Çin İstanbul Başkonsolosu Cui Wei China Today Türkiye'ye açıklamalarda bulundu

Çin Halk Cumhuriyeti'nin İstanbul Başkonsolosu Cui Wei, China Today Türkiye'ye konuştu. 20 yıldır Türkiye'de olan Cui Wei, bu süre zarfında ülkeler arasında siyasi ve ticari ilişkilerde ilk aşamaların başarıyla tamamlandığını belirterek "Şimdi de sermaye akışının hızlanacağı üçüncü aşamaya girdik" dedi.

Giriş Tarihi 10 Aralık 2018, 00:00 Güncelleme 10 Aralık 2018, 15:25
Çin İstanbul Başkonsolosu Cui Wei China Today Türkiye’ye açıklamalarda bulundu

İÇİNDEKİLER

China Today Türkiye'ye açıklamalarda bulunan Çin Halk Cumhuriyeti Başkonsolosu Cui Wei, "Devlet Başkanımız Şi Jinping ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında yapılan beş görüşmede ticari açığı kapatacak konular görüşüldü. Hızlı tren, altyapı, bankacılık, telekomünikasyon, liman işletmeciliği ve doğalgaz depolama alanlarında Çin'den Türkiye'ye önemli yatırımlar yapıldı. Şimdi de üçüncü aşama diyebileceğimiz sermaye girişlerinin olacağı döneme giriyoruz." dedi.

İşte Cui Wei'nin açıklamaları
Akıcı Türkçe konuşan Çin Halk Cumhuriyeti Başkonsolosu Cui Wei, farklı bir diplomat. Konsolosluğun Tarabya sırtlarında, Boğaz'a nazır konutunda gerçekleştirdiğimiz görüşmede kendisine yönelttiğiniz soruları açık yüreklilikle yanıtladı.

Cui Wei'ye Türkiye-Çin ilişkilerini geliştirmek için neler yaptığını sorduğumuzda, başkonsolosluğun Boğaz manzarasını göstererek "Buraya Boğaz'ın güzel manzarasını seyretmeye gelmedim. Tam tersine projeler üretmeye geldim" diyerek çok aktif çalıştıklarını vurguluyor. Cui Wei, China Today Türkiye Dergisi'ne Kuşak ve Yol girişiminde 5 yıllık süreçte yaşananları özetleyip, Türkiye'ye ilişkin görüşlerini anlattı.

Kuşak ve Yol girişiminde 5 yıllık süreçte yaşananları özetleyebilir misiniz?
Kuşak Yol girişimi doğru anlamak için 5 temel stratejisine bakmamız gerekiyor. Bu girişim, güzergâh üzerindeki ülkelerde siyasi, ticari, altyapı, sermaye işbirliklerini geliştirip, halkların kalbini birleştirmeyi amaçlıyor. Cumhurbaşkanımız Şi Jinping'in ilan etmesinden bu yana, Kuşak ve Yol üzerindeki ülkeler arasında 5 trilyon dolarlık iş hacmi gelişti. Beş yıllık süreçte ortak ticari üretimle yüz binlerce istihdam sağlandı. Milyarlarca dolarlık vergi geliri elde edildi.

Kuşak ve Yol girişimine şüpheli yaklaşanlar da var, bunu nasıl yorumluyorsunuz?
Kuşak ve Yol, Çin tarafından önerilmiş olmakla beraber, içinde dünyanın tüm ülkelerine yönelik ciddi fırsatları barındıran bir proje. Proje temelde ortak akıllı hareket, ortak inşa etme, kazan-kazan ilkesine bağlı ortak paylaşım anlayışlarını içeriyor. Konuya şüpheyle yaklaşanlar, bu üç temel ilkeyi göz ardı ediyor. Güzergâh üzerindeki ülke ve noktalara şimdiye kadar 20 milyar dolarlık yatırım yapıldı. İlgili ülkelerin hepsi bu yatırımın meyvelerinden yararlanıyor. Şimdiye kadar yaşananlar, bundan sonraki yıllarda işin boyutunun hangi noktalara ulaşacağı konusunda somut bilgileri ortaya koyuyor.

Önümüzdeki yıllarda Kuşak ve Yol kapsamında ne kadarlık bir yatırım planlanıyor? Türkiye'nin bu yatırımlardan daha fazla pay alabilmesi için ne yapması gerekiyor?
Öncelikle Çin kültüründe başka ülkelere ne yapacağını söylemek gibi bir anlayışının olmadığını hatırlatmak isterim. Biz her ortamda ortak istişareye önem veriyoruz. Çin, önümüzdeki yıllarda ağırlıklı olarak Kuşak ve Yol güzergâhındaki ülkelerde olmak üzere 750 milyar dolarlık dış yatırım yapacak. Kuşak ve Yol girişimi, günümüzde 103 ülke ve uluslararası örgütü kapsıyor. Bir yatırımın nereye yapılacağını, proje ve ortamın uygunluğu belirliyor. Diğer ülkelerde olduğu gibi, Türkiye'deki yatırımlar da ortak istişarelerle belirlenecek. Başarıyla tamamlanan beş yılın ardından Türkiye ile ilişkilerde artık üçüncü aşamaya geldik. Bu aşamanın hızlandırılması için, Kuşak ve Yol kapsamında, iki ülkede bakanlık düzeyinde bir koordinasyon birimi, bir yetki merkezinin oluşturulması gerekiyor.

İki ülke ilişkilerinde gelinen üçüncü aşamayı biraz açar mısınız?
Kuşak ve Yol girişiminin ilan edilmesinden bu yana geçen beş yılda, iki ülke arasındaki ticaret hacmi 100 milyar dolara ulaştı. Çin şirketlerinin Türkiye'deki yatırım hacmi yüzde 120 arttı. Türk tarafı sürekli ticari açık ve dış ticaretteki dengesizlikten yakınıyor. Devlet Başkanımız Şi Jinping ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında yapılan beş görüşmede ticari açığı kapatacak konular görüşüldü. Hızlı tren, altyapı, bankacılık, telekomünikasyon, liman işletmeciliği ve doğalgaz depolama alanlarında Çin'den Türkiye'ye önemli yatırımlar yapıldı. Şimdi de üçüncü aşama diyebileceğimiz sermaye girişlerinin olacağı döneme giriyoruz. Dünyanın en büyük bankalarından ICBC ve Bank Of China'nın Türkiye pazarına girmesi, yatırım için yer arayan sermayenin ülkenize girmesini hızlandıracak. İki bankamız yeni yatırımlara fon sağlayacak. Türkiye pazarına giren dünya devi bankalarımızın, somut projelere ciddi katkı yapacağına inanıyorum. İstanbul'da Çin Kültür Merkezi, Beijing'de Yunus Emre Kültür Merkezi açılınca, buradaki etkinlikler sayesinde halklar birbirini daha iyi tanıyacak. Bunun yasal temelleri atıldı, projenin hayata geçmesi için çalışıyoruz.

Çince eğitim kitapları basılıp piyasaya verildi. Bu gelişmeyi nasıl yorumluyorsunuz?
Türkiye'ye 11. Çin İstanbul Başkonsolosu olarak geldim. Boğaz'ın güzel manzarasını seyretmek için değil, projeler üretmek için buradayım. İki ülke arasında ticaretin yanı sıra, dostluğun da geliştirilmesi gerekiyor. Bu anlayıştan hareketle Kırmızı Kedi yönetimine, Çince Öğretim Kitabının Türkçesini yayınlamaları için destek verdim. Çevirisini sekreterimin yaptığı eğitim serisinin iki kitabının ardından, serinin diğer kitaplarının yayını için de destek vereceğim. Çince eğitimin yaygınlaşması için İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ile işbirliği halinde gümrük kapılarında görev yapan polislere eğitim verdik. İBB yönetimiyle görüşerek İSMEK'te açılan Çince eğitim kurslarına da gereken yardımı yapacağız. Tüm bu projeleri, Kuşak ve Yol girişiminin halkların kalbini birleştirme hedefine uygun olarak geliştiriyoruz.

Türkiye'de daha fazla Çinli turisti görebilmemiz için sektör temsilcilerine önerileriniz var mı?
Vatandaşlarımızın bir ülkeye gitmesini engelleyebiliriz, ancak hiçbir ülkede turist sayısını emirle artıramayız. Kimsenin bir şey yapmamasına rağmen bu yılın ikinci yarısında Türkiye'ye gelen Çinli turist sayısı önceki yıla göre yüzde 91 arttı. Türklerin misafirperverliği, kültürü ve yemeği Çinlilerin ilgisini çekiyor. İstikrar ve güven ortamının tam anlamıyla sağlanması rakamlara olumlu yansıyacak. Türk dostlarımıza Çinli turiste kendi dillerinde hizmet verecek Çince rehber sayısını artırıp, bunlara Çince kültürünü yakından tanıma imkanı tanımalarını öneriyorum. Çinli turist gezerken sıcak su içip, Çin yemeği tatmak ister. Bu konuları da çözsünler. Ülkenize gelen turistin buradan memnun ayrılması için herkesin üstüne düşeni yapması gerekiyor. Bunlar yapılırsa, önümüzdeki yıllarda Türkiye'ye milyonlarca Çinli turistin geleceğinden kimsenin şüphesi olmasın.

ÖĞRENCİLERE ÇİNCE BURSU
Görev bölgesinde İstanbul, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Edirne, Kırklareli, Kocaeli, Tekirdağ, Yalova ve Manisa'dan oluşan 10 kent bulunan Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu, 2017'den beri her yıl 50 Türk öğrenciye Çince dil bursu veriyor. Başkonsolos Cui Wei söz konusu bursla ilgili olarak şu bilgileri veriyor: "Ülkeler arasında dostluk, halkların yakınlaşmasıyla olur. Dil eğitimi de bu yakınlaşmada önemli rol oynuyor. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ile ortaklaşa dil kursu düzenledik. Çince bölümü bulunan tüm okullarla sıkı iletişim halindeyiz. 'Çin Başkonsolosluğu Bursları' adıyla yılda ortalama 50 Türk öğrenciye dil bursu veriyoruz. Bu bursla, iki ülke arasındaki eğitim ve kültür işbirliğini hızlandırmayı amaçlıyoruz. Dil eğitiminin sonunda 'Çin Köprüsü' adıyla uluslararası bir yarışma yapılıyor. Mayıs ayında, Pekin'de dil eğitiminde başarılı olanlar arasında 'Çince Dil Olimpiyatı' gibi bir etkinlik düzenleniyor. Bu yılki etkinlikte Türk öğrencileri yarışırken görmekten büyük mutluluk duydum. Yetki bölgemdeki Çince eğitimin güçlendirilmesi noktasında gerekli tüm destekleri vermeye hazırım. Bir Türkçe-Çince sözlüğüne ihtiyaç var. Önümüzdeki dönemde bu konuda da bir çalışma başlatabiliriz."