Arap NATO'su da bu bağlamda bölgede Türkiye'ye karşı kurulmak isteniyor. Bu oluşuma destek veren ülkeler, İsrail ile son dönemde muazzam ilişkiler kuran ve ABD'nin kucağında oturanlar...
Çevremizde kirli ittifaklarla oyunlar tezgahlanıyor. Yeni Zelanda'da 51 Müslümanı katleden teröristle başlayıp, Avrupa Paralmentosu'na uzanan, İsrail'de Netenyahu'nun oğlunu da içine çeken "Ayasofya açılamaz" kampanyasının başlatılması boşuna değil. Ülkemizdeki kirli ittifakları da göz önüne aldığımızda bizi dışarıdan ve içeriden kuşatmaya çalışan bir ahtapot tezgahını görmek zorundayız. ahaber'de Yazboz'da E.Tümamiral Cem Gürbüz hepimizi şaşkına çeviren açıklamalar yapmıştı.
Türkiye'yi Mısır ile savaştırmak isteyenlerin olduğunu söylediğinde bazıları "Yok daha neler" noktasına gelmişti. Mısırlı büyükelçinin "Gerekirse Türkiye'ye karşı ateş gücü kullanmalı" şeklindeki açıklamalarına işaret eden Gürdeniz "Mısır'a Batı'dan silah yağıyor, uçakları yenileniyor. Birileri Mısır'ı bize karşı savaşa sürmek ister gibi" demişti. "Akdeniz'de doğalgaz varsa, Türkiye için BEKA meselesidir" diye eklemişti. Bazıları bunu saçma bulabilir.
Ancak olayı daha öteye taşıyarak aslında gizliden yürütülen bir savaşın başladığını söyleyebilirim. Hadi gelin Sudan'a gidelim... Devlet Başkanı Ömer el-Beşir geçen yıl Mısır istihbarat servisinin, ülkesinin çatışmalı bölgelerinde orduya karşı savaşan muhalifleri desteklediğini açıklayınca kıyamet koptu. İlişkileri askıya alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Aralık'ta Sudan'a yaptığı ziyarette Kızıldeniz'de Mısır kıyılarına yakın Sevakin Adası'nın Türkiye'ye tahsisiyle ilgili anlaşma imzalaması gerilimi tırmandırdı.
Sonrasında o dönem Genelkurmay Başkanımız olan Hulusi Akar'ın Sevakin adasına gidip askeri üs kurulacağını açıklaması Mısır'ı çılgına döndürdü. Mısır medyası, "Sevakin Adası'nda Türk donanma üssü kurulacak. Tek amaçları var... Devlet Başkanımız Sisi'yi devirmek. Türkiye komplo peşinde..." diye yaygara kopardı.
Kahire'de yayımlanan El Watan gazetesi, "Sudan Devlet Başkanı dolar karşılığında ateşle oynuyor.
Türk çılgınlığı, Katar'ın Mısır'ı mali olarak çökertme planlarının gölgesinde Mısır'a karşı saf tutuyor" diye manşetler attı. Katar Genelkurmay Başkanı da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile aynı tarihte Hartum'u ziyaret etmişti. "İki ziyaretin aynı anda olması tesadüf değil... Kahire'ye için komplonun bir belgesi" diye sunumlar yapıldı. Türkiye ile muazzam ilişkiler kuran Sudan da geçen yıl Mısır'ı "İçişlerine karışmakla" suçladı. Sevakin anlaşmasından 3 ay önce Somali'de de askeri eğitim üssü açmamız nedeniyle, İsrail ve ABD'nin kucağındaki Mısır'a "Eyvah, bakın Türkler geliyor" diye gaz veriliyor.
Aniden Sudan'da bombalar patlamaya başlıyor. İnsanlara "Sokağa dökülün" çağrıları yapılıyor. Binlerce kişi sokaklarda devrim hayaliyle polisle çatışıyor. Dünyada "Sudan Baharı başladı" manşetleri atılıyor. Sudan Hükümeti "Olayların arkasında Mısır istihbaratı var" açıklaması yapıyor. Görüldüğü üzere Mısır'la aramızdaki savaş aslında GAZCI KARDEŞLER ABD ve İsrail'in dolmuşuyla Sudan'da başladı. Karşımıza Müslüman bir ülke dikerek Akdeniz masasında bizi zayıflatmak istiyorlar. Amiralimizin dediği gibi "Akdeniz'de doğalgaz varsa bu bizim BEKA SORUNUMUZDUR..." Kemal Bey göremiyor, anlayamıyor, belki de bilmeden birilerine adeta çanak tutuyor... Önemli olan biz ne yapacağız?
Dünyadan bihaberlerin peşinde koşup, "Ne Bekası", "Beka.. Beka...", "Türkiye'nin Beka sorunu yok" diyenlerin yanında mı olacağız? Yoksa Gazcı Kardeşlerin hizmetçisi mi?.. Ama ne?
