SAHURU ATLAMAYIN:
Sahur öğünün yapılması açlık ve susuzluk süresinin daha geç oluşmasını ve kan şekerinin uzun süre dengede kalmasını sağlıyor. Bu durum iftarda da daha az besin tüketimini destekliyor. Sahurda haşlanmış yumurta, süt, yoğurt, beyaz peynir, lor peyniri, ceviz, fındık, tam buğday ve kepek gibi besinlerin yenilmesi öneriliyor.
ORUCU SU İLE AÇIN:
Orucun su ile açılması sindirimin kolaylaşmasına, iftar yemeklerinde porsiyon kontrolünün daha rahat yapılmasına yardımcı oluyor.
ÇORBA İLE BAŞLAYIN:
16 saatlik orucun ardından yemeğe çorba ile başlamak, midenin rahatlatıyor. Ana yemek çeşitlerinde küçük porsiyonları tercih etmek, kilo alımını engelliyor. Diyetisyen Temel, çorbadan sonra yemeğe 5 dakika kadar ara verilmesini öneriyor
ZEYTİNYAĞI KULLANIN:
Yenilen miktar kadar yemeklerin pişirilme yöntemleri de önem taşıyor. Zeytinyağı ile pişirilmesi daha sağlıklı oluyor. Etin kendi yağında, ızgara veya fırında pişirilmesi öneriliyor. Sebze yemeklerine et çeşitlerinden birisi ilave edilecek ise yemeklerin etin kendi yağı ile pişirilmesi, ekstra yağ eklenmemesi gerekiyor.
SU İÇMEYİ UNUTMAYIN
Su, metabolizmanın düzgün çalışmasını ve vücuttaki ödemin atılmasını dağlıyor. İftardan sahura kadar olan süreçte ortalama 6-8 bardak su içilmesi gerekiyor. Bu dönemde çay, kahve ve asitli içecek tüketiminin azaltılması gerekiyor. Çünkü bu içecekler, vücutta var olan suyun da atılmasını sağlıyor. Diyetisyen Cansu Temel bunların yerine, suyun tercih edilmesi gerektiğini söylüyor.
TATLIYI SINIRLANDIRIN
Ramazan ayında en fazla kaçamakların olduğu öğünü, tatlı çeşitleri oluşturuyor. Hem şeker hem de kalori değeri yüksek olan tatlılar, Ramazan ayında kilo artışının en büyük nedenini oluşturuyor. Bu nedenle şerbetli tatlıların yerine kalorisi biraz daha az olan güllaç gibi sütlü tatlıların tercih edilmesi öneriliyor. Tatlı tüketiminin haftada bir ya da iki ile sınırlandırılması gerekiyor.