Milyonlarca KÇÖ'lü çalışan bu sorunun yanıtını merak ediyor: Yıllık izinler...

Koronavirüs salgını sürecinde istihdamı korumak amacıyla kısa çalışma uygulaması başlatıldı. Bu uygulamanın şubat ayı sonuna kadar devam etmesi planlanıyor. Ancak kısa çalışma dönemi, emekliliğe hak kazanma süresinin uzamasına neden oldu. Kısa çalışmanın yaklaşık bir yıldır devam etmesi ortaya bazı sorunların çıkmasına da neden oldu. Örneğin KÇÖ'den yararlanan bir işçinin yıllık izin hak edip etmeyeceğine ilişkin sorular en çok merak edilen konulardan oldu. İşte merak edilen soruların yanıtları...

Giriş Tarihi 05 Ocak 2021, 08:48 Güncelleme 05 Ocak 2021, 08:54
Milyonlarca KÇÖ’lü çalışan bu sorunun yanıtını merak ediyor: Yıllık izinler...

İÇİNDEKİLER

2020 yılı bütün dünya için zor geçti. Koronavirüs salgınının kontrol altına alınmasına yönelik tedbirler nedeniyle işgücü piyasalarında 2020 yılının ikinci çeyreği ile birlikte iş kayıpları yaşandı.

Tele çalışma ve uzaktan çalışma yöntemleri ile üretim ve hizmetlerin devamı sağlanmaya çalışıldı. 2020 yılı sona ererken koronavirüs aşılarının dağıtımlarının pek çok ülkede başlaması ile birlikte 2021 yılı için umutlar yeşerdi.

2020 NELER GETİRDİ?
Milliyet'in haberine göre 2020 yılı bütün dünyada çalışma hayatları açısından çok önemli bir sınav yılı oldu. Özellikle salgının ilk günlerinde çok sıkı bir şekilde uygulanan sokağa çıkma kısıtlamaları nedeniyle üretim ve hizmetlerde aksamalar yaşandı. İşte tam bu süreçte bazı ülkelerin uzaktan çalışma ve tele çalışmaya ilişkin hukuki çerçeveleri ve pratikleri sayesinde bu sürece daha kolay adapte olduklarını gördük.

Diğer yandan Japonya ve ABD gibi ülkelerde doğal afetlerde bir koruma süreci olarak daha önce deneyimlenen planların hayata geçirilmesi ile sürecin etkileri sınırlandırıldı. Ülkemizde de pek çok şirketin salgının ilk günlerinde uzaktan çalışma konusunda çekingen davranmadan üretim ve hizmetlere devam etmesi söz konusu oldu.

SALGINA KARŞI
Koronavirüs vakalarının Türkiye'de görülmesi ile birlikte çalışma hayatında hızlı bir şekilde iki ayaklı bir politika bileşeni hayata geçirildi. 25 Mart 2020 tarihinden itibaren koronavirüs nedeniyle kısa çalışmaya başvuru yapma hakkı getirildi. Bu sayede salgının kontrol altına alınmasına yönelik tedbirler çerçevesinde kapatılan ya da çalışma süreleri azalan işyerlerindeki işçilerin işlerinin korunması ve gelir kayıplarının belirli ölçüde telafi edilmesi söz konusu oldu. Bu sayede işgücü piyasasında istihdamın korunması hedeflendi.

ANA POLİTİKA BİLEŞENİ
Kısa çalışma normalde üç aylık geçici bir programken, koronavirüs salgını süresince ana politika bileşeni olarak uygulanan kısa çalışmadan salgından etkilenen bütün işçilerin ve işyerlerinin yararlanması adına kısa çalışmanın uygulanma süresi uzatılarak uygulama devam ettirildi.

25 Mart'ta hayata geçen kısa çalışma uygulaması, 29 Haziran'da Ağustos 2020'ye kadar, 30 Temmuz'da Eylül 2020'ye kadar, 30 Ağustos'ta ise Kasım 2020'ye kadar uzatıldı. Bu sayede Marttan itibaren kısa çalışmadan yararlanan işyerlerinde kısa çalışma ödenekleri süre sınırı olmaksızın ödendi.

Diğer yandan bu süreçte ödenen kısa çalışma ödeneklerinin ödenek alan kişilerin işsizlik sigortasından hak ettikleri işsizlik ödeneği süresinden mahsup edilmemesi de sağlandı. Bu sayede işçiler kısa çalışma süresince işyerlerinde ayrılsalar bile işsizlik ödeneği alabilir hale geldiler. Ayrıca kısa çalışmanın sonlanması sonrası işçilerin işsizlik ödeneği hak etmeleri halinde herhangi bir hak kaybı yaşamaması da sağlanmış oldu.

YENİ BAŞVURU HAKKI
Kısa çalışmaya 30 Haziran 2020'ye kadar başvuran işyerlerinde süre uzatımları ile birlikte kısa çalışmadan yararlanma hakkı sağlandı. Diğer yandan 30 Kasım 2020 tarihinde yeniden kısa çalışmaya başvuru yapma hakkı getirildi. Salgının hızını kaybetmesi ile birlikte başlayan normalleşme sürecinin sonunda, sonbahar aylarına girilmesi ile birlikte yeniden salgında artış görülünce tedbirlerin sıkılaştırılması söz konusu oldu.

Bu süreçte kapatılan ya da çalışma süreleri azalan işyerleri için 1 Aralık 2020 itibarıyla kısa çalışmaya başvuru hakkı getirildi. Daha önce yararlanan işçiler için yararlanmaya devam edilmesi sağlanırken, daha önce kısa çalışmadan yararlanmayan işçilerin de yararlanması sağlandı.

YENİ YILDA DA DEVAM
Kısa çalışmaya 1 Aralık 2020 itibarıyla yeniden başvuru hakkının sağlanması ve başvuruların bu kez e-devlet üzerinden alınması süreci hızlandırdı. Diğer yandan başvuru ihtiyacının da kısıtlamalar ile artması sonrası 22 Aralık 2020 tarihinde yeni başvuru yapma hakkı 31 Ocak 2021'e kadar uzatıldı.

Hali hazırda kısa çalışmadan yararlanmakta olan işyerlerinde ise kısa çalışma ödeneklerinin süresi 28 Şubat 2021'e kadar uzatıldı. Bu sayede 25 Mart 2020'den 28 Şubat 2021 tarihine kadar kısa çalışmanın salgınla mücadelede ana politika bileşeni olarak uygulanması söz konusu oldu.

2021 NELERE GEBE?
2020 çalışma hayatı açısından salgınla mücadele ile geçti. Bu süreçte kısa çalışmanın bir yıla yakın bir süre uygulanması nedeniyle ortaya bazı sorunlar çıktı. Kısa çalışmadaki işçilerin kıdem tazminatı hakkı bakımından kısa çalışmada geçen sürenin nasıl değerlendirilmesi gerektiği, yıllık izin bakımından bu sürenin izin hak edişine dahil edilip edilmeyeceği gibi sorunlar işverenlerin karşısına çıktı. Diğer yandan kısa çalışmadaki işçilerin emeklilik tarihlerinin de uzaması söz konusu oldu. Bütün bu sorunlara salgın sonrasında net bir tavırla çözüm üretilmesi sağlanmalı.

Kısa çalışmada geçen sürelerin kıdem tazminatı ve yıllık izin hak edişi bakımından nasıl değerlendirileceği mahkeme kararları ile netleşecektir. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun da kısa çalışmada geçen sürelerin borçlanılmasına yönelik bir düzenleme yapması söz konusu olursa işçilerin bu süredeki hakları bütünüyle korunmuş olur. Pek çok işveren salgın sonrası süreçte işgücünü korumak için bu yönde düzenleme yapılırsa işçilerin borçlanmalarını karşılamak isteyecektir.

2021 yılında çalışma hayatı salgın sürecindeki politika bileşenlerinin etkilerinin ortadan kaldırılması ve üretimde yeni dönemin planlanması için bir fırsat olacaktır. Bu süreçte uzaktan çalışmaya ilişkin uygulamaların artırılması ile önümüzdeki süreçte yaşanabilecek bu tip acil durumlara karşı deneyim elde edilmiş olacaktır.