek ama; bu hainliği yapanlar hem kendi tuzaklarına düşecekler hem de hiçbir sonuç elde edemeyecekler. Bunu bir kez daha kayıtlara geçirelim.

SEÇİME ÇEYREK KALA GÜVEN İMZASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Başbakan Yıldırım'ın, Enerji Bakanı Albayrak'ın ve daha pek çok kesimin dile getirdiği gerçek; Türkiye'ye ekonomi üzerinden oyun oynanıyor olması. Ekonomi Profesörü Kerem Alkin Hoca, bu konuyu geçenlerde çok güzel tanımladı:
"Son 3 haftadır Türkiye gece uykudayken yürütülen döviz kuru manipülasyonu çok yönlü devam ediyor. Derecelendirme kuruluşları ve uluslar arası finans kurumları üzerinden önce algı operasyonları yapılıyor ardından geceleri 15 dakika içinde dolar kuru 10-15 kuruş fırlatılıyor.
Bunu kabullenmemiz mümkün değil." Kerem Hoca yerden göğe haklı, bunu zaten 84 milyon da kabullenmiyor hocam.
Sokaktaki insan bile artık bu oyunun, kurulmaya çalışılan bu tuzağın, algı operasyonunun farkında. Size sadece 3 örnek vereceğim bu oyunun nasıl bir manipülasyon olduğu ve hiçbir şekilde gerçekçi olmadığına dair. Bakınız 3 büyük banka;
80. yaşını kutlayan Halkbank son 15 yılda 15 kat büyüdü ve 100. yılındaki hedeflerini misliyle büyümek olarak açıkladı bile.
Keza, Vakıfbank, milli ekonomiye destek ve güçlü sermaye yapısıyla sektörün öncülerinden olmaya devam ediyor. Özel sektörün güçlü bankası Denizbank, daha birkaç gün önce 3.2 milyar dolara (14.6 milyar TL) el değiştirdi.
Seçime çeyrek kala bu denli büyük bir yatırım için Türkiye'yi tercih eden Dubaili Emirates NBD grubunun tek mesajı;
Türkiye'ye güvenmesi idi. Başka söze gerek var mı?

DERİN SÖZ
Tecrübe
bir gözlüktür. Onların sayesinde ikinci defa daha iyi görürsünüz... HENRİCH IBSEN