Bunun altından kalkması da mümkün değil. İtalya, 2 trilyon dolarlık borç batağında. Özellikle de AB'ye olan borçları nedeniyle sürekli ültimatom yiyor. "Öde" uyarılarına "Rest" çekiyor. Batma riski çok büyük olan İtalya bu nedenle hükümet bunalımları yaşıyor. Fransa, yılda 500 milyar dolar bağımsızlık parası aldığı Afrika'da sömürgelerinden uzaklaştırılmak için sürekli operasyon yiyor. Paris'in hegomonyasındaki Afrika ülkelerinde CIA destekli terör olayları her geçen gün artıyor. Amerika, Afrika'da kurduğu üslerde kara kıtanın değişik ülkelerinden gelen subayları eğitiyor.
Her biri eğitimi tamamladıktan sonra döndükleri ülkelerinde birer darbeci adayı olarak bekletiliyor. CIA terör örgütleri ile Afrika ülkelerini karıştıracak, sonrasında da yetiştirdiği darbeci subaylar ile kurtarıcı olarak bu ülkelere girecek. Yani kovacağı Fransızların, İngilizlerin para musluğunu kesecek. Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un "Türkiye ile yoğun işbirliği yapmalıyız" sözleri boşuna değil. Hepsinin partnere ihtiyacı var.
Bölünme tehlikesi ile karşı karşıya olan İspanya'da son yıllarda koalisyonların getirdiği istikrarsızlık ekonomiyi sarsıyor.
İşsizlik oranı yüzde 26'ya çıktı. Sosyal patlamalar kapıda. Ülkede 3 milyon ev boş. Bunun 1 milyonu, kredileri ödeyemeyenler nedeniyle bankaların elinde. Binlerce evsiz, hergün bu boş evleri işgal ediyor. İsviçre bankalarından da sürekli kara paralar ve altın stokları çekiliyor. Kaçış başladı. İngiltere manzarayı önceden gördü, çareyi AB'den kaçmakta buldu. Ayrılık yanlısı Boris Johnson'un Başbakan olması bu süreci hızlandıracak. İngiltere'nin anlaşma olmadan AB'den ayrılması halinde birlik yüzmilyarlarca euro zarara uğrayacak. Londra'daki siyasilerden, bakanlardan, istihbaratçılardan sürekli "Türkiye ile birlikte yürümeliyiz" açıklamaları geliyor. ABD-Çin arasındaki ticaret savaşlarının en fazla vurduğu ülkelerden biri de Almanya...
Cuma günü Pekin-Washington çekişmesinden dolayı tam 451 Alman şirketi hissesi borsada yerlerde süründü. Alman ekonomistlerden sürekli "Karabulutlar üzerimizde dolaşıyor" uyarıları geliyor. İhracatta bugüne kadar ABD ve Çin ile dünyanın en büyük ülkelerinden biri olan Almanya'da sert düşüş yaşanıyor.
Son Haziran ayındaki ihracatın bir önceki yılın Haziran ayına göre yüzde 8 gerilediği açıklandı. Alman Merkez Bankası ekonominin daralacağını resmen ilan etti. Ülkede yoğun bir şekilde "Resesyon riski" tartışılmaya başlandı. ABD'nin Almanya'da 35 bin askeri ve 17 bin sivil personeli ve 36 üssü bulunuyor. Üsler içindeki en önemli karargah Ramstein. CIA operasyonları ve ABD'nin Afrika ile Asya'daki tüm İHA saldırıları bu üsten yönetiliyor. Almanya ABD'nin işgali altında. ABD'nin Berlin Büyükelçisi Richard Grenell aslında Almanya valisi konumunda. Nitekim Richard Grenell geçtiğimiz günlerde Almanya eyaleti valisi gibi konuşarak "Amerikalı vergi mükelleflerinin 50 binden fazla ABD askerinin mali yükünü ödemeye devam etmesini beklemek gerçekten hakaret gibi" ifadesini kullandı. Trump da Almanya'ya "NATO harcamalarına daha fazla katkı yap" çağrısı yaptı.
Berlin, ABD'nin askerlerini çekeceği ve bağımsızlığını kazanacağı hayaliyle bu çağrıya kulak tıkıyor. Polonya "Almanya'daki ABD askerleri bize gelebilir" diye çağrı yaptı. Avrupa'da Polonya yükselen değer ve ABD'nin yeni gözdesi. Almanlara ve Fransızlara örtülü savaş açtılar, Avrupa Birliği'ni yıkmak için Pentagon, CIA, NSA gece gündüz çalışıyor. Tablo, önümüzdeki dönemde dünyada yeni dengelerin kurulacağını, Türkiye'nin öneminin çok daha artacağını gösteriyor. Bugün bize burun kıvıran Avrupa'nın yakın bir gelecekte kapımızda yatıp ağlayacağına işaret ediyor. Evet bunlara şahit olacağız. Kimse şaşırmasın... Sadece ve sadece uyanık olmamız, kenetlenmemiz gerekiyor. Bunu başarırsak yıllardır kapısında beklediğimiz Avrupa'yı kapımızda göreceğiz.
