Ailemi arıyorum

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 08 Temmuz 2018 Güncelleme 08 Temmuz 2018, 00:00
Ailemi arıyorum

İÇİNDEKİLER

2000 yılının ilk günlerinde dünyaya geldim.
Uzun süre anne ve baba bildiğim kişilerin, evlatlığı olduğumu öğrendim. Bir anlaşma yoluyla evlatlık verildiğim kesinleşti. Bana yıllardır bakan kişiler, tüm ısrarıma rağmen gerçek anne ve babamı söylemek istemiyor. Babam, "Eğer söylersem, senin hayatın daha da kötü olur. Büyük hayal kırıklığı yaşarsın" dedi. Bu beni daha da meraklandırdı.
Dava açarsam, evlatlık olduğum kişiler gerçek anne ve babamı söylemek zorunda kalır mı?
TÜRK Medeni Kanunu'nun 314. Maddesi gereğince, Evlatlığın, miras ve başka haklarının zedelenmemesi, aile bağlarının devam etmesi için evlatlığın naklen geldiği aile kütüğü ile evlat edinenin aile kütüğü arasında her türlü bağ kurulur. Ayrıca evlatlıkla ilgili kesinleşmiş mahkeme kararı her iki nüfus kütüğüne işlenir. Evlat edinme ile ilgili kayıtlar, belgeler ve bilgiler mahkeme kararı olmadıkça veya evlatlık istemedikçe hiçbir şekilde açıklanamaz.
Fakat siz nüfus müdürlüğüne yazılı bir dilekçe ile başvurarak bu kaydın size açıklanmasını sağlayabilirsiniz.

BİLDİRİMM SÜRESİ KADAR TAZMİNAT
KISA bir süre önce bir şirkette işe başladım.
Ancak sözleşme imzalamadım ve işi bıraktım.
Şimdi şirket yöneticileri bana dava açacaklarını söylüyorlar. Böyle bir durumda suçlu durumuna düşer miyim?
4857 sayılı iş Kanunumuzun ihbar önelini düzenleyen 17.
Maddesi gereği iş sözleşmesini fesih etmek isteyen taraf; feshi yazılı olarak ve çalışma süresinin gerektirdiği bildirim süresine bağlı kalarak diğer tarafa iletmekle yükümlüdür.
İş sözleşmeleri;
İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,
İşi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,
İşi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,
İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra feshedilmiş sayılır.
İş sözleşmesini belirlenen bildirim sürelerine uymaksızın fesih eden taraf, söz konusu sürenin ücretini ihbar tazminatı olarak diğer tarafa ödemek durumundadır.
Bildirim süreleri bölünemez, kısmen uygulanamaz. Böylesi bir uygulama halinde, tüm bildirim süresi esas alınarak ihbar tazminatı ödenmesi gerekecektir.
İhbar süresi sözleşmeden değil yasadan kaynaklandığından iş sözleşmesini imzalamamış olsanız bile iş sözleşmenizi ihbar süresine uymaksızın feshettiyseniz 2 haftalık ihbar ücreti ödemek durumunda kalabilirsiniz.
İş sözleşmesinin haklı nedenle veya emeklilik nedeniyle feshedilmesi halinde ihbar süresi aranmaz. Ayrıca iş sözleşmesinde deneme süresi öngörülmüşse ve taraflar iş sözleşmesini bu sürede feshetmişse yine ihbar süresi aranmayacak tazminat ödenmeyecektir.

İDARE 60 GÜN İÇİNDE CEVAP VERMELİDİR
ÖZEL bir üniversite öğretim görevlisiyim.
Maalesef haksız olarak kademe durdurma cezası aldım. Bunun üzerine okula itiraz ettim.
Cevap süresi uzadı. Bu durum idari mahkemeye itiraz için gerekli olan 60 gün süremi etkiler mi?
Danıştığım her avukat farklı yorumlar yaptı, kafam karıştı açıkçası.
İDARENIN işlemlerine karşı izlenecek usuli itiraz prosedürleri oldukça tekniktir.
İdari yargılama usulü Kanununun 10. Maddesinin 1. Fıkrası "İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır.
İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştay'a, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler." Şeklindedir.
11. maddenin 1. Fıkrası ise "İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir.
Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur." Şeklindedir.
Aynı maddenin 2. Fıkrası "Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır." Şeklinde 3. Fıkrası "İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır. " şeklindedir.
Yani yapmış olduğunuz itiraz 60 günlük dava açma süresini durduracaktır fakat bu durma 60 gün ile sınırlı olup, idarenin 60 gün içinde cevap vermemesi halinde süreniz kaldığı yerden işlemeye devam edecektir.
Yine; 10. Maddenin 2.
Fıkrası da "Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez.
Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler. " şeklindedir.

HUKUKÇU FERİDE HİLAL İMAL