Erdoğan'dan New York'ta BM Güvenlik Konseyi'ne tepki: Neredesiniz?

Başkan Recep Tayyip Erdoğan New York'ta BM Güvenlik Konseyi'ne tepki gösterdi. Erdoğan, "Uluslararası güvenliği teminle mükellef BMGK gibi kurumlar Bosna'da, Kosova'da, Ruanda'da, Yemen'de, Filistin'de, Arakan'da olduğu gibi Suriye'de de sessizliğe gömülmüştür. Nerede bunlar? Bunların hiç bu saydığım yerlere gittiğin duydunuz mu? Buraları gezdiklerini, bir destek verdiklerini duydunuz mu?" dedi

Giriş Tarihi 25 Eylül 2018, 00:00 Güncelleme 25 Eylül 2018, 01:58
Erdoğan’dan New York’ta BM Güvenlik Konseyi’ne tepki: Neredesiniz?

İÇİNDEKİLER

Başkan Recep Tayyip Erdoğan ABD'de, Birleşmiş Milletler'in (BM) yapısının reforme edilmesi çağrısını yineledi. Erdoğan önceki gün New York'ta TÜRKEN Vakfı'nca düzenlenen akşam yemeğinde özetle şu mesajları verdi:

BÖYLE Mİ OLMALIYDIK? "İslam coğrafyasının kardeş kavgaları ve iç çatışmalarla gündeme gelmesi ne kadar üzüntü vericidir. Birbirine kenetlenen tuğlalar gibi olması gereken insanların emperyalistlerin kışkırtmalarıyla her gün birbirinin kanını döküyor. Biz böyle mi olmalıydık?

İSRAİL'İ GÖRMEZDEN GELİYORLAR: Yakaladıkları her fırsatı ülkemizi eleştirmek için kullananlar mesele İsrail olunca, İsrail'in işlediği cinayetler olunca ne yazık ki tüm hassasiyetlerini rafa kaldırıyor.

BM REFORME EDİLMELİ: BM Genel Kurulu bugüne kadar İsrail'in aleyhinde nice kararlar aldı. Acaba hangisi uygulamaya girdi? Konseyde zaten önemli bir garantörü var. Bir ülkenin iki dudağı arasından hayır çıktı mı bitti iş. Onun için 'Dünya 5'ten büyüktür' diyorum. Artık 2. Dünya Savaşı sonrası dünya yok. Bu yeni dünyada BM'nin de değişmesi gerekiyor.

ADİL BİR DÜNYA İSTİYORSAK: BM'nin 194 üyesinin de daimi üye olarak görev alabileceği dönüşümlü bir sistemin BM'de olması gerek, eğer adil bir dünya istiyorsak. Her kıtanın, her inancın, her rengini temsil edildiği bir BMGK, dünyanın o beklenen, barış, adil kokulu havasını teneffüse imkân verir.

DEVLETLER KILINI KIPIRDATMADI: 1 milyon masum Suriyeli'nin hayatını kaybetmesine, 13 milyonunun da evlerini terk etmesine neden olan vahşet karşısında, birçok devlet kılını dahi kıpırdatmadı. İşte kimyasal silahlarla yapılan saldırılara gösterilen tepki, her gün konvansiyonel silahlarla öldürülen on binlerce, yüz binlerce sivilden, varil bombaları altında can veren çocuklardan hep esirgenmiştir.

NEREDELER? Günümüzde kimliğine bakmadan mazlumun hakkını koruyacak, yine kimliğine bakmadan zalimden hesap soracak ne bir kurum ne bir mahkeme ne de bir mekanizma var. Uluslararası güvenliği teminle mükellef BMGK gibi kurumlar Bosna'da, Kosova'da, Ruanda'da, Yemen'de, Filistin'de, Arakan'da olduğu gibi Suriye'de de sessizliğe gömülmüştür. Nerede bunlar? Bunların hiç bu saydığım yerlere gittiğin duydunuz mu? Buraları gezdiklerini, bir destek verdiklerini duydunuz mu?

FELAKET YAŞANACAKTI: Srebrenitsa katliamına engel olamayan bütün bu kurumlar, 20 yıl sonra Halep'teki sivil ölümlerini sadece uzaktan seyretmişlerdir. Şayet Türkiye'nin çabaları olmasaydı, İdlib'de de muhtemelen aynı felaket yaşanacaktı. Soçi'de 10 maddeden oluşan belgenin imza altına almasıyla yeni bir süreci başlattık. İdlib'de korkulan büyük bir katliamın önüne geçilmiş oldu. Kanayan bir yarayı sarmak için gerektiğinde ölümü dahi göze alırız. En son İdlib krizinde yaşandığı gibi Suriyeli sivilleri Esed rejiminin insafına terk etmedik. Yeni katliamların önüne geçtik.

TERÖRİSTE SİLAH ABD'DEN: Biz Suriye'nin kuzeyini terör koridoru olmaktan çıkartacağız dedik. Onun için Cerablus'a, El Bab'a, Afrin'e girdik. Diyeceksiniz ki bu PKK'nın yan örgütleri bu silahları, parayı nereden buluyor? Ama bizim stratejik ortaklarımız buralarda farklı adımlar attılar. 18 bin TIR silah ve mühimmat maalesef buralara geldi. 3 bin kargo uçağı buralara geldi. Biz bunları beklemezdik. Biz stratejik ortaksak o zaman bunun gereği de yapılmalı."

'FETÖ BEYLER GİBİ YAŞIYOR'
"FETÖ denilen teröristi de istedik, maalesef bunu da vermediler. Bunlar da tabii bizde soru işaretleri doğuruyor. Acaba niye vermiyorlar? Mahkemesi yok, yargılanmıyor. 400 dönümlük arazide şu anda beyler gibi yaşıyor. Bizim aramızda suçluların iadesi yok mu, var. Ülkemizde bu mahkûm edilmiş. Dosyalar hepsi gönderildi. Niye vermiyorsunuz? Manidar..."



BM'DEN TÜRKİYE'YE ÖVGÜ
Başkan Erdoğan dün BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüştü. Guterres, 3.5 milyon mülteciye ev sahipliği yapması ve BM ile mükemmel işbirliği nedeniyle Türkiye'yi övdü. Ayrıca İdlib mutabakatından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Erdoğan, Belçika Başbakanı Charles Michel, KKTC Dışişleri Bakanı Kudret Özersay ve Dünya Ekonomi Forumu Başkanı Klaus Schwab'ı da kabul etti.



MALCOLM X'İN KIZLARIYLA GÖRÜŞME
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, BM'nin 73'üncü Genel Kurulu'na katılmak için geldikleri New York'ta, ABD'li Müslüman siyasetçi ve insan hakları savunucusu Malcolm X'in kızları Qabilah ve Ilyasah'ı kabul etti.



TÜRK EVİ'NİN 2 KATI TAMAM
ABD'nin New York şehrinin gözdesi olacak yeni Türk Evi'nin inşaatı devam ediyor. 2021'de tamamlanması beklenen ve Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nin karşısında bulunan 32 katlık Türkevi'nin ilk 2 katı tamamlanmak üzere. Geleneksel Türk ve İslam mimari motifleri taşıyan, lale şeklinde gökyüzüne yükselecek yeni Türkevi, Downtown Manhattan, East River ve Long Island City'den görülebilecek. Binada BM Daimi Temsilcilik ve New York Başkonsolosluğu ofislerinin yanı sıra konferans, sergi salonları ve oditoryum yer alacak.

'KONVANSİYONEL VE KİMYASAL SİLAH AYRIMI YAPILAMAZ'
"Türkiye'nin DEAŞ'lı ve PKK'ya karşı yürüttüğü meşru operasyonlarını eleştiri yağmuruna tutanlar, devlet terörü uygulayan rejimler ve yönetimler karşısında hiçbir adım atmıyorlar. Benzer bir kayıtsızlığa 7 yıldır Suriye'de de şahit oluyoruz. Kimyasal silahlarla kaç kişi öldü? Bakıyorsunuz 100, 200, 300, 500, bin, bin 500, 2 bin, 5 bin. Peki, konvansiyonel silahlarla ne kadar insan öldü? Ama hiçbir zaman bu liderlerin ağzından konvansiyonel silahlarla ilgili bir açıklama duymazsınız. Ağızlarını açtıkları zaman kimyasal silah diyorlar. Masaya yatırıldığı zaman kimyasal, konvansiyonel hepsi birlikte değerlendirilmesi gerekir. Sonucunda insanların ölümüne yol açan tüm silahlar yasaklanmalı."

TÜRKİYE TERÖRE ASLA İZİN VERMEYECEK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İdlib'de muhaliflerin oldukları alanlarda kalmaya devam edeceklerini belirterek, "Türkiye hiçbir zaman ne sınırında ne sınırının bir başka noktasında herhangi bir terör yapılanmasına müsaade etmeyecek" dedi. Tayyip Erdoğan, Rusya'daki "Kommersant" gazetesi için Türkiye-Rusya ilişkilerine dair bir makale kaleme aldı. Erdoğan şu ifadeleri kullandı:

"Sorunun çözümü için elimizi taşın altına koymamız gerektiği inancıyla hareket ederek ciddi bir mesafe kat ettik. Soçi görüşmesi sırasında İdlib ile ilgili ortaya çıkan mutabakatımızda muhaliflerin ve rejimin kontrol ettiği alanların arasında silahlardan arındırılmış bir bölge oluşturulmasına karar verdik. Muhalifler, oldukları alanlarda kalmaya devam edecek. Rusya ile birlikte belirleyeceğimiz radikal grupların ise bu bölgede faaliyet göstermemelerini sağlayacağız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin hiçbir zaman sınırında ve sınırının bir başka noktasında herhangi bir terör yapılanmasına müsaade etmeyeceğini vurguladı. Erdoğan şu ifadeleri kullandı: "Yaklaşık 40 yıldır terörle mücadele eden Türkiye'nin terör yapılanmalarına taviz vermeyeceğini ve bu konudaki tavrının kararlılıkla devam edeceğini ifade etmek isterim. Türkiye'nin güvenliğini doğrudan tehdit eden yapılarla mücadelemiz de ayrıca önem arz ediyor. PYD ve YPG kontrolü altında bulunan bölgelerin teröristlerden arındırılmasına önem verdiğimizi, konuyla ilgili bütün taraflarla müzakerelerde açıkça dile getirdik ve getirmeye devam ediyoruz. Son dönemde özellikle ABD tarafından PYD ve YPG güçlerine sağlanan olağanüstü desteğin maalesef devam ettiğini görmekteyiz. Bölgedeki dengeleri ve bölge halkları arasındaki barışı zedeleyecek olan bu tür adımlardan vazgeçilmesi gerekiyor. Rusya'nın da özellikle PKK, PYD, YPG gibi terör odaklarına karşı Türkiye'nin mücadelesine destek vermesini bekliyoruz."

RUSYA İLE İLİŞKİLER GELİŞİYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan makalede, Rusya ile ilişkilerin son dönemde iyi komşuluk, ortak çıkarlar ve karşılıklı saygı çerçevesinde gelişmeye devam etmesinden memnuniyet duyduğunu da belirterek şöyle dedi: "Ortak enerji projeleri ve karşılıklı yatırımlar başta olmak üzere, insani ve kültürel ilişkilerimizin de gelişmesi için gerekli adımları atıyoruz. Bundan sonra da bu adımları atmaya devam edeceğiz. Aynı coğrafyayı paylaşan ve yüzyıllar boyunca tarihin öznesi olmayı başarmış olan Türk ve Rus halklarının derin, samimi ve yakın bir ilişki içinde olması gerektiğine inanıyorum. Bu amaç doğrultusunda yapılan çalışmaları her zaman destekleyeceğimizi vurgulamak istiyorum."

'ILIMLI MUHALİFLER SİYASİ ÇÖZÜMDE YER ALMALI'
İdlib konusunda Türkiye'nin ilk günden beri sivillerin can güvenliğini sağlamayı, çatışmasızlık bölgesi sınırlarını muhafaza etmeyi ve ılımlı muhalifleri korumayı öncelediğini kaydeden Başkan Erdoğan, "Ilımlı muhaliflerle ilgili farklı ülkelerin farklı yaklaşımları olabilir. Ancak biz, ılımlı muhaliflerin siyasi çözüm süreci içinde kalması gerektiğini düşünüyoruz çünkü Cenevre ve Astana görüşmelerinin sağlıklı bir şekilde yürütülebilmesi için buna ihtiyaç var" dedi.


SABAH