Bölgede İsrail - Evangelistler ve Prens Selman arasında kirli ittifak

Trump’ın evanjelist danışmanları geçtiğimiz Perşembe günü Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile bir araya geldi. Cemal Kaşıkçı cinayetinin kilit ismi Prens Selman ile yapılan bu görüşme “kirli ittifak” olarak yorumlandı. Geçtiğimiz Cuma günü İsrail Başbakanı Netanyahu da, ABD Başkanı Trump’ı arayarak Prens Selman’a destek istediği belirtilmişti. Bu gelişmeler bölgede İsrail, Evanjelistler ve Prens Selman arasındaki gizli ittifakı gözler önüne seriyor.

Giriş Tarihi 03 Kasım 2018, 00:00 Güncelleme 03 Kasım 2018, 20:47
Bölgede İsrail - Evangelistler ve Prens Selman arasında kirli ittifak

İÇİNDEKİLER

Cemal Kaşıkçı cinayetinin kilit ismi Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, bu kez de ABD Başkanı Donald Trump'ın etrafını çeviren evanjelist ekip ile İsrail'den ciddi destek gördüğü haberlerle dünya medyasının gündeminde.

Washington Post'un dün yayınlanan haberine göre; aralarında Trump'ın danışmanının da olduğu bir grup ABD'li Evanjelist, Muhammed Bin Selman ile görüştü. Haberde Cemal Kaşıkçı'nın 2 Ekim'de öldürülmesinde kilit rol oynayan Prens Selman'ın ABD'li evanjelistlerle ilk kez bir araya geldiğine dikkat çekildi. Riyad'daki kraliyet sarayındaki görüşme, 2 Ekim'de İstanbul'daki Suudi Konsolosluğuna girdikten sonra öldürülen Kaşıkçı cinayetinin gölgesinde gerçekleşti. Washington Post da haberinde Prens Selman'ın cinayetteki rolüne vurgu yaparak, "Prensin müttefikleri ona destek vermeye çalışıyorlar." denildi.



Gazetenin haberinde evanjelistlerin Trump'ın en sadık destekçileri arasında yer aldıkları belirtilirken, Prens Selman'a destekleri için de İran'a karşı evanjelist baskının etkili olduğuna dikkat çekildi. Haberde Beyaz Saray'ın tanınmış fanatik evanjelistleriyle gayri resmi olarak irtibat halinde olan Johnnie Moore'un da Prens Selman ile Perşembe günü görüşen ekibin sözcüsü olduğu kaydedildi. Haberde Moore'un, "Suudi Arabistan Krallığı, tarihin tümünde Ortadoğu'nun en zengin, en güçlü ve en önemli milletleri arasındadır. Ayrıca tüm dünya genelinde öğretilen İslam teolojisi üzerinde muazzam bir etkisi var.



Krallık, ciddi konularda kısıtlayıcı ve tartışmalı olsa da, Prens Selman ile reform sürecine girmiş ve derin bir biçimde değişme arzusunu kabul etmiştir. Tam da bu sebeplerden ötürü, iki aydan fazla bir süre önce çıkarılan Krallık'tan aldığımız davetiyeyi, diyalogu önemseyen bir evanjelistler olarak kabul etmenin akıllıca olduğunu düşündük. "
sözlerine yer verildi.



Prens Selman'ın evanjelistlerle Riyad'taki toplantısının ne kadar sürdüğü ve hangi konuların ele alındığına ilişkin fazla bir bilgi olmadığı belirtildi. Prens Selman ile bir araya gelen isimler ise şunlar: İsrail'de yaşayan ve evanjelist kehanetlerle ilgili kitaplar yazan Joel Rosenberg. Eski ABD kongre üyesi Michele Bachmann, Ulusal Dini Yayıncılar Başkanı ve Genel Müdürü Jerry A. Johnson, Christian Broadcasting Network'ün eski başkanı ve genel müdürü Michael Little, yazar Mike Evans, eski NRB başkanı Wayne Pederson.



Kudüs Post haber sitesi, evanjelist grubu Suudi Arabistan'la İran'a karşı ittifak kurmak isteyen "gayrı resmi elçiler" olarak tanımladı.

NETANYAHU TRUMP'TAN PRENS SELMAN'A DESTEK OLMASINI İSTEDİ

İsrail'in The Jerusalem Post gazetesi de, İsrail hükümetinin gayriresmi temsilcisi olarak tanımladığı evanjelistleri, Suudi Arabistan ile birlikte İran'a karşı müttefik olarak görmek istediklerine dair haber yayınladı. The Jerusalem Post, ayrıca evanjelist danışmanın Prens Selman'ı ziyaretini Suudi Arabistan ve İsrail ilişkilerinin güçlendiğine dair yeni bir işaret olarak yorumladı.



Öte yandan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun, Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesinden sonraki süreçte ABD Başkanı Donald Trump'a ulaştığı ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'a destek istediği iddia edildi.

Amerikan Washington Post gazetesinde yer alan ve adı açıklanmayan bazı Amerikalı yetkililere dayandırılan haberde Netanyahu'nun, Prens Muhammed bin Selman'a destek verdiği belirtildi.



İsrail başbakanı Benjamin Netanyahu Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesi hakkında sessizliğini Cuma günü bozdu. İstanbul'daki Suudi Konsolosluğu'nda yaşananların korkunç olduğunu fakat İran'ın daha büyük bir problem olduğunu söyleyerek, "İstanbul'daki Suudi Konsolosluğu'nda olanlar korkunç ve bu konuda gerekenler yapılmalı. Fakat aynı zamanda bölgenin ve dünyanın istikrarı için Suudi Arabistan stabil kalmalıdır" dedi.

Netanyahu, Bulgaristan'ın Varna şehrinde Bulgaristan, Romanya, Sırbistan ve Yunanistan liderlerinin katılımıyla gerçekleşen Craiova Forumu sonrasında basın toplantısında konuştu.

İSRAİL GAZETESİNDE PRENS SELMAN AKLANIYOR

The Jerusalem Post'un haberinde, "Suudi hükümetinin İstanbul Konsolosluğu'ndaki Kaşıkçı olayı ile ilgili yaptığı ilk açıklamalarda olaydaki bağlantılarını defalarca reddettikleri, fakat sonrasında uluslararası medyada yer alan birçok yeni görüntü ve delil sebebiyle başlatılan soruşturma sonrasında Suudi Başsavcısı Suud El Muceb'in Kaşıkçı cinayetini İstanbul'a gelen onbeş kişilik suikast timi tarafından gerçekleştirildiğini itiraf etmek zorunda kaldıkları" ifadelerine yer verildi.

Prens Selman'ı aklayan ve olmazsa olmaz müttefik olarak gören haberde şu detaylara da yer verildi:

"Tel Aviv'de bir radyo programına konuşan Netanyahu'nun güvenlik kabinesinde yer alan Steinitz, 'İran hem bir nükleer tehdit, hem terör tehdidi hem de Suriye'de, Lübnan'da ve diğer Arap ülkelerine yönelik yayılmacı politikası (özellikle son yıllardaki müttefikimiz Suudi Arabistan'a yönelik zararlı aktiviteleri) sebebiyle bizim için çok büyük bir tehdit haline geldi. Netanyahu hükümeti Suudi rejimi ile yarı resmi ilişkiler yürüttüğünü ısrarla dile getirse de, Riyad bu ittifakı 2014'ten beri reddediyor. Netanyahu ayrıca son günlerde Umman'a yaptığı sürpriz ziyaretle, bazı Körfez devletleri ile arasında kapılı kapılar ardındaki görüşmeleri artık açıktan yürütmeye karar verdiğini ortaya koydu. Hatta konuyla ilgili İsrail dışişleri bakanı artık Arap devletlerinin de İsrail'in varlığını kabul etmeleri gerektiğini belirtti. İsrailli bir heyetin Birleşik Arap Emirlikleri'ni ziyaret etmesi, Netanyahu hükümeti ile Suudilerin başını çektiği blok arasındaki ittifakın hangi aşamalara geldiğini gözler önüne serdi.
Ortadoğu'daki Amerikan dış politikasını İsral'in çıkarları doğrultusunda yeniden şekillendiren Trump hükümeti de Suudi Arabistan ile yakınlaşmaya oldukça sıcak bakıyor. Amerikalı diplomatlar Filistin ile İsrail arasında başlatılacak barış görüşmelerinde Körfez ülkelerinin büyük bir rol oynayacağını düşünüyor."