Tarihi 1 Haziran 2019

Vebal

TÜRKİYE ile yatıyorlar, Türkiye ile kalkıyorlar. Kafa patlatıyorlar, akıl veriyorlar. Eski Türkiye'yi umutla bekliyorlar. Son günlerde Amerika'da peşpeşe toplantılar yapılıyor. Dünyada krizler, kaoslar, katliamlar gırla giderken, sömürü ve yoksulluk doludizgin at koştururken Amerika'daki düşünce kuruluşları artarda toplanıyor. Yazarlar, akademisyenler, CIA çalışanları, askerler getiriyorlar. Saatlerce konuşturuyorlar.
Tek konu var Türkiye. Soruyorlar; "Ne olacak bu İstanbul seçimleri", "AK Parti nasıl yıkılır" diye. Yıllardır söyledikleri "Az kaldı" cümlesini umutla tekrarlıyorlar. Erdoğan'a saldırıyorlar.
Amerika'daki düşünce kuruluşlarında "Türkiye" konulu paneller patlamasının yaşandığını Beyazsaray'ın resmi yayın organı duyuruyor. Haberinde aynen şöyle diyor; "Türkiye İÇ SİYASETİNDEKİ son durum Amerikalı uzmanlar tarafından yakından takip ediliyor.
Son birkaç haftadır Washington'da birçok düşünce kuruluşunda artarda Türkiye'yle ilgili paneller düzenlendi." Bahsi geçen kuruluşlardan biri de Hudson Enstitüsü... Konferans düzenledi. O toplantıya geçmeden önce Hudson Enstitüsü'nü tanımakta fayda var. Kurumu en iyi anlatanlardan biri ABD'deki Binghamton üniversitesi sosyoloji Profesörü James Petras.
Yazdığı makalede bakın ne diyor; "En az 52 büyük Amerikan Siyonist organizasyonu aktif şekilde İsrail'in dış politikasının, ekonomik ve teknolojik acendalarının reklamını yapmaya katılıyor. Üyelerinin kökleri Kuzey Amerika Yahudi Federasyonu'ndaki yüz binlerce militandan, yüz bin servet sahibi katılımcı, aktivist ve Amerikanİsrail İlişkileri Komitesi AIPAC üyelerinden oluşmaktadır. Ek olarak zengin Siyonistler tarafından milyarlarca dolar harcayarak kurulmuş propaganda değirmenleri, düşünce kuruluşları bulunmaktadır.
Bunlara Brooking Enstitüsü ile HUDSON ENSTİTÜSÜ de dahildir." Eşi CIA ajanı olan Henry Barkey de Hudson Enstütüsü'nün demirbaşlarındandır. Darbe gecesi Büyükada'daydı. CIA Türkiye istasyon şefi Graham Fuller'le ortak kitap yazarak FETÖ'ye övgüler yağdıran da oydu.
Washington'da askeri ateşelik yapan E.
Tuğgeneral Ahmet B. Nogaylaroğlu "Bir General" adlı kitabında, Henry Barkey'in kendisini ziyarete geldiğini yazdı. Barkey o ziyarette "Ahh ah eskiden ne güzel sık sık Türkiye'den gelen generallerle toplantı yapardık. Hadi gelin yine yapalım. Organizasyon bana ait" diyordu. İşte bu kafa ve özlemdeki Henry Barkey, Hudson Enstitüsü'nde düzenlediği panellerden birinde henüz Türkiye'de başlamamış darbeyi müjdeliyordu.
Gelelim darbe tellalı Hudson Enstitüsü'nde son yapılan toplantıya. Konuşmacılar Türkiye'de komplo teprilerinin ve ABD karşıtı sert rüzgarların hızla estiğinden dem vurdular. Erdoğan'ın "Dış güçler" argümanını kullandığından dert yandılar.
Olaya bakar mısınız? Darbeden önce darbecileri konuşturarak darbe çığlıkları attıran bir Enstitü'de Başkan Erdoğan'ın haksızca "Dış güçler" paranoyasına kapıldığı ileri sürülüyor. Komedi ötesi bir durum var. Daha komiği darbecilerin, darbeler öncesi darbe tellallığı yaparak müjdeler sunduğu enstitüdeki son toplantıda "15 Temmuz'un Amerika'nın bilgisi dahilinde yapıldığını bana inandıracak tek kanıt yok" diyen konuşmacılar çıkarılıyor kürsüye... Çok ilginç çağrı yapılıyor o son toplantıda. Ankara'nın Washington'un dümeninde herşeye "Emredersiniz" demesi için "Türkiye'deki sivil toplum kuruluşlarına, muhalif gruplara daha fazla ulaşılması gerekiyor" diye. Ulaşılmış sivil toplum örgütlerini biz Gezi'de, darbe gecelerinde gördük.
Adamlardaki pervasızlığın dibi yok.
Hem Başkan Erdoğan'ı "Dış güçler" söylemine sığınmakla suçluyorlar hem de dışarıdan müdahale planlarını, kimlere ulaşacaklarını açıklıyorlar. Türkiye işte bu kafaların SALDIRISI ALTINDA. Büyük oyunu... Tezgahları... Erdoğan'ı indirerek Ankara'yı ele geçirme planları yapanları...
Bu uğurda kafa patlatanları... Konferanspanel yarışında kirli senaryolar yazanları göremeyenler... "Küstüm", "Vallahi dargınım" modunda sandığa gitmeyeler de maalesef VEBAL ALTINDA!