Tarihi 18 Temmuz 2019

Kendimizi tutuyoruz

BYALI bölücü General Hafter'in ardında ABD, Batı, S.Arabistan, BAE, Mısır ve İsrail var.
General, militanlarına talimat verdi, 6 Türk gemici Libya'da kaçırıldı.
Hava sahasına giren Türk uçakları ile limanlarına yanaşan Türk gemilerinin düşman hedefi sayılacağını ilan eden Hafter'e Türkiye ültimatom verdi.
Gemicilerimiz serbest bırakılmadığı takdirde Hafter'in yaşadığı yerin düşman bölge ilan edileceğini duyurdu. Yani Türkiye "Vururuz" dedi. 6 gemicimiz derhal salıverildi.
Ortadoğu'dan Akdeniz'e, Afrika'ya kadar her yerde büyük oyunlar oynanıyor. Türkiye'nin üç bölgedede güçlü nüfuzu bazılarını müthiş rahatsız ediyor. Libya'da BM'nin tanıdığı resmi hükümeti destekleyen Türkiye, enerji kaynakları tespit edilen Akdeniz'de de bu ülke ile birlikte hareket etmeyi hedefliyor.
Yüzlerce savaş gemisiyle Akdeniz'de cirit atan Batı'nın akbabaları, Ankara'nın giderek artan gücünü kırmak için terör ve kirli ittifakları sahneye koyuyor. Destekledikleri General'i bile Libya'da adam kaçıran korsana dönüştürmekten çekinmiyorlar. Akdeniz'de doğalgaz rezervleri bizim hakimiyetimizdeki yerlerden fışkıracağının işaretlerini verirken, AB ahmakça çıkışlar yapıyor. Türkiye'ye yaptırım çağrıları yapıyor. Deliriyorlar. Akdeniz'de zengin doğalgaz rezervlerine kavuşacak Türkiye ihtimali onlara kabus yaşatıyor. Geçmişte onlara bağımlıydık. İzinsiz kımıldayamazdık.
Şimdi onları enerjide Türkiye'ye bağımlı hale gelme korkusu sardı.
S-400'leri alarak Batı'nın tüm baskılarını çöpe gömen Ankara dünyaya "Ben artık eski Türkiye değilim" mesajı verdi. Ses İsrailli liderlerinden Yair Lapid'den geldi.
Yair "ABD S-400'le güçlenen Türkiye'ye F-35 vermesin. Yoksa önünde kimse duramaz" diye bağırıyor. O yüzdendir ki, Libya'da başlayan, Nijerya'da da kaçırılan 10 gemicimizle devam eden korsanlık tezgahı dün de K.Irak'da teröre döndürüldü. Bir konsolosluk görevlimiz taşeron kullanılarak şehit edildi. Yıllardır Erdoğan ve Türkiye'ye saldıran, "Bitmiş ülke" olarak gösteren NewYork Times sonunda dün ağzındaki baklayı çıkardı.
"Erdoğan Batı'yı afallattı" diye yazdı. Evet hem çuvalladılar hem de afalladılar. "Erdoğan sömürgeci Batı'ya karşı bağımsız ve güçlü Türkiye için kararlı bir duruş sergiliyor" diye itirafta bulunarak New York Times'da ağlıyorlar.
İngiltere'nin Daily Telegraph gazetesi de dün makale yayınlayıp "Türkler NATO'yu küçük düşürdü. Derhal NATO'dan çıkarılmalı" diyerek anırıyor. Zavallılar... NATO zaten cücük gibi kaldı. Bizim küçük düşürmemize gerek yok ki... Amerika'ya sayfalarından yalvarıyorlar, gaz veriyorlar. Bir de öyle saçmalıyorlar ki, aptal durumuna düşüyorlar. Mesela o makalede "Erdoğan Brüksel'dense Moskova'da kendini evinde gibi hissediyor" diye salakça bir yorumda bulunuyorlar. Zeka geriliği yaşayanlar... Brüksel ne zaman bizim evimiz oldu? Türkiye'ye terör saldırıları artarken, Suriye'den tehditler gelirken NATO neredeydi?
Brüksel ne yapıyordu? Darbe NATO'dan gelmedi mi? Darbecileri neden hala NATO karargahlarında ağırlıyorsunuz? Brüksel ve tüm Batı başkentleri neden PKK ofisleri ile dolu. Terör seviciler önce siz buna cevap verin. Yerden yere vurdukları Erdoğan'ı en sonunda DAİLY Telegraph'da "Batı ile anlaşmalarında USTA bir manipilatör" diye tanımlayarak pes ediyorlar. Evet USTA onların sinirlerini fena bozdu. Güçlenen, bağımsızlığını pekiştiren Türkiye artık mide hazımsızlığına yol açıyor.
Adı batasıca Daily Telgraph o yüzden "Türkiye artık Batı tarafını değil KENDİNİ tutuyor" diye boşuna yazmıyor. Cümle aynen böyle iyi mi?