Tarihi 26 Mart 2019

Yenilmişler

KEMAL Kılıçdaroğlu BBC'ye 22 Mart'ta röportaj veriyordu.
"Belediye meclisi üyelerimizin tamamı CHP'lidir. Yalan ve iftirayla oy devşirmek istiyorlar. Yalandan kim ölmüş, Erdoğan'ın felsefesi bu, maalesef" diyordu. Bu açıklamadan iki gün sonra Manisa Turgutlu'da CHP ilçe binasında HDP'lilerle yapılan pazarlıklar sızıyordu. Kimler meclis üyesi olacak, hangi HDP'li, CHP kazanırsa belediye başkan yardımcısı kotuğuna oturacak konusuna kadar sıkı pazarlık ve anlaşmayla masadan kalkılıyordu. Her şey ortada...
Kaç PKK sempatizanının meclis üyeliğine aday olduğu artık istihbarat raporları ile deşifre olmuş durumda. Gizlenecek tek dal kalmadı. Kuyumcu soyup hüküm giyen örgüt üyeleri bile listelerde. Gerçekler pazara dökülmüş durumda... Ancak Kemal Bey hala "Yalan" diyerek HDP ile yapılan ittifakı gizlemeye çalışıyor.
Üzerine bir de "Yalandan kim ölmüş" diyerek herkesi güldürüyor. HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli bile açıkça "Ankara'da Mansur Yavaş, İstanbul'da Ekrem İmamoğlu kazanırsa, bilecekler ki bu HDP oylarıyla gerçekleşecek" diyor. Adaylara sopa gösterip, ittifakı hatırlatıp hadlerini bildiriyor. Kemal Bey hala "Yalandan kim ölmüş" modunda...
Koskoca CHP'yi, "APO'nun heykelini dikeceğiz" diyen eşbaşkanlarla yürüyen HDP ile Kandil'e bağladılar... Amerikalı generallerin yönettiği PKK da artık açık ve seçik olarak Pentagon'a bağlı. Tıpkı CIA'nın kucağındaki FETÖ gibi... O yüzden FETÖ'cü hainler de sosyal medyada zıpçıktı gibi ortaya fırlıyor, CHP-İP-Saadet-HDP ittifakına oy verilmesi için kendini yırtıyor, çağrılar yapıyor. ABD'nin parmağında oynattığı ne kadar örgüt varsa hepsi bu ittifaka destek yağdırıyor. Türkiye, Suriye'de Ortadoğu'da kendi bildiğini okuyor. Dünyada bağımsız hareket ediyor.
BM'de ABD'yi mağlubiyete uğratıyor.
Rusya ile yakın ilişkiler kuruyor. Kendi silahlarını üretmeye başlıyor. Rusya'dan S-400 füzeleri alıyor, bundan geri adım atmıyor. ABD'nin en büyük ekonomik düşmanlardan biri olarak ilan ettiği Çin'le ilişkilerini geliştiriyor. Haliyle Pentagon'un midesine kramplar giriyor.
Geçmişte Amerika'da eğittikleri Türk subayları ile darbeler yapıp Ankara'yı istedikleri anda avuçlarının içine alıyorlardı.
Asla kendi başına hareket eden ve üreten bir Türkiye olmamızı istemiyorlardı. Tek hareketle engelliyorlardı. Hatta bu ülkede gübre fabrikası kurmak isteyen Sanayi Bakanı'na Amerikan elçisini gönderip "Ne yapacaksın fabrikayı? Gübreyi biz veririz. Fabrikadan vazgeçersen seni Başbakan yaparız" diyorlardı. Bir gübre fabrikasını yapmayana bile Başbakanlık koltuğunu verecek kudrete sahiptiler.
Demirel bu ülkede bir gecede Başbakan oldu. Nihat Erim, Başbakan olacağını Amerikan elçiliğindeki resepsiyona giden gazeteciden öğrendiğinde inanamadı.
Yurtdışından iş almak isteyen bir Bakanımız Amerikan elçisine "Neden engelliyorsunuz? Biz 6. Filo Türkiye geldiğinde genelevlerimizi yıkayıp, boyamadık mı? Kızlarımızı hamamlarda yıkayıp allayıp pullamadık mı?" diye yakınıyordu.
Adamlar, üç tane askerleri Boğaz'da zorunlu yüzdürüldü diye Güney Kore'de, beş bin şehit verdiğimiz ülkede bile iş yapmamızı para kazanmamızı engelliyorlardı. E şimdi bambaşka bir Türkiye var. Artık ellerini kollarını sallayarak istediklerini yaptıramıyorlar.
Bırakın gübre fabrikası kurmayı, Türkiye milyarlarca dolarlık silah üretip satıyor.
Yakın gelecekte uçaklara da ihtiyacımız kalmayacak. Radarların yakalayamadığı İHA'lara 2 ton bomba yükleyecek kapasiteye geldik. Dünyanın her yerinde operasyon yapacak güce ulaştık. Çok olmaya başladık. O yüzden en son FETÖ darbesiyle geldiler. Bu Millet onları rezil etti. Şimdi Pentagon'un emrindeki PKK'ya seçimde kirli ittifak emri vermeleri bundan...
Tam seçim arefesinde de her zaman olduğu gibi Amerikan bankalarını kullanarak dolar operasyonuyla kirli ittifaka destek veriyorlar.
Eski Türkiye ve istedikleri gibi at koşturacak bir ülkeyi tekrar istiyorlar. Bu seçimde de kaybederlerse, yeni tezgahları sahaya sürecekler. Onlar yine gelecek. Bu Millet yine tokadı indirecek. Son 15 yılda aslında Türkiye'de seçimlerde kaybedenler hep bu "Kukla Ankara" isteyen akbabalar.
Baktığımızda adamlar son yıllarda "Yenilmiş de yenilmiş... Yenilmiş de yenilmiş"... Ve yine yenilecekler...