Kılıçdaroğlu'ndan cehalet kokan "1 Haziran 1930" gafı

CHP lideri Kılıçdaroğlu, CHP Parti Okulu Konuşmaları kapsamında Antep'teki bir otelde yaptığı "Atatürk'ü Anlamak" başlıklı sunumunda, "1 Haziran 1930'da Merkez Bankasını kurarak kendi paramızı basmaya başladık. Öncesinde paramızı yabancılar basıyordu." ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu'nun cehalet kokan sözlerini Sabah Gazetesi yazarı Engin Ardıç ifşa ederek tarihi gerçekleri bir bir açıkladı. Takvim Gazetesi yazarı Ekrem Kızıltaş da katıldığı canlı yayında Kılıçdaroğlu'nun sözlerini "Güya kendini izleyenler nezdinde prim toplamak için birçok yalanı, mübalağayı, uydurmayı art arda sıralayarak prim topladığını zannediyor ama eninde sonunda ciddi puan kaybediyor." ifadeleriyle değerlendirdi.

Giriş Tarihi 11 Kasım 2019, 16:03 Güncelleme 11 Kasım 2019, 16:12
Kılıçdaroğlu’ndan cehalet kokan 1 Haziran 1930 gafı

İÇİNDEKİLER

İşte Sabah gazetesi yazarı Engin Ardıç'ın bugünkü "Gel gel, gerici yazı, gel" başlıklı yazısı:

Kılıçdaroğlu birçok şeyi bilmez, bildiğini de yarım yamalak, çoğunlukla da yanlış bilir.
Ya da danışmanları öyledirler ki aynı kapıya çıkar.
Bir yerlerden "Parvus Efendi" diye bir isim duymuş, onu "Türk büyüğü" sanmıştı...
"Atatürk'ün Köy Enstitüleri'ni kurarak işe başladığını" sanacak kadar da cahildi.
İşi rezalet boyutlarına da vardırdı, "Atatürk'ün kırklı yıllarda çıkardığı kanunlardan" bile söz etti!
Şimdi gene "Atatürk ahkamı" kestiği bir "parti okulu" konuşmasında para konusuna girmiş. Diyor ki: "1 Haziran 1930'da Merkez Bankası'nı kurarak kendi paramızı basmaya başladık.
Öncesinde paramızı yabancılar basıyorlardı."
Bir kere, 1 Haziran değil 11 Haziran.

NİÇİN YEDİ YIL BEKLENMİŞ?
Biz de sorarız:

Niçin bir Merkez Bankası kurmak için yedi yıl beklenmiş?
Niçin ilk cumhuriyet banknotları ancak 1927 yılında, yani kuruluştan dört yıl sonra basılabilmiş?
Ve de ertesi yıl harf devrimi yapılmış ama yeni harflerle para basılamamış?
Madem yazıyı değiştirecektiniz, niçin harf devrimini banknot basımına denk getiremediniz?
Ya paraları bir yıl bekletseydiniz ya da devrimi bir yıl önce yapsaydınız...
Yeni yazıyla banknot ancak ne zaman basılabildi, bilir misiniz? Taa 1937 yılında!
Yani Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, eski yazı kesinlikle yasak olduğu halde dokuz yıl daha ceplerinde eski yazılı parayla dolaştılar, aldılar verdiler... Herkes suçlu duruma düştü...
Bu nasıl bir skandaldır?

İLK PARALAR ORADA BASILDI
Paramızı "öncesinde" yabancılar basıyorlardı, öyle ya...

Peki Merkez Bankası'nın "bastığı" ilk paralar nerede basılmış?
İngiltere'de, ünlü Thomas de la Rue matbaasında.
Bir kısmı da Almanya'da... Eh, denge politikası...
Daha sonra İnönü, baskıya hazır bekleyen bazı banknotlardan Atatürk'ün resmini kazıtmış, yerine kendi resmini koydurmuş.
Hadi onu da geçelim.
"Asıl" İnönü resimli banknotlar nerede basılmış?
Önce İngiltere'de, Bradbury and Wilkinson matbaasında...
Sonra da Almanya'da.
Elbette!
Reichsdrückerei... Alman devlet matbaası...
Savaş yıllarının Alman banknotlarıyla da "görünüm, renk ve ruh" olarak büyük benzerlik gösterirler, suratına bakınca buram buram faşizm kokar.
Peki, savaş bitmiş, dünya değişmiş, yeni emisyon İnönü banknotları bu sefer nerede basılmış?
Amerika'da. American Bank Note Company matbaasında.
Elbette!

"SARSANIZ GENE GERİCİLİK YAPTIM"
Çünkü Merkez Bankamız vardı ama para basabileceğimiz bir matbaamız yoktu.
Buna ne zaman kavuştuk, bilir misiniz?
Taaa 1958 yılında!
Parayı da ancak 1960 yılında basabildik.

***

Sığırlara sorarsanız gene gericilik yaptım..



KILIÇDAROĞLU OSMANLI'YI HER FIRSATTA KÖTÜLÜYOR

Takvim Gazetesi yazarı Ekrem Kızıltaş da katıldığı canlı yayında Kılıçdaroğlu'nun sözlerini değerlendirdi. İşte Kızıltaş'ın açıklamaları:


"Engin Ardıç, Kılıçdaroğlu başta olmak üzere konu hakkında cahil olanları bilgilendirmiş oluyor. Sayın Kılıçdaroğlu Osmanlı'yı, Osmanlı dönemini kötüleme gayretini hemen her grup toplantısında ya da yaptığı konuşmalarda öne çıkarmaya çalışan birisi.

GAFLARIYLA MEŞHUR
Kılıçdaroğlu, "Lefter'i çok severim, çok iyi kaleci olduğu için Fenerbahçeli oldum" diyebilen birisi. Dolayısıyla gaflarıyla meşhur. Kılıçdaroğlu Osmanlı'yı kötüleme ve aklı sıra Cumhuriyet'i methetme merakına kapılıyor. Aslında iki yapının da bir olduğunu, sistemler değişse de bir devletin devam ettiğini, süreklilik olduğunu bir kenara bırakarak ilk defa Merkez Bankası'nı kurup 1930'da paramızı bastık diyor.

KILIÇDAROĞLU'NUN BİR BAŞKA CEHALETİ
Merkez Bankası devletin bir kuruluşu değil, özerk bir kuruluş. Bu da aslında bir başka cehaleti Sayın Kılıçdaroğlu'nun. 1930'da Merkez Bankası'nı kurarak paramızı bastık sözü ciddi bir cehalet örneği.

PRİM TOPLAMAK İÇİN YAPIYOR
Güya kendini izleyenler nezdinde prim toplamak için birçok yalanı, mübalağayı, uydurmayı art arda sıralayarak prim topladığını zannediyor ama eninde sonunda ciddi puan kaybediyor."