Tarihi 27 Nisan 2012

Gazeteciye saygı duyulur

Muhabirlik yapan oğlumun…
"Topuklarına sıkarız" diye aldığı…
Tehditleri getirdim önceki gün gündeme.
Madem evlattan açtık sözü, devam edelim.
Atv'ye yaz için yeni bir program çekiyoruz.
Programın ismi "Annemler seni çok sevecek."
Yaza damgasını vuracak…
Müthiş bir program geliyor atv ekranlarına.
Bir bölümde BKM Mutfak'ın ünlülerinden…
Metin Yıldız'ı ağırladık.
Çekimin yapılacağı gece evlatla eve gidiyoruz.
"Baba bu akşam kim var misafir sanatçı" dedi yolda.
"Metin Yıldız var" cevabını verdim.
"Haaa" dedi, sustu.
Garip bir şekilde…
Tam bir tilki sessizliğine büründü.
Eve geldik.
On dakika durabildi.
"Baba işim çıktı, gitmem lazım" dedi.
"Ne işi oğlum daha yeni geldin işten.
Otur oturduğun yerde"
diyerek kızdım.
Dinlemedi.
Çekti gitti bir şey demeden.
"Zamane gençliği" diye iç geçirdim.
"İhtiyarladık artık, söz geçiremiyoruz" diye üzüldüm.
Evlat TNT'de yayınlanan…
"Kırmızı Halı" adlı programda çalışıyor.
Meğer o gece programda…
Metin Yıldız'ın görüntülerini yayınlıyorlarmış.
Bir çay bahçesinde bir kızla öpüşüyormuş.
Görüntüler tamam da…
Metin'le röportaj yokmuş.
İstanbul'un her yerinde onu arıyorlarmış.
Sen kalk bizim evlat…
Al kamerayı bizim sete git.
Gece yarısına kadar çıkışta pusuya yat.
Metin çıkarken mikrofon uzatıp sıkıştır.
Metin şoklara girmiş.
Şaşkına dönmüş.
O anda öpüşme görüntüleri yayınlanıyor TNT'de.
Üstelik eşiyle de röportaj var.
Metin'in hiçbir şeyden haberi yok.
Dumura uğramış.
"Kem küm" edip cevap vermiş.
Arabaya atlayıp kaçmış.
Yolda bizim ekibi arayıp…
"Kim haber verdi?
Beni kim tuzağa düşürdü leyn"
deyip…
Ağzına geleni söylemiş.
Adam haklı tabi.
Olayı her boyutuyla iki gün sonra öğrendim.
Oğlumu karşıma alıp…
"Metin benim misafirimdi.
Beni konuşturup ağzımdan baklayı aldın.
Gittin benden habersiz çekim yaptın.
Yazıklar olsun sana"
deyip…
En ağır hakaretleri ettim.
Sonra Metin Yıldız ile karşılaştık.
Ona anlattım her şeyi.
"Eğer bu bir tuzaksa…
Sorumlusu benim"
dedim.
Oğlumun sinsi gazetecilik aşkına…
Mağlup olduğumu söyledim.
Evladıma en ağır hakaretleri ettiğimi belirtip…
"Senden özür diliyorum.
Sana ev sahipliği yapmış biri olarak…
Gözünün yaşına bakmadan…
Oğlumu en ağır sözlerle dövmem lazımdı.
Dövdüm"
dedim…
Ve ekledim; "Amaaa…
Hakaretlerden sonra da…
Bir gazeteci olarak…
Oğlumu alnından öptüm.
Helal olsun dedim."
Metin yüzüme baktı.
Büyük saygı duydu.
Çünkü; Gazetecilik saygı duyulacak noktadaysa…
Gazeteciliktir…