Meclis'e ne zaman gelecek? EYT, af, ek gösterge, nafaka ve taşeron işçi...

Af, nafaka, EYT, taşeron işçi, 3600 ek gösterge ve kıdem tazminatı açıklamaları arama motorlarında sürekli olarak aratılıyor. Af yasasının hangi tarihte çıkacağı henüz belli değil. Kulislerde dolaşan bilgiye göre, infaz indirimini içeren düzenlemenin 2020 Ocak ayında yani bu ay içinde Meclis'e geleceği konuşuluyor.

Giriş Tarihi 13 Ocak 2020, 09:33 Güncelleme 14 Ocak 2020, 10:39
Meclis’e ne zaman gelecek? EYT, af, ek gösterge, nafaka ve taşeron işçi...

İÇİNDEKİLER

EYT, sözleşmeli personel kadro, taşeron işçi, af, nafaka, 3600 ek gösterge yasası milyonlarca vatandaş bilgi sahibi olmak istiyor. Bu bağlamda haberimizde son gelişmeleri sizler için derledik. Meclis 14 Ocak'ta toplanacak ve EYT, taşeron işçiler ve sözleşmeli personele kadro ve nafaka konuları 2020 yılında gündeme gelmesi bekleniyor. Af yasasının ise hangi tarihte çıkacağı henüz belli değil. Kulislerde dolaşan bilgiye göre, infaz indirimini içeren düzenlemenin 2020 Ocak ayında Meclis'e geleceği konuşuluyor. Son durum takvim.com.tr'de

Detaylar bir sonraki sayfada...

MECLİS 14 OCAK'TA TOPLANIYOR

TBMM yoğun temposunun ardından çalışmalarına ara verdi. Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmeleri sonrası Meclis 7 Ocak'a kadar tatile girdiği açıklanmıştı. Meclis 14 Ocak 2020 Salı günü saat 15.00'te toplanacak.

BAŞKAN ERDOĞAN'DAN SÖZLEŞMELİ PERSONELE KADRO AÇIKLAMASI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sözleşmeli personel olarak niye bunu değerlendiriyoruz? Sebebi şu; bir tarafta aldığımız elemanın "Ben nasılsa artık kadroluyum, yan gel yat" mantığıyla hareket etmesi var dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuala Lumpur Zirvesi'ne katılmak üzere gittiği Malezya ziyaretini takip eden basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözleşmeli personellerin kadroya alınmasına yönelik de gelen bir soruya yanıt verdi.

Sözleşmeli personel konusu var. Bu ayın sonunda 19 bin 500 personelin sözleşme süresi bitecek. Bu sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi durumu var mı?

Personel noktasında biz sürekli alımları devam ettiriyoruz. Şu anda Sağlık Bakanlığı ciddi bir personel alımına yönelik adım attı. Aynı şekilde Milli Eğitim'de yine ciddi sayılabilecek bir sayı planlandı. Yalnız dedik ki takvimi iyi ayarlayalım. Diğer bakanlıklarda da yine benzer şeyler var. Sözleşmeli personel olarak niye bunu değerlendiriyoruz? Sebebi şu; bir tarafta aldığımız elemanın "Ben nasılsa artık kadroluyum, yan gel yat" mantığıyla hareket etmesi var. Ama diğer tarafta da işi sıkı tutma anlayışı var. Bunlara dayalı olarak bu tür adımları atıyoruz. Ama personel alımında bir taraftan tabi emeklilik süreci, emeklilikten doğan o boşlukları doldurma süreci de söz konusu. Buralarda bizler insanımızı değerlendirme açısından gerekli adımları atmaya devam edeceğiz.

Bakan Gül'den yeni af yasası açıklaması:

Bu konuda hem MHP'den hem partimizden açıklamalar oldu. Meclis açıldığında bu konu AK Parti grubu başta olmak üzere Meclis'in gündeminde olan bir konu. Grubumuzun konuyla ilgili kararı nedir, teknik hususlar nelerdir, akademi ne diyor? Biz teknik olarak baktık artık Meclis karar verecek. Yaşlı, kadın, hamile vs infazın evde çekilmesi, hafta sonu infaz gibi uygulamalar... İyi halin de değerlendirildiği öneriler de var. Ancak son takdir elbette Meclis'indir.

MHP af teklifini neden askıya aldı:

MHP'nin teklifi beklemeye alması ile ilgili AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş'un açıklamaları şöyle: MHP'nin kendi teklifini beklemeye alması da bakanlığın düzenlemesini görmek, ona göre katkıda bulunmak içindir. Bütçe görüşmelerinden sonra da konu gündeme gelecektir.

Af yasasında son gelişmeler neler? Detaylar bir sonraki sayfada...

BAKAN GÜL'DEN İKİNCİ YARGI PAKETİ AÇIKLAMASI

Yargı paketinde, 4 milyonun üzerinde devam eden hukuk yargılamalarındaki dosyalarda, 6 ile 8 ay arasında yargılamaların hızlanmasının söz konusu olduğunu dile getiren Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Özellikle ticari davaların da ihtisas mahkemesi gibi, her yerde asliye hukuk marifetiyle görülmesi, noterlik sistemiyle ilgili, çocuk teslimiyle ilgili hukuk yargılamaları anlamında birtakım düzenlemeler, düşünceler söz konusu. Keza vatandaşın devletle mahkemelik olmaması, devletin devletle, idarenin idareyle mahkemelik olmaması anlamında idari sulh düzenlemesinin de kapsamının genişletilmesi ve bu konuda idarenin yapmış olduğu işlem ve eylemlerinden dolayı öncelikle bir masa etrafında bu konunun müzakere edilip değerlendirilmesine imkan tanıyan bir düzenleme söz konusu." ifadelerini kullandı.

Ayrıca Bakan Gül arabuluculuk ile ilgili olarak dikkat çeken açıklamalarda bulunarak şunları söyledi:

Ara buluculuk sistemi çok başarılı bir şekilde işlemektedir ancak kanunda birtakım düzenlemelere de ihtiyaç görülmektedir. Bu konuda ihtiyaç duyulan hem kanun düzenlemeleri hem de tüketici davalarına da bunun teşmil edilmesine ilişkin bir düzenleme, bir çalışma söz konusudur. Böylece, tüketici hakem dosyalarındaki işleyen, başarıyla uygulanan sistem yine kendi usulünde devam edecektir ancak doğrudan mahkemeye gelen, özellikle doğrudan tüm tüketicilerimizin mağduriyetinin önüne geçecek şekilde bir tüketici ara buluculuğu sistemi de ikinci yargı paketinde üzerinde çalışılan konu başlıklarından biridir.

AK Parti ve MHP'nin bu konudaki vereceği desteklerle daha da sistemi, içeriği zenginleşecektir ama hem uygulama hem akademisyenlerle yapılan çalışmaların bu anlamda hukuk merkezli, hukuk usulü çerçevesinde devam ettiğini ifade edebilirim.

HANGİ SUÇLARA CEZA İNDİRİMİ GELECEK?

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün yapılan AK Parti Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün infaz düzenlemesine ilişkin detaylı sunumunu dinledi. Buna göre infaz yasası kapsamında basit suçlarda çocuklu kadınlara ve 65 yaşın üstündeki hükümlülere ev hapsi getirilecek. Suçun kapsamına göre de cezalarda düzenleme yapılacak. Bir paket kaçakçılık yapan ile bir ton kaçakçılık yapana verilen ceza; baklava çalan çocuk ile gece eve giren hırsıza verilen ceza aynı olmayacak. Erdoğan bu konuda hassas olunmasını istedi.

6 SUÇA ASLA İNDİRİM YAPILMASIN TALİMATI

Bakan Gül'ün 288 bin hükümlünün yüzde 91'inin 10 suçtan cezaevinde olduğunu aktarması üzerine Erdoğan, bu 10 suçtan 6'sına asla indirim yapılmaması talimatını verdi.

Erdoğan, asla indirim yapılmamasını istediği suçları terör, mükerrer suçlar, cinsel istismar, uyuşturucu, kasten adam öldürme ve organize suçlar olarak sıraladı. Bunlar dışında kalan basit hırsızlık, taksirli suçlar, çek senet, hakaret, konut dokunulmazlığı gibi suçlarda indirim yapılabilecek. Bu kişilerin sabıkası yoksa iki yıl denetim altında tutulacak, iddianame düzenlenmeyecek.

BAKAN SELÇUK'TAN EYT AÇIKLAMASI

Konuyu etraflıca inceledik ve birden fazla alternatif üzerinden çalışıp maliyetleri çıkardık. Yüksek maliyetinin yanı sıra sosyal güvenlik reformundan bir geri dönüşü ifade ettiği için ilke olarak da karşıyız. Reformu geriye döndürmek aktüeryal dengenin bozulması demek" dedi

EYT NE ZAMAN ÇIKACAK?

Zaman zaman milletvekilleri tarafından gündeme getirilen EYT yasası 2019'da çıkmadı. Son ana kadar çözüm bekleyen Emeklilikte yaşa takılanlar TBMM'nin tatile girmesi sonrasında umutlarını 2020 yılına taşıdı.

SON DAKİKA EYT HABERLERİ İÇİN TIKLAYINIZ

EYT ÇIKARSA KİMLER YARARLANACAK?

EYT kanunun Meclis'te görüşülmesi ve Cumhurbaşkanı tarafından onaylanması durumunda 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı girişi bulunan kişileri kapsayacağı belirtiliyor. 1999'da yürürlüğe alınan 4447 sayılı Kanun ile emeklilik yaşı kadın sigortalılıklarda 58, erkek sigortalılarda ise 60 olarak belirlenmişti. Emeklilik için prim gün sayısı da 7 bine çıkartılmıştı. Bu yüzden de EYT kanunu çıkarsa 8 Eylül 1999 öncesinde işe başlayan sigortalılar, kanunun kapsamında bulunacak.

EYT ÇIKARSA NE ZAMAN EMEKLİ OLURUM?

EYT kanunun çıkması durumunda kamuoyunda EYT'liler olarak isimlendirilen emeklilikte yaşa takılan 6 milyon vatandaş bulunduğu belirtiliyor. Bu doğrultuda da EYT kanunun çıkmasından sonra ne zaman emekli olurum sorusu da gündeme geliyor. Ancak her vatandaşın sigortalılık durumunun farklı olması ve yanı sıra 4A/4B/4C şeklinde farklı sigorta kolları için belirlenmiş olan emeklilik koşulları farklılık gösterdiğinden, bu emeklilik tarihlerinin zamana yayılacağı tahmin ediliyor. Ne olursa olsun 6 milyon vatandaşın aniden emekli olmasının devlet bütçesi için oluşturacağı ciddi yük dolayısı ile gerçekçi bir yaklaşımda bu sürecin aniden olmasının mümkün olmadığı görülüyor.

KIDEM TAZMİNATI SON DURUM NEDİR?

Kıdem tazminatı, SSK'lı (buna 4A'lı da deniyor) çalışanların güvencesi niteliğinde. İhbar tazminatı da buna dahil. Kıdem tazminatına hak kazanmak için bir işyerinde en az bir yıl çalışmak gerekiyor. Tazminat her bir yıl için 1 aylık brüt ücret kadar oluyor. Ancak üst limiti var. Tavanı ifade eden bu tutar memur maaşlarına yapılan zamma göre her 6 ayda bir değişiyor.

Yeni tavana göre 6.729 lira ve üzeri brüt ücreti olanlar her 1 yıl için 350 lira daha fazla tazminat alacak. 15 yıl aynı yerde çalışıp da bu ay ayrılmayı ya da emekli olmayı planlayanlar, aralık ayına göre 5.250 lira daha fazla kıdem alacak. Kıdem tazminatının tavan tutarı 1 Ocak-30 Haziran arasında 6.017 liraydı. Temmuz ve ocak zamlarıyla yıllık fark 712 liraya çıktı.

SON DAKİKA KIDEM TAZMİNATI HABERLERİ İÇİN TIKLAYINIZ

EK GÖSTERGE NEDİR

Ek gösterge memurların, aylık ücretlerinin, emekli aylıklarının ve emekli ikramiyelerinin belirlenmesinde önemli unsurlardan biridir. Ek göstergelerin yüksek olması emekli aylığı ve ikramiyesinin de yüksek olması demektir. Bu nedenle memurlar bulundukları unvanların 1'inci derece kadroları için belirlenen ek gösterge rakamlarının yüksek olmasını istemektedirler. Ek göstergesi 3600 olan bir memur ile 2500 olan bir memurun alacağı zam oranı ya da maaş miktarı aynı olmayacaktır. 657 sayılı Devlet Kanunu'na tabi olan öğretmen, polis, din görevlileri, hemşireler gibi birçok meslek grubu ek göstergelerin artışını dört gözle bekliyorlardı.

ÇIKARSA İKRAMİYELERDE CİDDİ BİR ARTIŞ OLACAK

Ek gösterge artışı hem maaşları hem emekli ikramiyesini hem de emekli maaşını artıracak. Ancak gösterge durumuna göre memurdan memura farklılık gösterecek. Maaş artışından yararlanacaklar da ise bu artışlar yıllık 400 lira ile 500 lira arasında değişecek.

TAŞERONLARDA SON DURUM NEDİR?

Kamuda 4/D'li olarak görev yapan taşeron işçilere ekim ayında da 5 günlük ikramiye ödemesi gerçekleştirilecek. Bu noktada eğitim ödemesi olarak yapılacak olan tutarlar öğrenim düzeyine göre değişmektedir. İşçilere ilköğretime devam eden çocuğu olması durumunda 100 TL, ortaokula devam eden bir çocuğu olması durumunda 110 TL, liseye devam etmesi durumunda 120 ve yükseköğretim düzeyinde bir eğitim alması durumunda ise 140 TL ödeme yapılacak.

TAŞERON İŞÇİ SON DAKİKA HABERLERİ

NAFAKA

Adalet Bakanlığı'nın kısa süre önce Meclis'e yeni yargı paketini sunması bekleniyor. Önemli konu başlıklarının yer alacağı yeni yargı paketinde nafaka konusunun olup olmayacağı merak ediliyor. Vatandaşların nafaka konusunda düzenleme beklentisi artmışken bu konunun en kısa sürede TBMM'de konuşulması isteniyor.

Anayasa Mahkemesi'nden çok önemli nafaka kararı

Anayasa Mahkemesi (AYM), gelirden yüksek nafakayı hak ihlali saydı. Konya'daki nafaka davasıyla ilgili nafaka miktarını artıran yerel mahkemenin kararını bozan AYM, kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
Konya'da eşinden boşanan 4 çocuk babası, velayetlerin verildiği eski eşi ve çocukları için ödediği toplam 1000 liralık nafakanın maaşından fazla olduğunu iddia ederek, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu.

Anayasa Mahkemesi'nin Resmi Gazete'de yayımlanan kararına göre, eşinden 2011'de boşanan dört çocuk babası İbrahim A.'nın, eşine ayda 100 lira, her çocuk için 75'er lira nafaka ödemesine karar verildi.

İbrahim A.'nın boşandığı eşi, kendisi ve çocukları için hükmedilen nafaka miktarının artırılması için 2014'te dava açtı. Dava dilekçesinde, velayetleri ev hanımı olan ve geliri bulunmayan annede bulunan çocukların dördününün de öğrenci olduğu, birinin üniversitede okuduğu belirtildi.

Davaya bakan Konya 4. Aile Mahkemesince, tarafların ekonomik durumu araştırıldı.

Kolluk tarafından yapılan araştırmada, "Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde memur olan başvurucu İbrahim A.'nın aylık geliri hakkında bilgi edinilemediği, ikinci kez evlenen İbrahim A.'nın eşinin öğretmen olduğu, babasına ait evde kira vermeden oturduğu, 4 çocuğun velayetinin bulunduğu annenin ise ilkokul mezunu olduğu, babasına ait evde oturduğu, nafaka dışında 200 lira belediyeden yardım parası aldığı, çocukların ikisinin il dışında, ikisinin ilköğretim çağında öğrenci olduğu" belirlendi.