Bal gibi şifa

Modern çağın neden olduğu hareketsiz yaşam ve yanlış beslenme alışkanlıkları, hastalıkları da beraberinde getiriyor. Salgın gibi hızla yayılan kanser, adıyla bile korkutmaya yetiyor. Hem kendi hayatımızı hem de sevdiklerimizin hayatını tehdit ediyor. İstanbul Florence Nightingle Hastanesi Sağlıklı Yaşam Merkezi Direktörü Uzm. Dr. Özgür Şamilgil, genetik faktörlerin ve yanlış beslenmenin kanser üzerinde etkili olduğunu söylüyor. Yaşam tarzında yapılacak değişiklikler sayesinde bu hastalığın yüzde 35 oranında azaltılacağını belirtiyor.

MIŞIL MIŞIL UYU...
Uykunun kanserden korunmadaki görevine değinen Uzm. Dr. Özgür Şamilgil, "6-8 saatlik uyku, bağışıklık sistemini güçlendirir. Hafızayı korur. Araştırmalar, uykusuzluğun tümör gelişimini 3 kat artırdığını gösteriyor. 5 saatten az veya 9 saatten fazla uyumak kalp krizi ve inme riskini yüzde 50 kadar artırır" diyor.

SEMİZOTU İYİLEŞTİRİR
Kanserden korunmada organik besinlerin tüketiminin önemine dikkat çeken Uzm. Dr. Özgür Şamilgil, ambalajlı gıdalardan uzak durmak gerektiğini belirtiyor. Mevsiminde posasıyla tüketilmek şartıyla koyu kırmızı gıdalar, ahududu, çilek, yaban mersini, böğürtlen, karadut, şalgam ve mantarın kanserden koruduğunu söylüyor. Antioksidan bakımından zengin olan balın, kanserle mücadele ettiğini vurguluyor. Kansere savaş açan diğer besinleri şöyle sıralıyor:

​TURŞUSUZ OLMAZ

Nar, havuç, domates, brokoli, karnabahar, kırmızı ve beyaz lahana, turunçgiller ve semizotu meme kanserinden korur.
Soya ve keten tohumu, menopozdaki sıcak basması şikayetlerini azaltır. Meme kistlerini küçültür.
Omega-3'ten zengin balık, kalp-damar hastalıkları, romatizma, alerji ve kansere karşı koruyucu etki gösterir.
Kabak çekirdeği, brokoli, lahana, karnabahar ve domates, prostat kanserine karşı koruma sağlar.
Yoğurt, sirke, turşu kanserli hücrelerin yayılmasını engeller.

TEPEDEN TIRNAĞA ŞİFA - UZM. DR. ÖZGÜR ŞAMİLGİL