Aşk ve Ceza'da başrolü Nurgül Yeşilçay'la paylaşan Murat Yıldırım, dizide 'Savaş'ı canlandırıyor. Ünlü oyuncu jönü oynamanın sorumluluğunun çok fazla olduğunu belirterek, "Dizinin hikayesi sizin üzerinizde dönüyorsa, bunun altından kalkmak zorundasınız. Size güvenen yapımcıya borcunuzu ödemelisiniz, diziden geçinen insanları düşünmelisiniz. Sadece kendi avantajınızı yakalamaya çalışırsanız terbiyesizlik olur" dedi.
NURGÜL YEŞİLÇAY'IN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ
'Aşk ve Ceza' projesine nasıl ikna oldunuz?
Kudret Sabancı ve senaristimiz Ayfer Tunç, bana dizinin hikayesini anlattılar, çok da güzel anlattılar, ben de ikna oldum... Erol Avcı'yla çalışmayı zaten hep istiyordum. Onun iyi bir yapımcı ve çok iyi bir insan olduğunu düşünüyorum. Sette çalışan, alnı terleyen herkes onun için değerli.
MAGAZİN TURU İÇİN TIKLAYINIZ
ÜNLÜLERİN KORKULARI
EN ÇEKİCİ BEKAR ERKEKLER
EN GÜVENİLİR ÜNLÜLER
2009'UN TWİTTER BOMBALARI
Bu projede sizi en çok etkileyen unsur ne oldu?
Hikaye ve karakter... Bu ikisi bir bütün benim için, sonra Kudret Sabancı ve Erol Avcı.
SAVAŞ DUYARLI BİRİ
Rolünüzü anlatır mısınız?
'Savaş' doğup büyüdüğü topraklardan uzakta; Amerika'da işletme okumuş, hayata duyarlı bakan bir genç... Abisi ve babası öldükten sonra on bin kişilik bir aşiretin başına geçmek zorunda kalıyor. Yasemin'le tek gecelik bir ilişkiye giriyor ve o kadın hayatında ilk kez, hiç tanımadığı bir erkekle beraber olup, gecenin sonunda kayboluyor. Bu hayatta çok karşılaşılabilecek bir durum değil bana göre... Eğer duyarlıysanız, bu insanı merak eder, ondan etkilenebilirsiniz.
Bu karakterin sizce en zor tarafı nedir?
Yanlış bir şey yapmaktan korkması beni biraz zorluyor.
Rolünüze hazırlanırken nasıl bir süreç geçirdiniz?
Çok yoğun iki sene geçirdim Antakya'da, çok büyük bir duygu yorgunluğu yaşıyordum. Yeni dizi başlayana kadar dinlendim. Kendimi, eşimi, ailemi, başkalarını dinledim.
SİNEMA ÇOK ÖNEMLİ
Şöhretle aranız nasıl?
Çoğu yere normal bir vatandaş gibi girerim. Gittiğim yerlerde insanlarının birbirlerine kötü davrandıklarına şahit oluyorum hatta bazen bana da o şekilde davranıyorlar ama tanıyana kadar... Tanındıktan sonra da hiçbir değeri olmuyor iyi davranmalarının. Şöhretinizi nasıl kullandığınız da önemli... İhtiyacı olan bir kişi için de kullanabilirsiniz ama asla ihtiyaç olarak hissetmemelisiniz.
'Güz Sancısı'ndan sonra sinemaya niye ara verdiniz?
'Asi'den hemen sonra film senaryoları vardı elimde ama ben o kadar kısa bir zamanda filme hizmet edebileceğime inanmadığım için yer almadım bu projelerde. Sinema benim için çok önemli...
Sizce jön olmak avantajlı bir durum mu?
Jön oynamaktan kastınız başrol oynamaksa, avantajdan çok sorumluluğu var... Dizinin hikayesi daha çok sizin üzerinize dönüyorsa, bunun altından kalkmak durumundasınız. Öncelikle size güvenen yapımcıya borcunuzu ödemelisiniz, diziden sizin dışınızda geçinenleri düşünmelisiniz. Sadece kendi avantajınızı yakalamaya çalışırsanız, bu terbiyesizlik olur. Bütün oyuncular için de geçerlidir bu.
Peki siz bu yola hep jön olarak mı devam edeceksiniz?
Jön denince çoğu kişinin aklına yakışıklı, güçlü, olaylardan fazla etkilenmeyen, sekiz kurşunla ölebilen kişiler geliyor. Çünkü öyleydi, öyle çiziliyordu bu portre... Ama zamanla dünyada da Türkiye'de de değişiyor bu kavram. Artık insani özelikleri olan, bütün renklere sahip olan karakterler daha karizmatik geliyor bize...
NURGÜL YEŞİLÇAY ÇOK DUYARLI BİR OYUNCU
Rol arkadaşınız Nurgül Yeşilçay'ı nasıl buluyorsunuz?
Oyunculuğunu çok beğeniyorum. 'Yaşamın Kıyısında' filmindeki performansı harikaydı. Nurgül sadece Türkiye'de değil Avrupa'da da birçok yönetmenin ve izleyicinin beğenisini almış birisi... Üstelik çok duyarlı bir kadın, oyunculuğunu güçlü kılan şey de bu. Partnerimin Nurgül olduğunu öğrenince derin bir 'oh' çekmiştim. '
NEFES' BAŞARILI
Son dönemde izlediğiniz Türk filmlerini nasıl buldunuz?
İyi niyetli olmayan birkaç film dışında çoğunu beğendim. 'Nefes' çok iyiydi, 'Ejder Kapanı' çok iyi görünüyor, 'Neşeli Hayat', 'Soul Kitchen' gibi bir sürü iyi film var.
SAVAŞ'I BÜYÜK TEHLİKE BEKLİYOR
Aşk ve Ceza'nın üçüncü bölümünde: Ailesinin karanlık işlerine tanık olup deliye dönen Savaş, onlardan hesap sorar. Eski nişanlı Mehmet, Yasemin'den af dilemek için geri döner. Savaş'ın ablası Nazan'dan eziyet gören Çiçek evde zor günler yaşamaktadır. Çiçek'in babası, kaçakçılık işlerine son vermeye çalışan Savaş'ı tehdit eder. Karnındaki bebeğini herkesten saklayan ajansta kendini sert bir rekabetin içinde bulan Yasemin, patronunun ilgisi karşısında ne yapacağını bilemez.
