BM Özel Raportörü'nden dünyaya "Yüzyılın Anlaşması" uyarısı

BM İnsan Hakları Filistin Özel Raportörü Lynk, uluslararası toplumun İsrail'in Filistin'i işgaline son vermesini öngören herhangi bir teklifi desteklemesi gerektiğini vurguladı. Lynk;"İsrail ve Filistin için yapılacak bir barış planı, uluslararası hukuk çerçevesi olmadan başarısız olacak. Uluslararası toplum, İsrail’in Filistin’i işgaline son verilmesi için yapılan herhangi bir öneride ısrar etmelidir. Kudüs bilmecesiyle ilgili müzakereler, Doğu Kudüs'ün Filistin toprakları olduğunun kabul edilmesiyle başlamalıdır"dedi.

Giriş Tarihi 29 Haziran 2019, 14:12 Güncelleme 29 Haziran 2019, 14:12
BM Özel Raportörü’nden dünyaya Yüzyılın Anlaşması uyarısı

İÇİNDEKİLER

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Filistin Özel Raportörü Michael Lynk, uluslararası toplumun İsrail'in Filistin'i işgaline son vermesini öngören herhangi bir teklifi desteklemesi gerektiğini vurgulayarak, uluslararası hukuk çerçevesine ve insan haklarına uygun olmayan bir barış planının başarısız olacağı uyarısında bulundu.

Özel Raportör Lynk, Bahreyn'in başkenti Manama'da düzenlenen "Refah için Barış" başlıklı ekonomi çalıştayın ardından yaptığı yazılı açıklamada, isim vermeden ABD'nin İsrail-Filistin meselesinin çözümü konusunda açıklaması beklenen "Yüzyılın Anlaşması" planına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Lynk, "Uluslararası hukukun çerçevesi olmadan, ABD'den gelecek bir teklif de dahil olmak üzere, herhangi bir barış planı siyasi gerçekliğe çarpacaktır. Ortadoğu barışına yönelik önceki planların tamamı son 50 yılda başarısız oldu çünkü büyük ölçüde, İsrail ve Filistin arasında hak temelli bir yaklaşım konusunda ısrar etmediler." ifadelerini kullandı.

Uluslararası hukukun, insani koruma, insan hakları, eşitlik ve adelet ilkeleri üzerine kurulu olduğunun altını çizen Lynk, tüm bu değerlerin İsrail-Filistin çatışmasına yönelik yüzlerce BM kararında ifade edildiğini anımsattı.

Lynk, "Uluslararası toplum, İsrail'in Filistin'i işgaline son verilmesi için yapılan herhangi bir öneride ve İsrail-Filistin ihtilafının adil ve kalıcı bir şekilde çözümünde uluslararası hukuka ve insan haklarına bağlı kalmasında ısrar etmelidir. İsrail ve Filistin için yapılacak bir barış planı, uluslararası hukuk çerçevesi olmadan başarısız olacak." değerlendirmesinde bulundu.

"BARIŞ SÜRECİNİN MERKEZİNDE ALTI TEMEL İLKE VAR"
Altı ilkenin özellikle barış sürecinin merkezinde olduğunu vurgulayan Lynk, bunları; insan hakları, kendi kaderini tayin etme, İsrail işgali, Yahudi yerleşimciler, Filistinli mülteciler ve güvenlik konuları olarak sıraladı.

Özel Raportör Lynk, İsraillilerin olduğu gibi Filistin halkının da uluslararası hukukta yer alan tüm bireysel ve kollektif insan haklarına sahip olduğunun altını çizerek, "Mevcut uluslararası konsensüs, Haziran 1967 sınırlarına dayanan, Doğu Kudüs'ün başkent olarak kabul edildiği, Batı Şeria ile Gazze arasında anlamlı bir ulaşım bağlantısının olduğu, uygulanabilir, bitişik ve tam bağımsız bir Filistin devletini temel alan iki devletli bir çözümü desteklemektedir." hatırlatmasında bulundu.