Bin aydan değerli gece

Bereketi ve mağrifetiyle evlerimize ve gönüllerimize misafir olan on bir ayın sultanı, bugünlerde bize veda ediyor. Rabbimize hamdolsun ki bizi en değerli gece olan Kadir Gecesi’ne tekrar ulaştırdı...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 10 Haziran 2018 Güncelleme 10 Haziran 2018, 04:41
Bin aydan değerli gece

İÇİNDEKİLER

KUR'AN-ı Kerim'in 97. suresi "Kadr Sûresi" adını taşımaktadır. Bu surede rabbimiz Kadir Gecesi'ni bize şöyle tanıtıyor: "Şüphesiz, Kur'an'ı biz Kadir Gecesi'nde indirdik. Kadir Gecesi'nin ne olduğunu sen nerden bilebilirsin? Kadir Gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, fecrin doğuşuna kadar bir esenliktir."

'O İŞİTENDİR, BİLENDİR'
Bazı vakitlerde yapılan çalışmalara, normal zamanların birkaç katı ücret takdir edilir. Bazı özel zamanlarda ikrâmiye verilir. Bazen genel af ilân edilir ve çok büyük suçlar dahi affedilir. Rabbimiz de sene içinde Ramazan'ı, Ramazan içinde Kadir Gecesi'ni, hafta içinde cuma gününü, cuma gününde duâların kabul edildiği icâbet anını, gün içinde seher vaktini ve namaz vakitlerinin ilk anlarını kıymetli kılmıştır. Bu vakitlerde yapılan ibadetler daha makbul ve daha değerlidir. Dua ve tevbeler kabul edilir. Bu zamanların en kıymetlisi de hiç şüphesiz Kadir Gecesi'dir. Cenâb-ı Hak şöyle buyurur: "Hâ. Mîm. Apaçık olan Kitab'a andolsun ki, biz onu (Kur'ân'ı) mübarek bir gecede indirdik. Çünkü Biz haktan yüzçevirenleri uyarırız. Katımızdan bir emirle her hikmetli işe o gecede hükmedilir. Çünkü Biz, Rabbinin bir rahmeti olarak peygamberler göndermekteyiz. O işitendir, bilendir" (ed-Duhân, 1-6). İslam alimleri bu ayetlerde belirtilen gecenin Kadir Gecesi olduğunu ifade etmişlerdir.
Kadir Gecesi'nin önemine işaret eden bir hadiste, önceki ümmetlerin uzun ömürlü olmaları sebebiyle fazla sevap kazanma imkânına sahip bulunmalarına karşılık müslümanlara Kadir Gecesi'nin verildiği belirtilir. (el-Muvatta, "İ'tikâf", 6) Sözlükte kadir (kadr) kelimesi "hüküm, şeref, güç, yücelik" gibi anlamlara gelir. Özellikle Kur'an'ın bu gecede indirilmesinin geceyi şereflendirdiğini ve kadrini yücelttiğini ifade etmek üzere ona bu isim verilmiştir. Alimlerin bir kısmı, bu gecede yapılan ibadet ve hayırların, içinde Kadir Gecesi'nin bulunmadığı tam bin ayda yapılanlardan daha çok sevap getireceğini belirtirler. Başka bir yoruma göre buradaki bin sayısı çokluktan kinayedir. Nitekim birçok dilde olduğu gibi Arapça'da da bin rakamı mübalağa yoluyla çokluğu anlatmak için kullanılmaktadır. Şu halde bu âyette Kadir Gecesi'nde yapılan ibadet ve iyiliklerin diğer bütün zamanlarda yapılanlardan daha çok sevap getireceği ifade edilmiş olmaktadır. Her sene Rabbimizden bir armağan gibi gelen Kadir Gecesi'ni değerli kılan, onun "yaradılış gayemizin kitabı" Yüce Kur'an'ın ilk defa indirilişine şahit olmasıdır. Kadir Gecesi'nin kadrini yücelten, Aziz Kur'an'ın rahmet yüklü evrensel mesajlarının bu gece inmeye başlamasıdır. Bu gece dünya semasına inen Kur'ân'ı yeniden kalbimizin semasına indirmeliyiz.

'MELEKLER YERYÜZÜNE İNER'
Bin ay 83 yıl dört ay etmektedir. Bu durumda uyanık olanlar için her seneye bir ömür sığabilmektedir. Bu kadar uzun bir vakitten daha hayırlı olan geceye, Kadir Gecesi denilmesi, hem gecenin, hem geceyi ihyâ edenlerin, hem de o anda yapılan ibâdetlerin azametli, şerefli ve kıymetli olmasından kaynaklanır. Bu gece yeryüzüne başta Cebrâîl olmak üzere çok sayıda melek iner. Bu gece, tanyerinin ağarmasına kadar huzûr ve esenlik doludur. İnsanlar her türlü kötülükten selâmettedir. Yeryüzüne inen melekler uğradıkları her mü'mine selam verir, onlar için duâ ve istiğfar ederler. Kıyâmette de ibadetlerine şahitlik edeceklerdir. Kadir Gecesi, müminlere her yıl ömürlük bir fırsat sunmaktadır. Rabbimiz, ömre bedel bu geceyi, müminlere bir rahmet kapısı, bir umut pınarı olarak lutfetmiştir. Bu gece bize düşen, ömür sermayemizden tükettiğimiz günlerin muhasebesini yapmaktır. Hata ve günahlarımızdan, kusur ve isyanlarımızdan tövbe ederek Rabbimizin razı olacağı şekilde bir ömür sürmeye kesin karar vermektir.
Kadir Suresi'nin bizlere getirdiği bir diğer mesaj; Allah'ın meleklerinin, Kadir Gecesi'nde yeryüzüne selâm ve esenlik getirmek üzere inmeleridir. Bu muhteşem hâdise, Cenab-ı Hakk'ın biz müminlere çok büyük bir ikramı, ihsanı ve lütfu olarak her sene tekrar etmektedir. O halde Kadir Gecesi'ni değerlendirmek için Kur'an'ın barış ve esenlik mesajlarına kulak vermeliyiz. Bu mesajları yeryüzünde egemen kılmak için çaba göstermeliyiz.
Bu mübarek geceyi hakkıyla değerlendirmenin yolu, Yüce Kitabımız'ın kadir ve kıymetini bilmekten, hayatımızı onunla anlamlandırmaktan, insana, kâinata onunla bakmaktan geçer. Gönüller yapıp gönüller almaktan, olur olmaz sebeplerle gönüller kırıp, gönüller incitmemekten geçer. Kur'an'ın barış ve esenlik mesajlarına değer verdiğimiz ölçüde Allah'ın meleklerinin, yeryüzüne barış ve esenlik getirmek üzere indiklerinin fakına varabiliriz.
Kadir geceniz mübarek olsun.

KADIR GECESİ'Nİ NASIL DEĞERLENDİRELİM?
PEYGAMBER Efendimiz, Ramazan'ın son on gününde ise kendisini daha fazla ibâdete verirdi. Bu günlerde geceyi değerlendirir, âilesini uyandırırdı. (Buhârî, Leyletü'l-Kadr, 5) Ümmetini de buna teşvik ederek şöyle buyururdu: "Kadir Gecesi'ni, fazîlet ve kudsiyetine inanarak ve sevâbını yalnız Allâh'tan bekleyerek ibâdetle geçiren kimsenin geçmiş günâhları bağışlanır." (Buhârî, Îmân 25-35) Kadir Gecesi'ni; namaz kılmak, Kur'an okumak, tevbe, istiğfar ve dua ile meşgul olmak, Allah'ı zikretmek, Peygamberimiz'e salavât getirmek ve tefekkürde bulunmak gibi ibadetlerle değerlendirebiliriz. Üzerinde namaz borcu olanların nafile namaz kılmadan önce hiç değilse beş vakit kaza namazı kılmaları daha faziletlidir. Bunlara ilâveten, gönül almak, infak ve yardımda bulunmak gibi her türlü sâlih amellerle, Kadir Gecesi'nin gündüzünü de değerlendirmek güzel bir davranıştır.


NASIL DUA EDELİM?

Hz. Âişe vâlidemiz, Peygamber Efendimiz'e: "-Ey Allâh'ın Rasûlü! Kadir Gecesi'nin ne zaman olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl duâ edeyim?" diye sormuştu. Rasûlullah (s.a.v): " 'Allâh'ım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni de affet' diye duâ et!" buyurdu. (Tirmizî, Deavât, 84)



NEDEN AÇIK AÇIK BELİRTİLMEMİŞTİR?
BU gecenin daha çok ramazanın son on veya yedi günündeki tekli gecelerde aranması gerektiğine dair hadisler vardır. (Buhârî, "Fazlü leyleti'l-Kadr", 2-3) Sahâbeden gelen rivayetlerde en çok ramazanın 27. gecesi öne çıkmaktadır. (Ebû Dâvûd, "Şehru Ramazân", 2, 6) Bu rivayetler ihtilâflı olduğundan kesinlik ifade etmemektedir. Kadir Gecesi'nin kesin olarak belirlenmemesinin hikmeti üzerinde duran âlimler, bu durumun gecenin feyzinden istifade etmek için daha uygun olduğunu söylemişlerdir. Zira Kadir Gecesi'nin bildirilmesi halinde Müslümanlar sadece o geceyi değerlendirmekle yetinebilirlerdi. Halbuki kısmî belirsizlik sayesinde müminlerin Kadir Gecesi ümidiyle bütün ramazan gecelerini ibadet şuuru içerisinde geçirmeleri söz konusudur. Kadir Gecesi'ni bulmak için gayret eden bir mü'min, vaktini ibadetle değerlendirmesini öğrenir ve diğer zamanlarda da bu güzel alışkanlığa devam eder. Nitekim Hz. Âişe vâlidemiz, "Efendimiz'in ibadetleri, hafif ve devamlı yağan sağanak hâlindeki yağmur gibiydi" demiştir. (Buhârî, Savm, 64)