Erdoğan, kadınların azmi ve gayretinin Anadolu topraklarının en büyük gücü olduğunu işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kadınlarla büyük Türkiye yolunda şiarıyla girişimci kadınlarımızla çiftçi kadınlarımızla yüreği vatan ve millet sevgisi ile çarparak gelecek nesilleri yetiştiren annelerimizle mühendis, sporcu ve sanatçı kızlarımıza hiçbir ayrım yapmadan tüm kadınlarımıza geleceğe izler bırakacak inşallah daha nice başarılara imza atacağız. Kucağında evladıyla cepheye mermi taşıyan Cumhuriyetin öncü kahraman kadınlarının mücadelesi aynı kararlılıkla şimdi de Cumhuriyeti yaşatmak ve hep daha ileriye taşımak için devam ediyor. Bu ülkenin kadınları tarlada, parlamentoda, olimpiyat oyunlarında, okulda, iş yerinde, evde ve tankların karşısında velhasıl hayatın her alanında emekleri ile var olmayı sürdürüyor."
Merhamet medeniyetinden aldıkları güçle kadını ve erkeği ile 84 milyon omuz omuza büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etmekte kararlı olduklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Cumhuriyetin kuruluşunun, Anadolu insanının dünyaya meydan okuyuşunun, milletimizin küllerinden yeniden doğuşunun 98. yılında işte yine kadınlarımızla birlikteyiz ve beraberiz. Türkiye'nin demokrasi ve kalkınması davasına beşeri sermayemizin güçlendirilmesine, kültüre, sanata ve spora katkı sağlayan alın teri döken anne, eş ve evlat olarak başımızın tacı tüm kadınlarımızın Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun. Her fırsatta altını tekrar tekrar çizdiğim bir husus vardır. Kadınlarını dışlayan bir toplum gücünün ve potansiyelinin yarısından vazgeçmiş demektir. Rahmetli Neşet Ertaş'ın gönül diliyle 'kadın insandır, erkek insanoğlu' diyerek ifade ettiği gibi kadın yoksa insan da yoktur. Bizim inancımız kadın-erkek tüm insanları eşrefi mahlukat yani yaratılmışların en şereflisi olarak görür. Bu kabul, aynı zamanda insanların her birinin izzetinin, şerefinin, haysiyetini, hakkının ve hukukunun eşit öneme sahip olduğu anlamına gelir. Hiçbir fizyolojik, coğrafi ve kültürel şekli fark bu hakikati değiştiremez. Elbette her insanın kimi doğuştan gelen kimi hayatın akışı içinde şekillenen farklı bir kader çizgisi vardır. Ama bu çeşitlilik insan olarak sahip olduğumuz temel hakların ve kabiliyetlerinin önünde değildir. Kadınların yaşadığı tarihin her döneminde muhtelif şekillerde görülen ve bugün de var olan zorlukların hepsi de insan olarak bizim eserimizdir. Madem sorunu biz çıkardık öyle ise çözümü de yine kendi içimizde arayacağız."
Erdoğan, siyasi ve sosyal hayatının her döneminde kadınların yanında yer aldığını, onlara destek vermek için çalışıp mücadele ettiğini ve Türkiye'nin bu konuda geçmişe kıyasla çok büyük ilerleme kaydettiğini belirterek, şöyle devam etti:
"DAHA YAŞANABİLİR BİR DÜNYA İÇİN ÇALIŞMAYI SÜRDÜRECEĞİZ"
"Halen çözüm bekleyen sorunlar, sıkıntılar, aşmamız gereken engeller mevcut olmakla birlikte elimizdeki kazanımların değerini çok iyi bilmeliyiz. Birlikte çalışır, birlikte mücadele eder, birlikte yol yürürsek hepsinin de üstesinden gelebiliriz. Biz kadınlarımıza güveniyoruz. Kadınlarımızın kalplerindeki sevginin, gönüllerindeki zenginliğin, Allah vergisi sezgileri ve kabiliyetlerinin gücüyle ülkemizin ve dünyayı kuşatacak bir değişimin öncüleri olacağına inanıyoruz. Hep birlikte daha güzel, daha adil, daha huzurlu, daha güvenli, daha yaşanabilir bir dünya için çalışmayı sürdüreceğiz."
Daha sonra Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Memleket İsterim" şiirini okuyan Erdoğan, "Zaten ömrümüz ölüm anına kadar değil mi? Ölüm anına kadar. İnşallah tüm dünyayı işte böyle bir memleket haline getirene kadar hep birlikte çalışacağız, mücadele edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Programa, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir ile milletvekilleri katıldı.