Sabah yazarı Hıncal Uluç'tan İmamoğlu ve Soyer'e sert eleştiri: Kalıplarının adamı olamayanlar...

Sabah Gazetesi'nin duayen yazarı Hıncal Uluç, bugün köşesinde kaleme aldığı yazıda İstanbul ve İzmir'in sembollerinden biri olan faytonları yasaklayan Ekrem İmamoğlu ve Tunç Soyer'i sert şekilde eleştirdi.

Giriş Tarihi 25 Aralık 2019, 11:37 Güncelleme 25 Aralık 2019, 11:59
Sabah yazarı Hıncal Uluç’tan İmamoğlu ve Soyer’e sert eleştiri: Kalıplarının adamı olamayanlar...

İÇİNDEKİLER

Sabah Gazetesi yazarlarından Hıncal Uluç, bugün yazdığı yazıda New York'tan örnek vererek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'i fayton konusunda aldıkları kararla ilgili çok sert şekilde eleştirdi. İstanbul ve İzmir'in simgelerinden olan faytonların yasaklanmasına tepki gösteren Uluç, New York örneğini gözler önüne serdi. Uluç İmamoğlu ve Soyer hakkında "Kalıplarının adamı olmadıklarını gösteren iki belediye başkanı" derken, bir şeyi yasaklamanın en kolay iş olduğunu söyledi.

İşte Hıncal Uluç'un "Kalıplarının adamı olamayanlar" başlıklı o yazısı
New York şehrinde atlar, otomobil, otobüs ve trenlerden önceki devirlerin sembolüdür. O devirlerde New Yorklular, bir yerden bir yere atların çektiği arabalarla giderlerdi. Sonunda, zaman geçti, hayat değişti ama atlar ve faytonlar Manhattan Adası'nın İkonik Tarihi oldular.
Atların çektiği faytonlara binmek, Central Park'ın güzelliğini yaşamak için harikulade bir deneyimdir.
Bütün yıl boyu sizi bekleyen faytonları, 5. Cadde Grand Army meydanında, 6. Cadde Park girişinde ve 7.
Cadde bağlantısında dizilmiş olarak bulabilirsiniz.


Bu satırlar, New York Belediyesi'nin yerli yabancı turistler için hazırladığı rehberden alındı.
İsterseniz şunu da tıklayın.. www.nychorsecarriageride.com Burada da İngilizce, isterseniz Türkçe şimdiden rezervasyon yapma imkanı veren fayton şirketlerinden birinin (New York'ta pek çok fayton şirketi var) sitesi karşınıza çıkar..
"NYC At Arabası Gezileri, bir aile şirketidir. İşi babam Giuseppe 1979 da, Sicilya'dan New York'a göçtükten sonra kurdu. Benim adım Frank ve daha beş yaşındayken babamın yanında faytonculuğa âşık oldum. Bugün şirketi ben yönetiyorum ve bütün atların sağlıklı olduklarını ve iyi bakıldıklarını garanti ediyorum.
Ben New York'ta doğdum, büyüdüm ve New York'un ve Park'ın tarihini simgeleyen bu işte çalışmaktan gurur duyuyorum..
Buraya gelin ve buradan harikulade anılarla ayrılın.."




Evet.. Dünyanın en büyük, en ünlü ve en kalabalık, en çok turist alan kenti New York'ta, faytonlar hâlâ, yaz kış, gece gündüz çalışıyorlar..
New York Belediyesi kendi hazırladığı turist rehberinde, at arabaları, yani faytonlar için "Manhattan Adası'nın İkonik Tarihi" diyor..
İkonik "Tek kelime ile bir bütünü anlatan simge" demektir.
Yani New York Belediyesi fayton için "Manhattan'ın tarihsel simgesi" diyor.
Peki, fayton İstanbul'un, İzmir'in ikonik tarihi değil mi?.
Padişahlar, Cuma Selamlığı'na faytonla gitmezler miydi, Topkapı Sarayı'ndan Sultanahmet'e.. Yol boyu binlerce insan toplanmaz mıydı?.
Sade Padişah mı?. Ya insanlar?.
Bağdat Caddesi'nde simgeydi faytonlar.
Ben yetiştim.. Caddebostan Plajı'ndan çıktıktan sonra, Paşa Dayımın, Ethem Efendi Sokağı'nın en sonunda, hemen istasyonun ordaki evine faytonla gitmek, plajın kendisinden büyük zevkti.
Artan nüfus ve yoğunlaşan trafik faytonların kentten çekilmesine sebep oldu.
Atlar ve arabaları, bir tek araç girmesinin yasak olduğu Adalar'da kaldılar.
İstanbul'un tarihsel ikonunu yaşatma ve insanlara faytona binme zevkini ve keyfini tattırma işi Adalar'a düştü..
Manhattan'ın ortasında bir ada gibi duran Central Park'a düştüğü gibi.
İzmir efsanesi faytonlar da, gene araba geçişlerinin sınırlandığı, yer yer yasaklandığı Kordon'da kaldılar bir..



..ve..
..ve ne acıdır ki, kalıplarının adamı olmadıklarını gösteren iki Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Ekrem İmamoğlu, güya hayvansever bir kaç kişinin kopardığı kıyamet ve peşlerine takılan sosyal medya trollerine boyun eğdiler ve arka arkaya faytonları yasakladılar. Pat diye yasakladılar, Ada'da ve Kordon'da..
Eğer Soyer ve İmamoğlu halkçı ise, ben neciyim acaba diye düşünüyorum..
Tatsız olaylar oldu tabii. Böyle şeyler olunca "Yassah hemşerim" diye ayağa kalkmak işin en kolay yanıdır.
Hele siyasi iseniz, hele ucunda oy bekliyorsanız, anında bu kararı alırsınız..
Hiç düşünmeden..
Neleri düşünmeden?.
Faytonların nasıl bir simge, sembol, ikon olduğunu düşünmeden..

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN