‘Milli kültür sanatçıların önündeki engellerin kaldırılmasıyla yücelir’

Aydın Düşünce Platformu'nun 50’nci toplantısına konuk olan Prof. Dr. Nabi Avcı devletin kültür alanındaki görevinin ‘rehberlik yapmak’ olduğunu söyledi.

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 27 Nisan 2019 Güncelleme 27 Nisan 2019, 08:00
‘Milli kültür sanatçıların önündeki engellerin kaldırılmasıyla yücelir’

İÇİNDEKİLER

İstanbul Aydın Üniversitesinin düşünce kuruluşlarından Aydın Düşünce Platformu, 50'nci toplantısında Prof. Dr. Nabi Avcı'yı ağırladı. Geçmiş dönemlerde Milli Eğitim Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı görevlerinde bulunan Avcı, "Kültür Siyaseti, Siyaset Kültürü" başlıklı toplantıda devletin kültür politikalarındaki rolü ile ülkemizdeki siyaset kültürü hakkında görüşlerini açıkladı. Toplantı iş, siyaset, bürokrasi ve akademi dünyasının seçkin üyelerinden büyük ilgi gördü.

PROF. DR. NABİ AVCI MİLLİ EĞİTİM ESKİ BAKANI: KÜLTÜR ADETA İSVİÇRE ÇAKISI GİBİ
■ Çok özlü ve kısaca tanımlamak gerekirse kültür için "insanın değiştirdikleri" diyebiliriz. Milli kültür ancak sanatçıların önündeki engellerin kaldırılmasıyla yücelir. Kültürde devlet eliyle biçim verme ve yönlendirme çabasının sonuç vereceğini düşünmüyorum. Geçmişte bazı devletlerde çeşitli güç odakları, kültürlerine kendi istedikleri şekilde bir biçim vermek istemişlerse de, bunda başarılı olamamışlardır. Devletin kültür alanındaki en önemli görevinin ön açıcı ve yol gösterici bir pozisyon üstlenmek olduğunu düşünüyorum. Devletin bunun dışında fazla bir aksiyon almasına gerek yoktur. Somut ve maddi gelişmeler, kültürün toptan gelişmesi için önemli faktörler olmakla birlikte, yeterli enstrümanlar değildir. Çünkü kültür bir bakıma İsviçre çakısı gibidir. Hangi fonksiyonu işinize yarıyorsa onu kullanabilirsiniz.

DR. MUSTAFA AYDIN İAÜ MÜTEVELLİ HEYET BAŞKANI​: MADDİ VE MANEVİ ANLAMDA OLGUN NESİLLER YETİŞTİRMELİYİZ​
■ Kültürlerin bir arada yaşamasından doğan saygı, sevgi ve tolerans anlayışı ve kültürler arasında iletişim, günümüz dünyasında son derece önemlidir. Bunun yanında milletler, kendilerini millet yapan, söz gelimi Türk milleti için konukseverlik gibi karakteristik özelliklerini de korumasını bilmelidirler. Üniversiteler, bilimin ışığında geleceğe yürümenin yanında, kendi toprağıyla ve milletiyle bütünleşebilen, kendi öz kültürünü doğru özümsemiş nesiller yetiştirerek, hem maddi hem de manevi anlamda olgun bireylerle, ülkelerinin ve milletlerinin gelişmesine katkı sunmalıdır. Üstelik bu hizmet, milli kültürün gelişimini de güçlendiren bir yaklaşım olur. Atatürk'ün işaret ettiği "muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak" hedefi ancak böyle yakalanabilir.​



İAÜ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ DEKANI PROF. DR. NÜKHET ÇIKRIKÇI: KADININ ROLÜ YADSINAMAZ
■ Milli kültürün geliştirilmesinde, o milletin kadınlarının üstlendiği rolü de göz önüne almamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü kadın toplumda aktif bir pozisyonda olmadan kültürel gelişim söz konusu dahi olamaz.

TEGV MÜTEVELLİ HEYET ÜYESİ SİNAN GENİM : KÜLTÜR, TURİZMİ DÜNYAYA AÇIYOR
Öteden beri milli kültürü dünyaya turizm adapte edebilir diye düşünürdüm, ancak bizde sanırım tam tersi bir durum mevcut. Milli kültürümüz turizmi dünyaya adapte ediyor gibi bir durum söz konusu epey zamandır.

İAÜ ÖĞRETİM ÜYESİ DR. NAİM BABÜROĞLU : İLMİ REFERANS KÜLTÜRLE İLGİLİ Mİ?
■ Müslüman bilim insanları, 13'üncü yüzyıla kadar her türlü çalışmalarıyla Batı tarafından referans kabul edilirdi. Maalesef bugün bunu göremiyoruz. Bu durumun kültürel gelişimle olan olası bağlantısını belirlemek gerek.

17'NCİ DÖNEM MUŞ MİLLETVEKİLİ DR. ÖĞR. ÜY. ALAATTİN FIRAT: KÜLTÜRÜMÜZE UYGUN İNSAN YETİŞTİRMELİYİZ
Bizim, geçmişi çok eskilere dayanan bir kültürümüz var. Türk ve İslam kültürü… Bu kültürün günümüzde hangi noktada olduğunu tespit etmeliyiz. Ayrıca yine bu kültürün temel değerlerine hakim ve buna uygun insan yetiştirmemiz de şart.

DR. ÖĞR. ÜYESİ GÖKÇEN ÇATLI ÖZEN: KÜLTÜR MİLLETLERİN PARMAK İZİ GİBİDİR, TAKLİT EDİLEMEZ
Kültür bir bakıma milletlerin parmak izi gibidir. Sadece o millete özgüdür ve taklit edilemez. Ayrıca kültürün, üretkenlik özelliğinden dolayı, dişi bir kavram olduğunu düşünüyorum. Toplum olarak kültürümüzün bu üretken özelliği geliştirmeliyiz.