Dağlık arazi nedeniyle kış turizmi etkin olan Kırgızistan'ın yer altı ve yer üstü kaynakları doğal güzellikleri arasında yer alıyor.
Ülkede resmi dil Kırgızca'nın yanı sıra Rusça da konuşuluyor. Sovyetler Birliği döneminde devlet ateizmi içinde yaşayan Kırgızistan'da nüfusun yüzde 76'sını Müslümanlar, yüzde 18'sini Hristiyanlar, yüzde 2'sini Budistler, yüzde 4'ünü de ateistler oluşturuyor.
SİYASİ DURUM
Kırgızistan 2010'a kadar başkanlık sistemiyle yönetilirken bir halk hareketiyle görevden uzaklaştırılan Cumhurbaşkanı Kurmanbek Bakiyev'in ardından ülkede parlamenter sisteme geçildi. Muhalefet lideri Roza Otunbayeva öncülüğünde yeni bir anayasa hazırlandı ve parlamenter sisteme geçilmesini öngören siyasi geçiş süreci başladı.
Siyasi geçiş süreci çerçevesinde 2011'de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini yüzde 62 ile ilk turda Başbakan Almazbek Atambayev kazandı. Böylece Kırgızistan, cumhurbaşkanlığı makamının demokratik seçimle el değiştirdiği ilk ve tek Orta Asya Cumhuriyeti oldu.
Sooronbay Ceenbekov Başbakanlığında 2016'da yeni hükümetin kurulduğu Kırgızistan'da aynı yıl anayasa değişikliğine ilişkin referandum ve yerel seçimler birlikte gerçekleştirildi. Bunun sonucunda Kırgızistan Anayasası'nda cumhurbaşkanının yetkilerini kısma ve parlamentonun, dolayısıyla başbakanın yetkilerini arttırmaya yönelik değişiklikler kabul edildi.
Ceenbekov, 2017'de ise başbakanlık görevinden istifa ederek cumhurbaşkanlığı seçimlerine katıldı ve geçerli oyların yüzde 54'ünü alarak Kırgızistan Cumhurbaşkanı oldu.
EKONOMİ
Tarım ve madenciliğe dayanan Kırgızistan ekonomisinin başlıca tarım ürünleri buğday, pamuk, şekerpancarı, mısır, tütün, sebze ve meyveler iken ülkede yarış atı yetiştiriciliği ve küçükbaş hayvancılık da yaygın olarak yapılıyor.
Maden sektörünün 1970'lerde hızla gelişmeye başladığı ülkede makine, otomotiv, gıda, çimento, sırça ve konserve fabrikaları başlıca sanayi kuruluşlarını oluşturuyor. Bunun yanı sıra akarsu üzerlerinde kurulan hidroelektrik santralleri de ülke ekonomisini önemli ölçüde rahatlatıyor.
Son zamanlarda ülkenin doğal güzelliklerinin ön plana çıkartıldığı turizm planıyla da ülke ekonomisine büyük katkı sağlanıyor.
İKİLİ İLİŞKİLER
Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından 1991'de bağımsızlığını kazanan Kırgızistan'ı ilk tanıyan ülke Türkiye oldu. Karşılıklı büyükelçiliklerin açılmasıyla gelişen ilişkiler çerçevesince iki ülke arasında stratejik ortaklık kuruldu.
Bu kapsamda Türkiye ve Kırgızistan, başta siyaset, ekonomi, ticaret, kültür, eğitim, sağlık, ulaştırma alanlarında çok boyutlu ilişkilere sahip. Bu ilişkiler karşılıklı, özellikle cumhurbaşkanları düzeyinde gerçekleştirilen ziyaretlerle de ivme kazandı.