Cem yalnız değilmiş!

Münevver'e yapılan otopside, vücudunda farklı kişilere ait saç ve tükürük örnekleri bulundu. Bu durum da katil zanlısının cinayeti tek başına işlemediğini ortaya koydu

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 22 Mayıs 2009 Güncelleme 22 Mayıs 2009, 00:00

İÇİNDEKİLER

İstanbul'da 3 Mart'ta öldürülen ve başı, gövdesinden ayrılmış bir şekilde çöp konteynırında cesedi bulunan Münevver Karabulut'un (18), ayrıntılı otopsi raporu cinayeti büyük ölçüde aydınlattı. Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopside, talihsiz genç kızın cesedinde farklı kişilere ait saç ve tükürük örnekleri çıktı. Münevver'in tırnaklarının içinde, öldürülmeden önce boğuşmaya bağlı bazı bulgular da saptanırken, polis, bu cinayeti sadece Cem Garipoğlu'nun (18) işlemediğini düşünmeye başladı. Olayı çözmek için kurulan özel ekip, diğer şahıs veya şahısların kimliğini tespit etmek için araştırmaya koyuldu.

CANLIYKEN BAŞINI KESMİŞ

Otopsi raporu, sadece katil sayısını değil cinayetin işleniş biçimini de ortaya çıkarttı. Uzmanlar, Münevver'in vücuduna aldığı bıçak darbelerinin 5-10 dakika içinde bir insanın ölümüne neden olacak kadar derin olmadığını belirledi. Testere ile boğazı kesilen genç kızın vücudundaki izlere bakıldığında bilinci yerinde olmasa da hala hayatta olduğu belirlendi. Raporda, Münevver'in sırt üstü yere yatırıldığı, katil zanlısı ya da zanlılarının üzerine çıktığı, bu yüzden göğüs kısmında ezilmeler olduğu ve ardından başının kesildiği yazıldı. Ölüm saati olarak "15.00 ila 18.00" arası gösterilirken cinayet aleti testerenin de savcılıkta olduğu kesinleşti.

BABANIN KANLI GÖMLEĞİ BİRÇOK İPUCU VERİYOR
Münevver'in ailesinin avukatı Faruk Zorba, "Katil, genç kızın saçlarını parmaklarına dolayarak yerde sürüklemiş. Başı kesilirken boynundaki derilerde çekilmeler olmuş. Bu da Münevver'in o sırada canlı olduğunu gösteriyor" dedi.

DOKU İNCELENDİ
Öte yandan, Cem Garipoğlu'nun babası Nida Garipoğlu ile ilgili de ilginç bir iddia orataya çıktı. Avukat Zorba, "Evde babaya ait kanlı gömlek bulunmuştu. Bu kan Münevver'e aitti. Bazıları, 'Cem babasının gömleğini giymiş olabilir' demişti. Ama gömlekte Cem'e ait hiçbir doku örneği çıkmadı, tüm dokular babaya ait" diye konuştu.

'CİNAYETİ AİLE BİLİYORDU'
Avukat Faruk Zorba, korkunç cinayeti Garipoğlu ailesinin bildiğini de öne sürdü. Cinayetten sonra evde doğru dürüst temizlik yapılmadığını vurgulayan Zorba, annenin, kendi ifadesine göre eve 19.20'de geldiğini polisin ise 23.30'da gittiğini belirterek, şöyle konuştu: Polisler içeri girdiklerinde her yerin kan olduğunu söyledi. Anne ile polisin eve gelişleri arasında 5 saat var? Kan lekelerini görmemeleri mümkün mü? Nasıl hiçbir şeyden haberleri olmaz!

CESEDİ NEDEN ETİLER'E GETİRDİ?
Kesik baş cinayetinin belki de en dikkat çekici taraflarından birisi cesedin, Bahçeşehir'deki evden valiz ve gitar kutusuna konulup Etiler'deki bir çöp konteynırına atılmasıydı. Avukat Faruk Zorba, bu olaya da ilginç bir yaklaşım getirdi: Her insanın bir güvenlik alanı vardır. Mesela ben kendimi, doğduğum büyüdüğüm semtte güvende hissederim. Cem de kendisini Etiler'de güvende hissediyor. Üstelik ailenin reisi olan büyükbaba da orada oturuyor.

FOTOĞRAFI SINIR KAPILARINDA
Münevver Karabulut'un katil zanlısı olarak aranan Cem Garipoğlu'nun fotoğrafları, sınır kapılarına da asıldı. Kapıkule Sınır Kapısı'nda görevli polisler, giriş ve çıkış yapan tüm araçları kontrol ediyor. Polis, pasaport kontrolüne gelenlerin yanı sıra tur otobüslerinin içinde de Garipoğlu'nun olabileceğini düşünerek arama çalışmaları yapıyor.