Fitre verilmezse ne olur? Kardeşe zekat verilebilir mi? 2020 Ramazan'da tutamadığımız oruç günlük ücreti kaç TL?

Ramazan'da tutamadığımız oruç günlük ücreti ne kadar oldu? Gibi sorular çeşitli nedenlerden dolayı oruç tutamayan vatandaşlar tarafından yoğun şekilde sorgulanıyor. Diyanet'in yaptığı açıklama şöyle: Yapılan değerlendirmeler neticesinde Fıtır Sadakasının, Müslüman toplumların neredeyse tamamına yakın bir kesimi tarafından veriliyor olması dikkate alınarak, mevcut sosyo-ekonomik hayat şartları ve bir kişinin günlük asgari gıda ihtiyacı göz önünde bulundurularak 2020 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2021 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar olan sürede 27.00 TL olarak belirlenmesine karar verildi.

Giriş Tarihi 23 Mayıs 2020, 03:00 Güncelleme 23 Mayıs 2020, 03:00
Fitre verilmezse ne olur? Kardeşe zekat verilebilir mi? 2020 Ramazan’da tutamadığımız oruç günlük ücreti kaç TL?

İÇİNDEKİLER

2020 Ramazan'da tutamadığımız oruç günlük ücreti ne kadar? 2020 yılı fitre miktarı belirlendi. Diyanetin belirlediği fitre ücreti 2020 yılı için 27 lira oldu. Zekat ne zaman verilir sorusu ise son günlerin araştırılan konuları arasında yer alıyor. Ramazan ayının sonuna geldiğimiz şu günlerde birçok vatandaş, zekat ne zaman verilecek sorusuna cevap arıyor. Zekât, dinen zenginlik ölçüsü kabul edilen miktarda (nisap) mala sahip olan kimselerin Allah rızası için muayyen kişilere vermesi gereken belli miktarı ifade eder. Peki, fitre verilmezse ne olur? Kardeşe zekat verilebilir mi? İşte tüm detaylar

SMS İLE FİTRE AÇIKLAMASI

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş yaptığı açıklamada; faturalı ve faturasız tüm hatlardan 5601'e SMS ile fitre bağışında bulunulabileceğini duyurdu. Bir SMS ücreti, bir fitre bedeli olan 27 TL olacak. Erbaş, "Zekat, fitre, fidye, sadaka, gıda paketi, bayramlık kıyafet gibi bağışlar, 'www.tdv.org ve bagis.tdv.org' adreslerinden online olarak ve tüm PTT şubeleri ile anlaşmalı bankalar aracılığıyla da yapılabilir." ifadelerini kullandı.

FİTRE NEDİR, NE ZAMAN VERİLİR: Fıtır sadakası, Ramazan Bayramı'na kavuşan ve temel ihtiyaçlarının dışında belli bir miktar mala sahip olan Müslümanların, kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları kişiler için yerine getirmekle yükümlü oldukları mali bir ibadettir. Fitrenin bayram namazından önce verilmesi uygundur. Bayram namazından bir kaç gün önce de verilebilir.

KİMLERİN FİTRE VERMESİ GEREKİR: Fitre, borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla olarak nisap miktarı mala sahip olan her Müslüman'a vaciptir. Bireyin fitre ile mükellef olması için öngörülen zenginlik ölçüsü, zekâtta aranan nisaptır. Ancak fitrede zekât için öngörülen, malın artıcı olması ve üzerinden bir yıl geçmesi şartı aranmamaktadır.

KİMLERE FİTRE VERİLMEZ?

– Ana, baba, büyük ana ve büyük babalarına,
– Oğul, oğlan çocukları, kız, kızın çocukları ve bunlardan doğan çocuklarına,
– Müslüman olmayanlara,
– Karı-koca birbirlerine zekât veremez.

Fitre nedir: "Fıtr" kelimesi sözlükte "orucu açmak", aynı kökten fıtrat kelimesi ise "yaratılış" anlamına gelir. "Fıtır sadakası", Ramazan orucunu tutup bayrama kavuşmanın bir şükran ifadesi olarak fakirlere yapılan bir yardımdır.

Fitre kimlere verilir? : Ana babaya, dedeye, büyük anneye, evlada, toruna, hanıma ve kâfire fitre verilmez. Fitre fakir olmak şartı ile geline, damada, kayınvalideye, kayınpedere, kayınbiradere, üvey çocuğa fitre verilir. Hala, amca, dayı, teyze gibi akrabaya fitre vermek daha çok sevap olur. İmameyne göre, borçlu ve fakir kimseye, hanımı fitre verebilir.

FAKİR KARDEŞE ZEKAT VERİLİR Mİ?

Fakir olan kardeşe zekât verilebilir. Kardeş çocuğu, amca, dayı, hala ve bunların çocukları da böyledir (Merğînânî, el-Hidâye, II, 224; İbnü'l-Hümâm, Feth, II, 275; İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, III, 172, 293). Hatta zekât verirken yoksul akrabalara öncelik verilmesi daha sevaptır. Çünkü bunda hem zekât borcunu ödeme, hem de sıla-i rahim vardır. Hz. Peygamber (s.a.s.), "Sadakasını hısımına veren için iki ecir vardır: Hısımlık ecri ve sadaka ecri." (Buhârî, Zekât, 44; İbn Mâce, Zekât, 24) buyurarak bunu teşvik etmiştir.

ZEKAT NEDİR?

Zekât, dinen zenginlik ölçüsü kabul edilen miktarda (nisap) mala sahip olan kimselerin Allah rızası için muayyen kişilere vermesi gereken belli miktarı ifade eder. Zekâtın farz olması için şartlar; malların nisaba ulaşması yanında nâmî (üreyici/artıcı) olması, sahip olunduğu andan itibaren üzerinden bir yıl geçmesi, bir yıllık borcundan ve aslî ihtiyaçlardan fazla olmasıdır.

Nisap, zekâtla yükümlü olmak için esas alınan zenginlik ölçüsüdür. Bu ölçü, altında 20 miskal (80.18 gr), devede 5, sığırda 30, koyun ve keçide 40 adettir.

Zekâtın kimlere verileceği Kur'an-ı Kerim'de ayrıntılı şekilde açıklanmış (Tevbe, 9/60), nisabı da hadislerde belirtilmiştir (Buhârî, Zekât, 32, 36, 38, 43). Buna göre temel ihtiyaçları dışında nisap miktarı mala sahip olan kişi diğer şartlar da yerine gelmişse bu mallarının zekâtını vermesi gerekir (Kâsânî, Bedâî', II, 4 vd).

ZEKAT NE ZAMAN VERLİLİR?

Oruç ve hac ibadetlerinde olduğu gibi zekât konusunda da kamerî ay hesabı uygulanır. Zekâtın farz olması için nisap miktarı malın üzerinden bir kamerî yılın geçmesi gerekir. Buna rağmen mal sahibi dilerse nisaba ulaşmış olan malın zekâtını sene dolmadan önce de verebilir (Kâsânî, Bedâî', II, 15; İbnü'l-Hümâm, Feth, I, 179).

ZEKAT KİMLERE FARZDIR?

Zekât ibadeti ile ilgili şartlar, zekâtın bir kimseye farz olmasının ve verilen zekâtın geçerli olmasının şartları şeklinde iki ayrı başlık altında ele alınır.

Bir kimseye zekâtın farz olması için o kimsenin müslüman, akıl sağlığı yerinde, ergenlik çağına gelmiş ve hür olması (Kâsânî, Bedâî', II, 4-5) bir yıllık borcundan ve aslî ihtiyaçlarından fazla hakikaten ya da hükmen artıcı, yani kazanç sağlayıcı nitelikte "nisap miktarı" mala sahip olması gerekir. Artıcı olmaktan kastedilen, malın sahibine gelir, kâr, fayda temin etmesi yahut kendiliğinden çoğalma ve artma özelliğine sahip bulunmasıdır.

Zekâtın farz olması için ayrıca nisap miktarı mal ya da servete sahip olduktan sonra üzerinden bir kameri yılın geçmesi ve yıl sonunda da nisap miktarını koruması gerekir (Kâsânî, Bedâî', II, 13 vd.; İbn Kudâme, el-Muğnî, IV, 73-74). Yıl içerisindeki artış ve düşüşlere itibar edilmez. Zekât bu süre dolmadan önce de verilebilir. (Kâsânî, Bedâî', II, 15).

Zekâtın geçerli olmasının şartlarına gelince, öncelikle "niyet" şarttır. Zekât bir ibadet olduğu için niyetsiz yerine getirilemez (Kâsânî, Bedâî', II, 40; İbn Kudâme, el-Muğnî, IV, 88). Ayrıca fakire verilmesi ve teslimi demek olan "temlik" de şarttır (Kâsânî, Bedâî', II, 39). Yemek hazırlayıp yedirmek gibi ibâha denilen yollarla fakire zekât verilmiş olmaz.