Boşanmış anneler ve boşanmış ailelerin çocuklarından bu yönde talepler gelebiliyor. Anayasa Mahkemesi çocuğun üstün yararının bulunduğu durumlarda velayet hakkı kapsamında annenin çocuğun soyadının belirleme hakkının olduğunu, erkeğe tanınan bu hakkın kadına tanınmamasının cinsiyete göre farklı bir muamele olacağı ve insan haklarına aykırı olduğunu karara bağlamıştı. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi de buradan hareketle 09.04.2018 tarihinde verdiği kararla, boşanmış annenin çocuğa kendi soyadını verebileceğini hüküm altına aldı. 2. Hukuk dairesi verdiği kararda, şu şekilde hüküm tesis etti: "Tanık beyanlarından çocuğun soyadının, annenin soyadı olarak değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olabileceği anlaşılmaktadır. Velayet hakkı tevdi edilen annenin çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin, velayet hakkı kapsamındaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğu, velayet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, aynı hukuksal konumda olan erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil edeceği, evlilik birliği içinde doğan çocuğun taşıdığı ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesi ile velayet hakkı tevdi edilen annenin kendi soyadı ile değiştirmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı; somut olayda söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına da aykırı bulunmadığı ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği dikkate alındığında, Anayasa Mahkemesi'nin benzer olaylarda verdiği hak ihlaline ilişkin kararları da gözetilerek, davanın kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir." Bu kararın ardından birçok boşanmış anne çocuğun üstün yararını gerekçe göstererek çocuklarına soyisimlerini verebilmek için müracaat etti. Öyle ki; Işın Karaca da bu haktan yararlanmak için dava açtı ve açtığı dava sonuçlanarak kızı Mia Karaca soyadını aldı.
BORÇ DA MİRAS KALIR
Birkaç ay önce babamızı kaybettik. Bankadan kredi çekmiş ve bu kredi varlık şirketlerine devredilmiş. Bizi arıyorlar. Babamın herhangi bir mal varlığı yoktu. Babamın borcu nedeniyle mirasçıları olarak biz de sorumlu olur muyuz?
Varlık yönetim şirketleri bankalarla yapmış oldukları anlaşma gereği bankanın alacaklarını bir temlikname ile bankadan temlik alırlar ve kendileri banka yerine alacaklı olurlar. Varlık yönetim şirketlerinin tahsilat birimleri ise bu borcu tahsil edebilmek gayesi ile borçluları veya bazı durumlarda yasal olmasa da ailelerini arayarak tazyik ve tahrik yöntemiyle borcu tahsil etmeye çalışır. Babanızın borcundan sorumluluğunuza gelince, eğer 3 ay içinde reddi miras yapmadıysanız mirasçıları olarak sorumluluğunuz vardır. 3 ay içinde reddi miras yoluna başvurduysanız artık babanızın borçlarından da sorumlu olmaktan kurtulursunuz. TMK 606. Madde'ye göre bu 3 aylık süre yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe miras bırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar. Ayrıca, TMK 605. Madde'ye göre ölümü tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır. TMK 609. Madde'ye göre mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır. Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir. Sulh hakimi, sözlü veya yazılı ret beyanını bir tutanakla tespit eder. Yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olur.
SİZ SORUN YAZARIMIZ CEVAPLASIN - FERİDE HİLAL İMAL
hukuk@takvim.com.tr
