Afrika’nın altın çocuğu: Nouriddine Morceli

Nouriddine Morceli, çocukluğunda kumda koşma antrenmanlarıyla kırmızı kaslarını geliştirip dayanaklılık kazanmıştı. Morceli kariyeri boyunca 4 dünya rekoru kırdı. 1 olimpiyat, 3 dünya şampiyonasında altın madalya kazandı.

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 03 Haziran 2020 Güncelleme 03 Haziran 2020, 06:53
Afrika’nın altın çocuğu: Nouriddine Morceli

İÇİNDEKİLER



1977'de Batı Almanya'nın Düsseldorf şehrinde düzenlenen Dünya Atletizm Şampiyonası' televizyonda belki de en çok izlemek isteyen 7 yaşındaki Cezayir'li bir çocuktu. Çünkü ağabeyi Abderrahmane şampiyonada yarışan milli bir atletti. Ne var ki evlerinde değil televizyon elektrik bile yoktu. O çocuk, daha sonra orta mesafe yarışlarında atletizm tarihine damga vuracak olan Nouriddine Morceli'dir. 28 Şubat 1970'de Cezayir'in Tenes şehrinde doğan Morceli, sonunda bir televizyonlu kahvehane bulmuş ve ağabeyinin finalde 4. olduğu yarışı izlemişti. Efsane İngiliz atlet Steve Oven'ın 1. Olduğu yarışta Abderrahmane 4. Olmuştu. Küçük Nouriddine, o esnada atlet olmayı kafasına koydu. Atlet olacak, herkesi geçecek ve bütün dünya rekorlarını kıracaktı. Ağabeyinin bu başarısı üzerine dokuz çocuklu yoksul aile devletten sadece evlerine elektrik bağlanmasını istedi. Cezayir devleti, bu istek üzerine onlara elektriği olan çok daha konforlu bir ev verdi.
İDOLÜ AOUITA İDİ
Nouriddine
, atlet abisinin antrenörlüğünde atletizme böyle başladı. Şehrinin kumlu tepelerinde durmadan koşuyordu. Günde bazen 15 kilometre koşacak kadar ağır antrenmanlar yapıyordu. 1980'li yılların olimpiyat ve dünya şampiyonu atleti Said Aouita'yı kendisine idol olarak almıştı. Onun koşu stilini ve yarış taktiklerini benimsedi. 17 Yaşındayken Dünya Gençler Şampiyonası'nda 2. Olunca Kaliforniya'da bulunan Riverside Kolej'in verdiği bursla Amerika Birleşik Devletleri'ne gitti.


20 YAŞINDA İKİ ZAFER
Burada hem üniversite eğitimi aldı hem de atletizm antrenmanlarını sürdürdü. Hocası onun için "çok yetenekli, zirveye çıkması sürpriz olmaz" demişti. İki yıl sonra 20 yaşındayken 1500 metrede hem salon hem de pistte dünya şampiyonluğunu kazandı. 1992'de 1500 metrede, 1993'te 1 milde, ertesi yıl da 3000 metrede dünya rekorlarını kırarak şampiyon oldu. Orta mesafe koşucuları hem aerobik hem de anaerobik antrenmanlar yapmak zorundadır. O yüzden bu mesafelerde koşmak çok zor kabul edilir. Aerobik yani oksijenli solunum yaparak enerji üretmek düşük şiddette uzun süreli aktivitede önemlidir. Bisiklet, maraton, yürüyüş gibi dayanıklılık isteyen branşların antrenmanlarda temel çalışma buna yöneliktir. Anaerobik çalışma, enerji üretiminde oksijensiz ya da çok az oksijen kullanarak yapılan kısa süreli yüksek şiddette aktivitelerdir. Hız koşuları, halter en tipik örneklerdir. Aerobik aktivelerde yağların yanında karbonhidratlar da yakılarak vücut enerji sağlar.
DOĞUŞTAN YETENEKLİ
İşte orta mesafe koşularının zorluğunun temel nedeni bu iki tip enerjiyi de optimum düzeyde üretmek mecburiyetidir. Orta mesafe koşularına çelişkili bir tanım gibi görünen uzun mesafe sürat koşusu da denir bu yüzden. Morceli'nin doğuştan, hızlı kasılan beyaz kas lifleri, yavaş kasılan kırmızı kas liflerine göre daha fazlaydı. Bu özellik hızlı koşmayı ama çabuk yorulmayı getirir. Çocukluğundaki kumda koşma antrenmanlarıyla kırmızı kaslarını da geliştirip dayanaklılık kazanmıştı. Morceli kariyeri boyunca dört dünya rekoru kırdı. Bir olimpiyat, üç dünya şampiyonasında altın madalya kazandı.


KUMDA KOŞARAK KIRMIZI KASLARINI GELİŞTİRDİ
Günde bazen 15 kilometre koşacak kadar ağır antrenmanlar yapıyordu. Morceli'nin doğuştan, hızlı kasılan beyaz kas lifleri, yavaş kasılan kırmızı kas liflerine göre daha fazlaydı. Bu özellik hızlı koşmayı ama çabuk yorulmayı getirir. Çocukluğundaki kumda koşma antrenmanlarıyla kırmızı kaslarını da geliştirip dayanaklılık kazanmıştı.

TAYFUN ER YAZIYOR - PORTRELER / 44