HASAN TANKAYA

HASAN TANKAYA

Tarihi 2 Şubat 2010

Tünelin ucu!

Galatasaray, Denizli'de çok önemli bir 3 puan aldı.... Neill- Jo-ve Giovani'yi herkes merak ediyordu. Lucas oynamış gelmiş ve hazırdı. İyi toplar kesti, arkadaşlarına yardımcı oldu. Yorgun asker Servet'in de rahatlamasını sağlıyordu.
Jo kendisine atılan havadan yerden her topa dokundu, her topa yetişti. Vücudunu iyi kullandı. İlk kez ilk 11'de oynadı. 3 net gol pozisyonu içinde yer aldı ve ilk Sarı-Kırmızı golle tanıştı. Giovani Das Santos oyunda kaldığı sürede etkili olacağının sinyalini verdi. Rakibin defansın üzerine dikine koşularla yıpratıcı oldu. Seri ve etkili çıkışlar yaptı.
Genel olarak baktığımızda Caner'in sol öndeki performansı, Emre Çolak'ın Rijkaard'la çalışma şansı, Emre Güngör'ün hazır olması, Sarp'ın yanağı öpülesi hırsı ve azmi ile birleşen olumlu futbolu, Ayhan'ın görev aldığı anda toparlayıcı deneyimi ve futbol bilgisi, Arda'nın her daim ışık veren yeteneği ve yılmayacak kazanma azmi G.Saray'ın artıları. Eksileri derseniz ikinci bölgede yaptıkları bireysel top kayıpları. Bu da savunmayı zor durumda hazırlıksız bırakıyor. Bu nedenle doğan kaosa da ne yazik ki kalede Leo Franco çare olamıyor..
Sonuç olarak Galatasaray'ın bu anlamda da rakibi aslında kendisi. Kadro zenginliği ve kalitesi ile rakiplerinin bir adım önünde. Sezon başında yola çıkan kadro ile Denizli'de sahada yer alan oyuncular arasında oldukça farklı isimler var. Olayı bir de bu açıdan değerlendirdiğinizde, Frank Rijkaard'ın forma adaleti ve futbol adaletini de göz önünde bulundurduğunuzda sarıyla kırmızının başarı da önü açık diyebiliriz.
Şunu da ekleyelim kaynaşma, takım birlikteliği, kazanma hırsı ve Galatasaray ruhu içerde doruk yapmış durumda. Dışarda ne kadar değirmen suyu, şu bu kadar oynamış bu bu kadar, bu işin ekonomosinden oluşan laf salatası dönüp dursa da...
Bir de unutmayın bu ekibe Sabri- Keita-Balta-Topal-Baros ve Kewell da eklenecek!