TEDAVİ HASTANIN ÖZEL DURUMUNA GÖRE BELİRLENMELİ
Jinekolojik kanser tanısı konulmuş hastalara Covid-19 sürecinde yaklaşımın nasıl olması gerektiği konusunda da bilgilendirmede bulunan Doç. Dr. Gökhan Boyraz, şunları söyledi:
"Jinekolojik kanserlerde cerrahi tedavi şekli ve aciliyeti, hastalığın köken aldığı organ ve evreye göre değişmektedir. Bu nedenle, öncelikle muayene ve gerekli tetkikler ile hastalığın köken aldığı organ ve hastalığın yayılım durumu veya yayılım açısından riskler belirlenir.
İlgili branşlar olan medikal onkoloji ve radyasyon onkolojisi ile sürecin ortak değerlendirilmesi tedavinin başarısı açısından gereklidir. Cerrahi tedavi zamanlaması veya ertelenebilmesi açısından hasta özelinde değerlendirmelerimizi yaparak hasta ile tüm süreci paylaşmaktayız.
Örneğin, erken aşamada saptanan bir rahim duvarı kanserinde medikal tedaviye başlanarak hastanın evde izolasyon şartlarına devam etmesi kararı verilebilirken, aşırı karın şişliği ve nefes darlığı yapan yumurtalık kanseri bulguları olan başka bir hastamızda ise olası riskler minimalize edilerek cerrahi tedaviyi ertelemeden uygulayabilmekteyiz. Hastanın tanısı ve hastalığın yayılım durumu tedavi sürecinin planlanmasında oldukça önemlidir. Bu nedenle jinekolojik kanser tanısı alan hastalarımızın tedavilerini kendi başlarına ertelemeden önce mutlaka bir jinekolojik onkoloji ekibi tarafından değerlendirilmelerini önermekteyiz."
KEMOTERAPİ- RADYOTERAPİ GÖRENLERE 11 ÖNERİ
Kemoterapi ve/veya radyoterapi tedavisi devam eden hastalar için de öneride bulunan Doç. Dr. Gökhan Boyraz, bu hastaların alması gereken önlemleri 11 maddede sıraladı:
"Kemoterapi/radyoterapi alan hastalarımız mutlaka maske kullanmalıdır.
Eller düzenli aralıklarla 20 saniye boyunca su ve sabun ile yıkanmalıdır.
Eller ağıza, gözlere, buruna götürülmemelidir.
Su ve sabuna ulaşılamayan durumlarda el dezenfektanı ile özellikle parmak uçlarını içerecek şekilde eller dezenfekte edilmelidir.
Sosyal mesafe (3 adım kadar) kurallarına uyulmalıdır.
El sıkışmaktan ve tokalaşmaktan kaçınılmalıdır.
İhtiyaçları ile ilgilenen bir veya iki yakını dışında ziyaretçi kabul edilmemeli, ev içi izolasyona uyulmalıdır.
Tedaviler dışında gerekmedikçe evden dışarı çıkılmamalıdır.
Bağışıklık sistemini güçlü tutmak için mutlaka günlük 2-2.5 lt su tüketilmelidir.
Bağışıklık sistemini güçlü tutmak için dengeli beslenmeye özen gösterilmeli, meyve ve sebze tüketimi günlük diyet içerisinde bulunmalıdır.
Ateş, öksürük, boğaz ağrısı, tat duyusunda kaybolma gibi şüpheli bulguların varlığında zaman kaybetmeden iletişim halinde olunan doktor ile iletişime geçilmelidir."
PSİKOLOJİK DESTEĞE DAHA ÇOK İHTİYAÇ VAR
Zaten kendi başına zorlu bir süreç olan kanser tedavisi sürecinin, Covid-19 virüsü salgını ile daha da sıkıntılı hale geldiğini belirten Doç. Dr. Gökhan Boyraz, psikolojik faktörlerin artık daha da önem kazandığını işaret ederek "Bu süreçte hastalarımızın bize olan ihtiyacı biraz daha artmaktadır. Fiziksel ve psikolojik olarak zorlu bir süreç olan kanser tedavisi sürecine virüs salgını stresi eklenmiştir. Bu durum hastalarımızı umutsuzluğa sürükleyebilmekte, psikolojik olarak onları daha kırılgan hale gelebilmektedir. Bu süreçte onlarla normalden daha fazla konuşmalı, kaygılarını dinlemeli ve rahatlamalarını sağlamalıyız. Tedavi sürecine olan inançlarını ve bağlılıklarını sürdürmelerini ve gerekli tedbirleri almalarını sağlamalıyız. Onlarla birlikte olduğumuzu, kanserle ve salgınla olan savaşı kazanacağımızı, umudumuzu kaybetmememiz gerektiğini anlatmalıyız. Güzel günler için olan inancımızı kaybetmemeliyiz" dedi.